DİAMONDS - OMEGAVERSE| [HYUNLİX]

7. Bölüm

Uyuduğum yataktan zar zor kalkmıştım. Sanki uçurumdan düşmüş gibi bir ağırlık vardı üzerimde. O kadar çok yorulmuş olmalıyım ki ne ara uyudum farkında bile değilim.

Aşağı kata indiğim an Seonghwa hyung beni yanına çağırmıştı. "Felix seninle önemli bir şey konuşmam lazım."

"Tabii hyung?"

Koltuğa oturduğumuz da abim ve Chris hyung gelmişti yanımıza. "Biliyorsun sürümüz baya kalabalıklaştı ve eğitmenler artık yetişemiyor. Bu yüzden Hyunjin'i eğitmen yaptık ve ona bir yardımcı lazım yani yardımcı derken asistan değil ortak gibi düşün. Çünkü 30 kişilik bir grup ile tek başına uğraşamaz bu yüzden seninde ona yardım etmeni istiyoruz."

Nefes almadan anlattıklarından sonra başımı sallamıştım. Ama abim, Chris hyung ve Momo Noona cidden yetişemiyorsa gittikçe büyüyoruz demek bu. Hyunjin ile birlikte olmak mı? Kalbim hızlanıyor..

" Tabii yardım ederim ama o kadar iyi olmayabilirim."

"Senden daha iyisini bulamayız. Hadi şimdi eğitim alanına git ve tanışmaya yetiş."

Seonghwa hyungun söyledikleri gurur vericiydi. Onlara veda edip eğitim alanına gitmiştim. Hyunjin ve kırmızı gözler beni bekliyorlardı resmen onları hizaya sokmuştu Hyunjin.

" üzgünüm Seonghwa hyung yeni haber verdi."

"Sorun değil,pekala tanışma aşamasına geçelim. Soldan sırayla başlayın." Çok katı görünüyordu Hyunjin. Herkes teker teker kendini tanıtmış ve biz de aynısını yapmıştık.
"Pekala başlayalım. Öncelikle amacınızın ne olduğunu bilin ve bir korkak olmayın bu benim en nefret ettiğim şey. Sizler daha yeni dönüşenlersiniz bu yüzden sadece kan içmek isteyeceksiniz ama kendinizi kontrol altına alın. Kimseye acımam hata yapanı direkt bitiririm. Bölge için de kavga vesaire tarzı şeyler yasak kurallara uymak zorundasınız aksi taktirde atılırsınız. Hata yapan derken sakın ola ki diğer bölgelere burdan duyduğunuz şeyleri yetiştirmeyin demek istedim. Umarım anlatabilmişimdir. Felix karşıma geçer misin? "

Resmen bu adam çift kişilikliydi. Konuşması beni bile korkutmuştu.. Endişe ile ona bakarken bana seslenmesi ile karşısına geçmiştim. Aniden üzerime yaptığı atak ile ondan kaçmış ve sırıtmıştım.

" Benim Thruna olduğumu unutuyorsun sanırım? " tek kaşını kaldırmış bana bakarken aniden beni yere düşürmesi ile kaşlarımı çatmıştım. Ayağa kalkıp kendimi toparlamış ve bu sefer ben ona atak yapmıştım. Yaptığım her hareketi engellerken havalanıp omzuna çıkmış ve birlikte ters takla atarak onu yere yığıp üzerine oturmuştum. Alkışlayan ellere bakarken, üzerinden kalkıp ellerimi arkamda birleştirmiştim. Hyunjin'de kalktığında göz göze gelmiştik. İşte ona istediğimi gösterme zamanıydı beynini kontrolüm altına almıştım ve ona yenildiğini gösterirken kendisi dizlerinin üzerine çökmüştü. "Sana tapıyorum Lee Felix."

NE!? YİNE Mİ!? hemen onu rahat bırakıp arkadan duyulan "OoOooOo" sesleri ile utanarak yanaklarımı şişirmiştim. "Hedefinizi yanıltırsanız her zaman siz kazanırsınız." neyden bahsediyordu? Aniden beni kucağına alıp fırlatması ile yere düşmüştüm.
"Bu haksızlık!"

"Hayır değil. Tuzağa düşmemelisin Lee Felix."

"Benimle oyun mu oynamak istiyorsun Hwang Hyunjin? Pekala bunu sen istedin."

Bana doğru sırıtmıştı, ayağa kalkıp üzerimi çırparak iç çekmiştim. Çaylak savaşçılar kendi aralarında deneme yaparken kenara oturup onları izlemeye koyulmuştum. Yanlarından biri yanıma gelip uzattığı su ile oturması için yer açmıştım. Elindeki suyu alıp birkaç yudum alıp ona gülümsedim. "Yorulmuş olmalısınız?"