7

1K 60 11
                                    

Oy ve yorum yapmayı unutmayınız ⭐
İyi okumalaar 🧡🦄


Jungkook uyurken beni kolunun altından hiç çıkarmamıştı. Ara ara karnıma giren ağrılar ile yerimde huzursuzca kıpırdandım. Bebek tekme atınca ağzımdan ufak bir inilti kaçmıştı.

Jungkook gözlerini ovuşturup,  bana baktı.

"Birşey mi oldu?" Elimi karnıma koyup, tuttum.

"Tekme atıyor." Gözleri kocaman oldu ve elini karnıma koydu.

"Oha cidden atıyor." Elini karnımda gezdirince kıkırdamıştım. Sonra ne yaptığımı yeni anlayıp, hafifçe geri çekildim.

"Ben banyoya gireceğim, sen karnını doyur hadi." Kafa sallayıp, yatağa biraz daha gömüldüm. Kalkmak istemiyordum. Gözlerimi yeniden yumdum.

Etraftan ses gelirken bile gözlerimi açmamıştım. İyice uykumu aldıktan sonra panduflarımı giyip içeri gittim.

Çalışma odasının kapısının önüne gelince içeriden gelen kadın sesi ile kaşlarımı çattım. Yüzüme ağlamaklı bir ifade koyup, odaya daldığımda ikisi de bana bakıyordu.

"Birşey mi oldu?" Gıcık kadın ve Jungkook o kadar yakındı ki kıskanmıştım. Çenem anında titrerken ellerim ile oynamaya başladım.

"Karnım ağ-rıyor."

"Siz çıkabilirsiniz Jie hanım." Kadın ikimize gülümseyip, odadan çıktı. Jungkook kanepeye oturup yanını patpatladı.

Gösterdiği yere oturduğumda bana döndü.

"Neresi ağrıyor?" Karnımın altını elim ile tutunca o da elimin üstüne elini koydu.

"Hastaneye gidelim mi? İster misin?" Kafamı olumlu anlamda sallayınca beni kucağına aldı. Odama gittiğimizde beni yatağa bırakıp, dolaptan birkaç şey aldı. Önüme oturduğunda aval aval suratına bakıyordum.

"Beli kapanmayacak gibi." Pantolunu bacaklarımdan geçirip, beni ayağa kaldırdı. Beli cidden kapanmayacak gibiydi. Zorlayınca yüzümü buruşturdum.

"Kapatmasak, uzun birşey giyerim üzerine." Kafasını sallayıp, sweati de giydirdi.

Belimi tutup beni ilerletince ona ayak uydurdum.

"Jie hanım biz çıkıyoruz. Sizde yemek yaptıktan sonra çıkabilirsiniz."

"Tamam efendim. İyi günler." Arabaya bindiğimiz de bacaklarımı ayırıp, oturdum. Sürekli tekme attığı için canım artık daha çok yanmaya başlamıştı.

Doktora gidip, muayene olduktan sonra bir şey olmadığını, bu dönemde normal olduğunu öğrenip, hastaneden çıkmıştık.

"Alışverişe gidelim mi?"

"Sen bilirsin?" Gözlerini devirip, karnıma eğildi.

"Alışverişe gidelim mi minik şey?" Gözlerim şokla açılırken hafifçe öksürdüm.

"Bebeğin onayladı, gidiyoruz." Kafa sallayıp, bana aldığı telefondan oyun oynamaya başladım. Sessiz geçen yolculuğun sonunda araba durunca kafamı telefondan kaldırdım. Resmen boynum ağrımıştı.

Alışveriş merkezini gezerken bir mağazaya girdiğimizde herkes Jungkook'a hoşgeldin demeye başlamıştı. Jungkook hepsine karşılık verip, bana döndü.

"İstediğin herşeyi alabilirsin, ben şurada oturuyorum." Kafa sallayıp, kıyafetlere bakmaya başladım. Hepsi o kadar pahalıydı ki ağzım açık kalmıştı. En ucuz pantolon ve sweatı alıp kabine geçtim. Çok fazla masraf yaparsam sonra ödemem benim için daha zor olurdu.

Kabinde giyinirken, kapı tıklatıldı.

"Taehyung Bey, Jungkook Bey bunu yolladı." Üstten uzattığı şeyi alınca gözlerim kocaman olmuştu. Minik, kareli eteği üstüme tutup, kıkırdadım. Göbeği lastikli olduğu için kolayca giyip, tüysüz bacaklarım ile uyumuna baktığımda çok tatlı olmuştum.

"Gelebilir miyim?" Kızarıp ellerimle oynadım.

"Gel." Yine sesim çok kısık çıkmıştı. Jungkook içeri girip, beni süzdü. Gözleri bacaklarımda takılı kalırken yutkunup, kafasını salladı.

"Alalım mı? Sevdin mi?"

"Sen sevdiysen alalım." Çenesini kaşıyıp, bana baktı.

"Taehyung senin bedenin ile ilgili olan şeylere ben karışamam. Çok yakışmış ama sen giymek istemiyorsan almayız." Bana saygı duyması çok hoşuma gitmişti. Bu zamana kadar hiç saygı görmemiştim. Dünya kadar alışveriş yaptıktan sonra artık yorgunluktan ayaklarım ağrımaya başlamıştı. Arabaya binip, direkt sırtımı kanepeye yasladım.

Gözlerimi kapatırken en son gördüğüm şey, Jungkook'un bana bakarak tebessüm etmesiydi.

interseks - taekook -Donde viven las historias. Descúbrelo ahora