Aptal

220 26 2
                                    

Hyunjin'den
Jeongin'le yemekleri hazırlamıştık ve yaklaşık yarım saat sonra çocuklar gelmişti. Minho ve Jeongin'in arasında geçen tek konuşma "merhaba"ydı onun dışında birbirlerine bakmıyorlardı bile. Biz bu gergin ortamı her ne kadar dağıtmaya çalışsak da olmuyordu.
Hyunjin: İsterseniz masaya geçelim.
Changbin:Olur çünkü çok açım.
Masada konuşup eğlenirken Jeongin ağzını açmıyordu. Sonra Minho konuştu.
Minho: Hayırdır Jeongin ağzını bıçak açmıyor?
Jeongin: Yok bir şey.
Minho: Gelen misafirleri böyle mi ağırlıyorsun?
Jeongin bir şey diyeceği sırada susturdum ve Seungmin çığlık attı.
Chan: N'oldu?
Seungmin: jeongin.. boynun morarmış ne oldu sana?
Bunu demesiyle ikimiz de gülmeye başlamıştık.
Jeongin: Endişelenecek bir şey yok Seungmin.
Hyunjin: Hm hm
Felix: Anlaşılan bir yere vurmakla olmamış o
dedi gülerek. Masadaki gerginlik az da olda dağıldıktan sonra Jeongin beni yukarı çağırdı. Ortalığı toparlayıp yukarı çıktım.
Hyunjin: Efendim?
Jeongin: Minho'nun derdi ne?
Hyunjin: Jeongin başlama yine.
Jeongin: Asıl sen başlama. Fark etmedin mi ortamı gerdiğini.
Hyunjin: Lütfen Jeongin
Jeongin: Ben kime anlatıyorum ki.. Şu yukarıdan paketli olan parfümü verir misin?
Sandalyeye çıkıp dolabın üstünden parfümü aldım ama inerken dengem şaştı ve yere düştüm parfüm de doğal olarak kırıldı. Belim çok acıyordu ve gerçekten ağlayacaktım.
Jeongin: Hyunjin sen aptal mısın? Nasıl becerdin bunu?
Hyunjin: Jeongin canım acıyor
Jeongin beni umursamayarak tuvalete gitti ben yerde kıvranırken Minho içeri girdi.
Minho: İyi misin?
Hyunjin: Kalkamıyorum..
Minho: Biraz sık dişini.
Jisung da yanımıza geldi ve ikisi beni aşağı indirdi. Minho gerçekten çok sinirliydi ve asla bana söz hakkı tanımadan montumu giydirdi ve telefonumu alıp beni evden çıkarırken Jeongin aşağı indi.
Jeongin: N'oluyor?
Minho: Arkadaşımı alıyorum.
Jeongin: Pardon? Hyunjin bir yere gitmiyor.
Seungmin: Sana sormayacağız. Çocuk yerde kıvranırken siklemedin ve şimdi de gidemez diyorsun. Sizin ilişkinize başta onay verende hata. Yürüyün gidiyoruz.
Jeongin bir şey söylüyordu ama acıdan ne dediğini anlayamıyordum. Arabaya binmiş ve hastaneye gidiyorduk. Jeongin arabayla bizi takip ediyordu ve Minho şakasız sinirden ağlayacaktı.
Minho: Bu çocuğu sikerim. Seni asla umursamadı ve şimdi bizimle geliyor. Ama suç sende Hyunjin.
Chan: Minho sus artık. Bunları sonra konuşacağız şu an Hyunjin yeteri kadar üzgün.
Minho: Zaten ben sustum diye oldu bunlar..
yazardan
Hyunjin ve arkadaşları hastaneye gelmişlerdi. Hyunjin acı içinde kıvranırken arkadaşları da onun işlemlerini halletmeye çalışıyorlardı. Jeongin her ne kadar onların yanına gitmeye çalışsa da Jisung onu engelliyordu. Minho tam anlamıyla onun aldığı nefese bile sinir oluyordu ve sinirini geçirmek için tırnaklarını avucuna bastırıyordu ve eli kanıyordu. Umursamadan Hyunjin'in odasına ilerledi.. Doktor, korkulacak bir şey olmadığını sadece kemiğinin sert bir darbe aldığını söyledi. Ciddi bir şey olmaması onları rahatlatsa da hem sinirli hem kızgınlardı. İki-üç saatin ardından eve geçtiler. Hepsi beraber Minho'nun evinde olacaktı. Hyunjin artık canı çok acımadığı için arabada rahatça oturabiliyordu. Arabada herkes ona karşı sinirliyken Felix elini tutuyordu. Felix'le hepsinden eskiydi arkadaşlığı. Birbirlerini gerçekten çok seviyorlardı ama o ikisinin arkadaşlığı hepsinden farklıydı. Hyunjin çok gergindi çünkü evde olacakları tahmin ediyordu. Felix bunun farkında olduğu için sessizce "korkma Hyung ben seni koruyacağım" dedi..
evde
Hyunjin'den
Montumu asıp koltuğa oturmamla Seungmin konuşmaya başladı.
Seungmin: Jeongin sana hep böyle mi?
Hyunjin: Gerçekten konuşmak istemiyorum
Minho: Sormaya gerek mi var? Evet öyle. Eğer gerçekten umursuyor olsaydı bir şekilde Jisung'u atlatır gelirdi. Seni sormadı bile.
Hyunjin: İzin mi verdiniz?
Chan: Hâlâ onu savunuyorsun aptal olma.
Hyunjin: Çünkü seviyorum
Minho: Senin onu sevmen bir boka yaramadı. Seninle işini halletti ve bıraktı. Gayet ortada.
Felix: Şöyle konuşmayın.
Changbin: Sen karışma Felix. Haklılar.
Jisung:Seni uyarmaya çalıştım Hyunjin. Sen sadece anlattığım kadarıyla sandın. Sana zarar verebilirdi.
Chan: Yaptı mı?
Hyunjin: Neyi?
Chan: Sana vurdu mu?
bakışlarım yerde geziyordu cevap vermiyordum.
Minho: Yapmış..
Chan: Şaka mı?
Changbin: İzin verdin mi gerçekten?
Felix: Hyung cevap ver yaptı mı?
Hyunjin: Evet..
*********************************
01.01.22

bad ideaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin