"KİRAZ"

32 8 32
                                    

Selaam:)
NapıyonuzZz???
Keyifler bozulmak için hazırsa birkaç Bilgi vereyim.

İlk flashbackte Güneş yer alacak. Güneş'in doğduğu anları Güneş'in annesinden okuyacağız. Yani Kiraz'dan. Kiraz benim için yazmaya şu an karar verdiğim bir karakter. Ama zor olacak gibi hissediyorum. Gece olunca evinizin en sevdiğiniz odasındaki pencereye bakmanızı istiyorum. Bir totem yapalım. Kiraz bizim şansımız olsun. Eğer gökyüzünde parlak bir yıldız varsa ertesi gününüz güzel geçecek. Yoksa geçmiş olsun shdljdğej.
Bölümü yayınladıktan sonra ben de okurken gökyüzüne bakacağım:)
Hadi bölümeeee:)

Kişisel İnstagram Hesabım: @nildaozayw

Flashback Şarkısı: Şebnem Ferah-Ünzile

16 Aralık 1997 18.24
8. Hamileliğimin 39. haftası bugün bitmişti. Artık 40. haftadaydım. Önceki hamileliklerimde 38. ya da 39. haftada doğurmuştum. Karnımdaki çocuğumun ise 40. haftasıydı. Kocam Ahmet ile çok küçük yaşta evlendirilmiştim. Tek küçük olan ben değildim. Evlendiğimizde ben 13,o 14 yaşındaydı. Ahmet'in abisi Kazım ile evlenecektim başta. Benden 15 yaş büyüktü o zamanlar. Annem yana yakıla ağıtlar yakmıştı evlenmeyelim diye. Babam ise paraya ihtiyacımız olduğu için kesin evleneceğimi -daha doğrusu satılacağımı- söylemişti. Annem -Kazım'ın ne kadar pislik bir insan olduğunu bilmiş gibi- Ahmet ile evlenirsem razı olacağını söylemişti. Ben de Ahmet'imle evlenmiştim.
Kalbi güzel,yüreği güzel Ahmet'im. Evlendiğimiz zamanlarda karısını dövmeyen adam yoktu. Ahmet'im ise bana bir fiske bile vurmazdı. Ahmet ile aşık olarak evlenmemiştik ama evlendikten sonra aşık olmuştuk birbirimize.
8 kere hamile kaldım. 5 çocuğum 18'ini göremeden öldü. Benim 3. çocuğum Güneş'im olacaktı. Ailemize Güneş gibi doğacaktı.
Ahmet'im dağda koyun,keçi otlatmaya gitmişti. Ben uzaklara dalmış onun olduğu dağlara bakarken evimizin tahta kapısı yumruklanırcasına çalıyordu.
Kapıya zar zor gittiğimde Gülşah Anne'yi gördüm. Benim kaynanamdı kendisi. Gelin geldiğimden beri Kazım'dan uzak durmamı o söylemişti. Kazım'dan da beni koruyan oydu. Ona resmen minnettardım.
Eve aldım onu. Birlikte sofrayı hazırladık. Akşam kayınbabam, Ahmet'im, Can ve Banu ile oturduk, sohbet ettik.

16 Aralık 1997 23.04
Saatin geç olması sebebiyle Can ve Banu'yu yatırmak üzere ayağa kalktım. Yaklaşık yarım saattir karnıma sürekli sancılar giriyordu. Her ne kadar canım yansa da doğum sancısı değildi. Can'ı ve Banu'yu yataklarında uyuttuktan sonra sancım arttı. Dayanamayıp yere düştüm. Çığlık çığlığa iken Gülşah Anne ve Ahmet geldi. Gülşah Anne telaşlı bir sesle
"Ahmet'im, oğlum git köydeki ebeye haber sal. Güneş'imiz gelecek herhal." dedi ve mutfağa yöneldi. Sıcak su, bez ne bulursa getirdi. Dakikalarca sancı çektim. Çığlıklarım odayı doldurdu...

17 Aralık 00.01
Artık ıkınmalarım çığlığa dönüşmüştü. Bana sakin ol diyen Hayriye Ebenin sesine aldırış etmedim. Gözümden 8. kez aynı yaş aktı. Tam 17 Aralık 00.01 de doğan güneş 8. kez doğdu evimize...

1 Eylül 2005
Cennete gittiğinin 83. günü bugün anne. Babama seni yine sordum. Bana "Annen cennete gitti. O bize tekrar gelemez ama biz ona gidebiliriz." dedi. Anneciğim cennet güzel bir yer mi? Orada çok güzel çiçekler varmış. Eğer bizsiz gittin diye üzülüyorsam üzülme. Üzülürsen ben de üzülürüm. Hem orada kirazlarda varmış. Sen kiraz çok seversin. Adı gibi kiraz dudaklı annem. Cennetten buraya gelinmezmiş ya sen gelir misin. Söz geri gideriz beraber. Anneciğim ben seni çok özledim. Hala arada sırada ablama anne diyorum artık eskisi gibi ağlamasa da ağlıyor. Dedemin dediğine göre ben de yakında evlenecekmişim. Çocuklarım olacakmış. Oyuncaktan da değil, gerçekten. Ben dedeme istemediğimi söylediğimde bana vurdu. Yüzüm hala acıyor. Sen olsaydın vurmazdı bana. Ablama da sürekli kızıyorlar. Bir çocuk varmış. Adı da Hasan'mış. Ablam ile Hasan'ın düğününü yapacaklarmış. Can abim ise çok hasta. Ablam ona bakamıyor. Hasan sürekli ondan bir şeyler istiyor. Bugün ablama vurmaya çalışınca kırmızı çaydanlığımızdaki sıcak suyu üstüne döktüm. Bana çok kızdılar ama ablamla daha sonra evlenme kararı aldılar. Ablam evlenmek istemiyor, çok ağlıyor ama en çok babam ağlıyor. Kiraz'ım benim kiraz dudaklım diye ağlıyor. Dedem ona da çok kızıyor. Gülşah Babaanne ise iyileşmeye başlamış. Dedem bugün eve başka bir ablayla geldi. Yeni babaanneniz dedi. Ama abla hep ağlıyordu. Dedem ona da vurdu. Sana 83. kez mektup yazıyorum ama sen hala cevap vermiyorsun küstün mü bana?
-Kiraz'ın Güneş'i

KİLİTLİ KAPILARIN ARDINDAWhere stories live. Discover now