Büyüdüğüm YOL ' 20

1.4K 161 49
                                    

•elsa & emilie - au volant•

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

•elsa & emilie - au volant•

•••

Savrulan şeylerin kar taneleri olduğunu farkedene kadar, rüzgarın düşürdüğü şeyler benim parçalarım sanıyordum.

Aralığın son haftasıydı, yeni yılın bütün kırmızılı sarılı parlak ışıkları akşam saatleri içinde küçük ateş böcekleri gibi yanıp sönüyordu.

Benim için aralık bu renk değildi. Küçük bir yaşa ait hafızanın bunları hatırlaması tıpta mümkün müydü bilmiyorum ama ben, gökyüzünün mora çalan lacivertine karşı, bir kaldırım taşına başımı koyarak gözlerimi kapattığımı o kadar net hatırlıyordum ki. Belki de bu da yalandı. Aklımın uydurduğu, dilimin uydurduğu diğer şeyler gibi.

Yalan söylediğimi kabul etmemek ortadaki gerçeği hiçbir zaman değiştirmemişti. Keşke öyle olsaydı ve ben ağzımdan çıkan her yaşanmamışlığın gerçekleşmiş anılarına inandırsaydım kendimi.

"Ben istemedim."

Başımı iki yana sallarken, bardağımda içine girebileceğim bir delik açmaya çalışıyor görünüyordum ama hayır, bunda ağlanacak ne var, demesin diye, dolmuş gözlerimi saklıyordum, Alaz'dan.

Ata'yı da istemedim, buraya gelmeyi de, beni buraya getiren bedenlerin bana olan mesafesini de.

"Bu fotoğraf doğru yani!? Sen ve Ata mı?"

Ona bakamadım ama sesindeki kızgınlığı duymak bile beni kendi içime sindiriyordu.

"Özür dilerim." Niye Zeynep? Ne yaptın ki..?

"Dileme özür falan. Özür isteyeceğim bir durum yok ortada. Bana sadece bir açıklama yap. Geçiştirerek değil, sadece bilmek istiyorum tamam mı?"

Ne değiştireceğini bilmeyerek başımı kaldırmaya sonunda cesaret bularak Alaz ile yüzleşirken, nasıl oldu da arkama bile bakmadan buradan kaçmadığımı düşündüm bir an. Köşeye sıkışmak gibi bir lüksüm yoktu benim ve ben sıkışacağımı hissettiğim an orayı terketmeyi annemden öğrenmiştim.

O zaman neden şimdi, neden Alaz'a karşı, yapamıyordum bunu?

"Nasıl öğrendin?"

"Farkeder mi?" Dediği an başımı iki yana sallayarak gözlerimi kaçırsam bile en azından ona ne kadarını anlatmam gerektiğini tahmin edebilirdim.

"Alaz lütfen..." Yalvararak kapattım gözlerimi, fotoğraf açıktı. Doğum günümde, terasta, takamadığım kolyemi bana hediye verdikten hemen sonra ilk öpüştüğümüz yerdi.

Alaz'ın gösterdiği fotoğrafta ki saat, mekan ve açı bilinen sorulara yine bilinen cevaplar aradığımız boş bir konuşmaya sürüklüyordu bizi.

"O akşam Fırat'ın telefonunu almak için odaya girdiğimde farkettim. Başkası sanıyordum Zeynep. Yemin ederim sen ve Ata olacağı aklımın ucundan bile geçmedi çünkü daha o saatlerde bile Ata ve Beliz'in hala sevgili olduğunu biliyordum."

Büyüdüğüm YOLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin