28. Bölüm (Ayten Yılmaz)

20.6K 659 237
                                    

Keyifli okumalar...

°°°

3 gün sonra...

Duyduğum alarm sesiyle gözlerim açıldığında Amirin homurdanarak alarmı kapatmaya çalıştığını duydum.

Alarmın sesi kesildiğinde Amirin kollarından çıkmak için haraketlendim. Karnımın üstünde olan elini görünce nefesimi tuttum. Gözlerimi kapatıp yüzümü buruşturduğumda bu durumdan kurtulmak için Allah'a dua etmeye başladım. Bedenimi haraket ettirip elinin altından çıkmaya çalıştığımda elleri bedenimi sıkıca kavradı. Kolunu karnıma o kadar sıkı sarmıştı ki, eli belime kadar gelmiş okşuyordu.

Onun belimde kıpırdattığı eliyle belimi yavaş yavaş yukarı kaldırdım. Koluyla beni yatağa bastırınca, daha fazla dayanamayıp "Çek elini!" dedim sert çıkarmaya çalıştığım ses tonumla.

Benim konuştuğum anda başını boynuma daha çok gömüp koklamaya başladı. Aldığı her nefes, benim nefesim kesildi.

"Amir yapma.." diye bildim zoraki çıkan sesimle.

Boynumda haraket eden dudaklarından gülümsediğini anladım. Benim acıyla kıvranmamdan zevk alıyordu.

Dudaklarını aralayıp konuşmaya başladığında dudakları, nefesi boynuma değiyor, kendimi daha çok kasmama sebep oluyordu.

"Karıcım, karıcım. Sabahın köründe karımın güzel sesiyle uyanmam lazımken, neden bu alarmın iğrenç sesiyle uyanıyorum?!" dedi sert bir tonda. Şaka gibi söylemiş olsa da, bir daha alarmla, değil senin sesinle uyanmak istiyorum diyordu.

"İnsanlar hayal kurmalı, Amir, ama imkansız olacak şeyleri arzulamaz!" dediğimde boynumdan öpüp "Sen benim imkansızım değil, karımsın! Ben sana sahibim zaten! Neyin imkansızlığından bahsediyorsun?!" dedi.

Öpmesi ile midem kasılırken konuşmasına devam edip "Neyse.. Bu konuları konuşmaktan sıkıldım artık. Bu gün sana çok güzel bir sürprizim var. Kocana günaydın öpücüğü ver de kalkalım." dedi bu sefer bacağımı okşamaya devam ederken.

Ne sürprizinden bahsediyordu bu?
Bir de günaydın öpücüğü demiyor mu, çekmecesinden silahını çıkarıp, kendi silahıyla vurasım geliyor.

"Senden hiç bir şey istemiyorum!" dedim ondan uzaklaşmaya çalışarak. Elini çekmeyince sinirle "Yeter artık! Çek elini diyorum! Senden rahatsız oluyorum, neyini anlamıyorsun bunun?! Ben uyuduktan sonra gece yanıma gelmemeni bin defa söyledim sana! Nasıl anlatmalıyım bunu sana?! Söyle kendimi sana öyle anlatayım!" diyerek derin nefesler almaya başladım.

Bıkmıştım artık, bu evden de, ondan da, bu kahrolası yataktan da. Bu yatak mezarım olmuştu, sadece üzerime beyaz çarşaf örten biri yoktu.

Amir aniden belimi sıkınca, boynunda alıp verdiği nefesler de sıkılaşmıştı.

Belimi sıkmaya devam ederek "Bir daha böyle gereksiz konuşursan yapacaklarımı sen bile tahmin edemezsin, Arya.. Bu sefer kapıdaki adamları değil, sürprizi mahvederim." dedi.

Kaşlarım çatılınca "Belimi acıtıyorsun. Ayrıca ne saçmalıyorsun?" dedim.

Belimdeki elini gevşetip boynumu öperek "Hadi kızım kalk sürprizin bekliyor." dedi.

Söylediği şeyi anlamaya çalışırken yavaşça başını boynumdan çekip yatakta oturur pozisyona geldi. Beni de kaldırıp, bir şey söylemeden yataktan çıktı.

ECELLE NİŞANLIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin