"GİRİŞ"

151 22 79
                                    

Merhabalar, ben Nilda.
Bugün 4 Şubat 2022. Kurgumu ilk düzenlemesine alıyorum. Ocağın ilk haftasında ani bir şekilde yazdığım -asla içime sinmeyen- kurgunun girişini düzelteceğim. Ara ara böyle düzenlemeler olacak. Bugün sadece girişi düzelteceğim. Yani planım o yönde. İlerleyen zamanlarda kalan 5 bölümü de düzenleyeceğim. Ayrıca ilerleyen bölümlerde başrollerimiz girmeye devam edecek. 4 başrolümüz daha var. Onlar hikayeye dahil oldukça anlatacağım onları.

Öpüyorum:))

Kişisel İnstagram Hesabım: @nildaozayw
Bölüm Şarkısı: Garry Moore-Still Got The Blues

Hayatınızı özetleyen bir kelime olsaydı ne olurdu? Benim hayatımı özetleyen kelime "Çaresizlik" olurdu galiba. Güzel bir hayatım vardı, en azından öyle hissediyordum. Beni seven annem, babam, ablam, abim, babaannem vardı. Her hikayenin bir kötüsü vardı. Bizim hikayemizin kötü adamı dedemdi.

Babaanneme ayrı, anneme ayrı, babama ayrı, abime ve ablama da apayrı çile çektirirdi. Bana karışmazdı. Ablam gibi büyümemi bekliyordu belki de. Annem ile amcamın evlenmesini istemişti ama annem ile babam evlenmişti. Amcam. Küçüklüğümden beri nefret ederdim ondan. Anneme şiddet uygulamaya kalkışmıştı defalarca. Ona uygulayamayınca da bana ya da ablama vuruyordu.

Türkiye'nin doğusunda, adı bile bilinmeyen köylerden birindeydim. "Çocuk gelin" haberlerini duymuşsunuzdur. O çocuk gelinlerden biri annemdi, biri ablam. Ben ise evlenmemek için direnmiştim. Polis çağırıp dedemi ve amcamı tutuklatmıştım.

Yıllar sonra amcam hapisten çıkınca... Babamı öldürmeye çalışmıştı. O gece... Hayatımdı babam benim, her şeyimdi. Her şeyinizi kaybedince geriye ne kalır? Hiçbir şey. Ben de yapmam gerekeni yaptım. Her şeyi mi korudum.

-Güneş Yılmaz

Bazen birine minnettar olursunuz. Dersiniz ki "O beni kurtardı."
Birileri onu kötülese de kulaklarınızı kapatırsınız. Neden? "O sizi kurtardı."
Hayır. O sizi kurtarmadı. Siz kurtardı sandınız. Öyle istedi çünkü. Sizi bir deliğe attı başta. Ama siz sandınız ki başkası attı sizi. "O beni çıkmaza attı." dediniz. Ama yanıldınız...

Sonra size elini uzattı. Tuttunuz. Sizi çıkardı o delikten. Hayır. Çıkarmadı. Tam çıkacağınız an sizi öyle bir bıraktı ki siz dibe çakıldınız. Öldünüz. Ruhunuz öldü. Beyniniz öldü. Kalbiniz öldü. Paramparça oldunuz. Herkes size "Ben sana güvenme demiştim." dedi. Ama onlar da yardım etmedi.

Nereden mi biliyorum bunları? Yaşadım. Annem... İntihar etti. Kendini astı. Ve ben onu öyle gördüm. Düşünsenize anneniz. Sizi yıllarca büyüten, 9 ay karnında taşıyan kişi. Kokusunu tarif edemediğiniz kişi...

Sonra birileri de sizi bir yalana inandırdı. Dedim Ya az önce öldürdü. Ruhunuzu, kalbinizi, aklınızı, düşüncelerinizi, duygularınızı, hislerinizi... Her şeyinizi...

-Yağmur Doğan

"Adın ne senin?"
"Arkın, öğretmenim."
"Tamam,oturabilirsin."
"Öyle ad mı olur?"
"Ailesi koyacak ad mı bulamamış."
"Hiç de bir kere ben adımı seviyorum."

"Çalış" dediler yıllarca. Ne istediğimi sormadan. "Çalış. Büyük adam ol." Belki de suçun büyüğü bendeydi. Sorgulamadım. Elimden geleni yaptım. Sonra daha fazlasını ve dahasını.

