40. Bölüm (Günahların bedeli)

13.6K 521 194
                                    

Sen kanadından öptüğün kuşu, öptüğün yerden vuran insansın!

°°°

Keyifli okumalar...

°°°

Çok garip ve anlamsız değil mi, bir gün terk edeceğimiz hayat için bu kadar çabalamak? Bizi hatırlayan son insan öldüğü zaman ruhlarımızın bile silineceği bu dünya için bu kadar yorulmaya değer mi?
Yaşadığımız dünya bir gün uyanacağımız rüya değil mi? Uzun sürdüğünü düşündüğümüz ama kısacık olan rüya. Ya da bazılarımız için kabus.

Amir Ateş kısa ama uzun sandığı bir uyku çekti. Gözlerini açtı, yavaşça etrafa baktı. Bembeyaz oda onun karanlık dünyası için fazla renkliydi. Bakışları etrafta gezerken elaları elalarla çakıştı. İnanmak istedi onun gerçek olduğuna. Sesini duyduğunda istediği şeyin gerçek olduğunu anladı.

"Doktor bey!"

Arya Amir'in uyandığını gördüğünde hemen odadan çıkıp doktora haber verdi. Doktor gelince Arya bir kenarda işinde fazlasıyla profesyonel olan insanları izlemeye başladı.

Gözleri en son Amir'in yorgun elalarıyla buluştu. Amir, uyandığı andan itibaren çekmemişti gözlerini. Konuşmak, haraket etmek istemiyordu.

Yok olur diye korkuyordu. Amir Ateş'in en büyük korkusu sevdiğinin yokluğuydu.

Doktorun işi bittiğinde konuşmaya başladı.

"Amir bey, uyanmanız herkesi çok mutlu etti. Şuanlık hiçbir sorun yok. Sadece baca..." Doktorun sözlerini Arya bölmüş "Başka bir yerinde sorun var mı?" diye sormuştu.

Doktor az önce konuşurken açık kalan ağzını kapatmış Arya'ya dönüp cevap vermişti.

"Vücudunun birkaç yerinde kırılmalar var. Onlar da zaman içinde iyileşecektir." dediğinde Arya başını salladı. Doktor odadan çıktığında Arya Amir'e doğru yaklaşmaya başladı.

Yavaş adımlarla yatağa yaklaşıp yanındaki koltuğa oturdu. Bakışları Amir'in üstündeyken konuşacaklarını toparlamaya çalışıyordu. Annesinin ölümünü, bacağını nasıl anlatacaktı bilmiyordu.

Amir bu sessizlikten sıkılınca konuşmak için dudaklarını araladı ama kuruyan boğazı tüm kelimelerin geri yutmasına sebep oldu. Arya hızla ayağa kalkıp yanındaki sürahiden su doldurup Amir'e uzattı.

Amir suyu Arya'nın elinden alıp zorla içtiğinde bardağı yatağın kenarına sıkıştırdı. Arya Amir'in yaptığına bakarken, Amir konuşmaya başladı.

"Annem nasıl, Arya?" dedi hafif kısılan sesiyle. Arya'nın bakışları su bardağından Amir'in gözlerine çıktı. Uzun uzun bakıştılar. Amir anladı ama sustu.

Sezdi, hissetti, bildi.
Ama yanılmak istedi.

Arya sıktığı dişlerine işkence uygularken Amir tekrar konuştu.

"Sana bir soru sordum, Arya!"

Arya dolan gözlerini kapatıp odadan çıkmak için kapıya yürüdü. Bunu yapabileceğini düşünmüştü, ama yapamamıştı.

Amir Arya'nın gideceğini gördüğünde yataktan kalkmak için hamle yaptı ve gördüğü şeyle şok geçirdi. Hızla "Doktor!" diye bağırdığında Arya arkasını döndü. Amir'in kesilen ayağına baktığını görünce hızla yanına yaklaştı.

ECELLE NİŞANLIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin