Oops! Ang larawang ito ay hindi sumusunod sa aming mga alituntunin sa nilalaman. Upang magpatuloy sa pag-publish, subukan itong alisin o mag-upload ng bago.
____
"Wake up yeahh, make up maybe.." Saçlarımı taramaktan çok elimde ki tarak ile şarkı söylüyordum. Fön makinası saçlarımı uçururken kendimi idol gibi hissediyordum.
Ama ben iki yıldır atanmayı bile başaramamış bir hemşireydim. Durum bu olunca da evcil hayvan bakıcılığı yaparak geçim sağlıyordum.
'Hayaller ve hayatlar' sözü beni bulmuştu işte...
"I need you? nahh" Son kez bağırmış ve fönü kapatmıştım.
"I been good lately.."
"Sen Kim Taehyung hayatımın hatası, sana son zamanların tokatını atmamı istemiyorsan o müziği kapatırsın!" Odaya giren annem ile çığlık atmış ve iç çamaşırımı giyerek "Özel hayata saygın yok" çirkefce bağırmış ve saçlarımı dağıtmıştım.
"Senin kendine saygın yok. Benim hayatına mı olsun?" Sakızını çiğnerken yatağıma oturmuş ve beni süzmüştü. Gözlerinin kırmızıya dönmesi ile yutkunmuş ve yine ne bok yediğimi düşünmeye başlamıştım.
"S-sen?"
"Ben anne.." Korku ile mırıldanmış ve dayak yeme durumunda hızlıca kaçmak için üzerimi giyinmiştim.
"Soyun! Taehyung çabuk soyun!" Bağırması ile irkilmiş ve arkaya birkaç adım atmıştım. Ne bok döndüğü hakkında bir fikrim yoktu.
Dün gecenin etkisi hala sürüyordu Ama içimde tuhaf bir rahatlık vardı. Belki de hayatımın en iyi seksini geçirdiğim içindi bu rahatlık.
Off o adam.. hala parmak izleri vardı vücudumda aynaya baktıkca kalçama nasıl vurduğunu hatırlatıyordu. Onunla tanışmadığın için pişmandım. Büyük ihtimalle bir daha karşılaşmazdık.
"Ne soyunması anne? Tamam anlıyorum kocasızlık artık canına tak etti. Ama ben, senin oğlunum bu yasalara aykırı"
"Siktir.. dur!" Birden üzerime atlaması ile korkarak kaçmaya çalışmıştım. Ama annem bir alfa olduğu için kadın olmasına rağmen benden daha baskındı feromonları. O yüzden gücümü kullanamayarak kaçmayı başaramamıştım. Sweatimi zorla üzerimden çıkartmış ve şok olmuş bir şekilde boynuma bakmaya devam etmişti.
"Beni korkutmayı kes!" Sinirle bağırmış ve aynaya dönmüştüm.
Lakin keşke dönmeseydim...
Mühür yerimde dakikalar önce olmayan ama şimdi olan bir iz vardı. Korku ile bağırmış ve anneme dönmüştüm. "Anne, anne bu ne demek?" Annem yerinde donmuş bir şekilde bana bakarken sonunda bana bir tokat atmış ve bu sefer kendine gelmişti.
"Sen ne bok yedin?"
"Bilmiyorum.. Lanet olsun ne olduğunu söyle bu siktiğimin ay sembolü neden boynumda?" Boynuma elimi atmam ile vücudumda bir elektirik dalgası geçmişcesine canım acımıştı.
