Özel Bölüm-2

164 11 8
                                    

Selamün Aleyküm.

Okul başladı başlayalı hiçbir kitabıma doğru düzgün bölüm yazamıyorum. Bazen ders aralarında defterlere yazıyorum. Sonradan diyorum 'Hadi İlknur bölüm yaz.' Fakat bölümlerin bazı kısımları defterde yazılı olduğu için uygulamada yazamıyorum.

'MECBURİYET II' Kitabıma 1 bölümü 2-3 haftada ancak yazabildim. Daha sonrasında 'LAVİNİA' kitabıma küçük bir bölümü 1 aydan fazla sürede yazabildim.

Bugün de bölüm yazmak istedim fakat hiçbir kitabım uygun gelmedi. En uygunu da bu kitaba özel bölüm eklemekmiş gibi geldi.

Ayrıca bölümü yazdıktan sonra ÖZEL BÖLÜM olarak değil de 2.sezonmuş gibi devam etme fikri geldi aklıma. Ne dersiniz?

Sanırım yine çok konuştum... Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

Şuraya da bir söz... Bir insanın içinde yaşadıklarını bilmeden sorgulama girişiminde bulunmamalısın.

Yumruk yaptığım elimi yanağıma yaslayıp dirseğimi de masaya koymuştum. Elimdeki kalemi hızlı hızlı rastgele sallayarak çizimime devam ediyordum.

Hemen hemen 1 saat önce canım karakalem çizmek istemişti ama çizecek bir şey bulmakta zorlanmıştım.

En sonunda ise yeni doğmuş bir bebek çizme kararı almıştım.

"Bebeğim belin ağrıyacak. Bırak şimdi sonra devam edersin."

Yalçın'ın sesini duymamla somut dünyada olduğumu anlamam uzun sürmemişti.

Kalemi bırakıp esneme hareketleri yaparken karnımda hareketlenme hissetmiştim.

İki elimi de karnıma koyarken konuşmuştum.

"Yoruldun mu anneciğim?"

Sırtımı sandalyeye yaslarken biraz daha hareket etmişti.

"Bak annesi, gördün mü? Bebeğimiz de yorulmuş hadi gelin yatın biraz."

Sanki Yalçın'ı duymuyormuş gibi konuşmaya devam ettim.

"Bir şeyler yiyelim mi annecim? Yiyelim yiyelim."

Oturduğum yerden kalktığımda mutfağa odadan çıkacağım anda Yalçın'ın kolumu tutmasıyla atmak üzere olduğum adımımı durdurmuştum.

"Sen bana hâlâ tripli misin?"

"Yemek yiyeceğiz, bırak kolumu.

Bir adımda önüme gelip iki kolumu birden tutmuştu.

"Meleğim... Uzatmıyor musun?"

Duvarda olan bakışlarımı hızla onum yüzüne getirmiştim.

"He bir de ben uzatıyorum öyle mi? Affedersiniz Demir Bey! Sizin benden üstün olduğunuzu unutmuşum!"

"Saçmalama Leyla. Ben öyle bir şey demedim."

"Ya hâlâ inkar ediyorsun ya! İnanamıyorum sana!"

"Ne dedim? Hayır hangi dediğime sinirlendin bu kadar anlamadım ki!"

"Bağırma bana! Ne dediğini gayet iyi biliyorsun!"

"Allah aşkına söyle, ne dedim?"

"Ya bildiğin çalışmazsın dedin! Neyini hatırlamıyorsun?"

"Ben öyle bir şey demedim!"

"Öyle mi? Ne söyledin o zaman?"

"Doğum yapana kadar çalışmamanın senin için daha iyi olacağını söyledim."

Anonim /Texting/ (DÜZENLENİYOR) Where stories live. Discover now