Robotlaştırıldım. Sadece "Çalış!" komutu verilen bir robot. Kimse dinlemedi beni. Dedim ki "Ben aşçı olacağım!" Dediler ki "Para nasıl kazanacaksın?" Her şey para mıydı bu hayatta? Bilmiyordum o zamanlar.

Bana sorarsanız "Her şey para mı?" diye yine aynı cevabı verirdim. "Bilmem."

Bazen kurtuluşunuz olur bir şeyleri bilmemek. Bazen de cehenneminiz...

Zorbalık, taciz, şiddet... Hepsiyle de mücadele ettim. Çevremdekiler normal değildi ki, ben normal olayım. Babam ölmüş. Ben küçükken. Annem de babamın ölmesiyle akli melikelerini kaybetmiş, yani delirmiş.

Annem delirince ona da bir sürü iğrenç şey yapmışlar. Bir küçük kız kardeşim olmuş. Adı Asya. Asya doğduktan hemen sonra annemi "Ruh ve Sinir Hastalıkları" bölümüne yatırmışlar. Asya 4 yaşına gelene kadar anneannem ona bakmış. Sonra da anneannem ölmüş. O ölünce Asya'yı da yetiştirme yurduna vermişler.

Sen bu arada napıyorsun derseniz, 18 yaşına basalı 5 Aydan daha fazla olmayan cani bir katildim. Bir sürü insan öldürdüm. Başta kendi intikamım içindi. Sonrasında ise başkalarının intikamı için...

Kendi cehenneminizi yaratmanız için yanan bir ateş gerekmez. Biraz benzin ve bir çakmak yeterlidir.

Tıpkı her yaptığınız şeyin karşılığı oldu gibi...

-Arkın Benan

Herkesin acılı bir hikayesi olur genellikle. Benim hikayem bambaşka. Çok zengin bir ailenin en büyük oğluydum. Bir bar çıkışı yaptığım kaza hayatımı mahvetmeye yetmişti.

Kendimi korumak için elime aldığım silah, kiralık katil yapmıştı beni.

Paraya ihtiyacım falan yoktu. Ben aksiyon seviyordum. Her insanı da öldürmezdim. Genellikle iğrenç insanların eceli olurdum. Ecel olmak... Güzel şeydi be.

Her şey güzel başlayıp kötüleşmişti. Zengin başlayan hayatımı kiralık katil olarak devam ettirmem bir cezayken ailemin bunu öğrenip beni evlatlıktan reddetmesi de damarıma dokunmamış değildi.

Her şeyi şakaya vuran biri olmam acılarımın olmadığını göstermez. Belki de acılarım var diye her şeyi şakaya vuruyorumdur?
-Korel Yaman

Gizem,sır, can yakma, intikam. Bunları birine söyleseniz adına kim gelir? Tabii ki de ben, Çise.

Gerçek hayattaki süper kahramanlar göründükleri gibi değiller. Biz süper kahramanların belki de. Ama zalimiz, acımasızız, psikopatız. Bu özelliklerimiz olmasaydı zaten süper kahraman falan da olamazdık.

Sırasıyla dörder kişilik gruplar halinde yüzlerce hatta binlerce kişi yarıştı bizimle. Zekasıyla, vicdansızlığıyla, kalbiyle, ruhuyla. En önemlisi vicdanıyla. Amacımız 10 kişilik bir grup kurup herkesi kurtarmaktı belki de.
Belki de sadece kendimizi kurtarmak.
Aşk, hüzün, savaş. Hepsi olacaktı. Kan kokusu olmadan savaş olamazdı. Zeka her şeyden üstündü. Güç zekadan da üstündü.

İnce yağan bir yağmur, şiddetli bir gök gürültüsüyle güçlenir.
-Çise Korkmaz

Acıyan yaralar, kanayan kalpler. Savaş sadece bıçakla silahla olmaz. Yanıltmayla olur. Şaşırtmayla, korkutmayla, acı çektirmeyle.
Acı çektirmek de öyle kolay değildir. Vicdansızlık ister. Ama fazla vicdansızlık öldürür. Öldürmemek için de vicdan ister.

O çizgi ve dengeyi korumak önemlidir. Başaranlar yükselir, başaramayanlar da çürümeye mahkum olur.

Nitekim yağmur ince ince yağmasa gök de gürlemez.
-Bangu Samyeli

KİLİTLİ KAPILARIN ARDINDAOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz