Yankı Keskin.
"Ne!"o katil olamazdı?
"Ulaz bana yalan mı söylüyorsun?"hayır ya inanmıyorum.
"O katil olamaz."evet olamaz.
"Yankı sakin ol."Ulaz'a baktım ve oturduğum yerden ayağa kalktım,"Ulaz benim karakola gidip onunla konuşmam gerekiyor."neden bana boş gözlerle bakıyordu?,"Yankı o kadar mı güvendin ona?"bu sorduğu soru karşısında kaşlarımı kaldırdım,"ne güvenmesi Ulaz? Ne demeye çalışıyorsun açıkça söyle istersen."ayağa kalktı ve karşıma geçti,"ona diyorum katil olduğuna inanmayacak kadar mı güveniyorsun?"gerçekten şuan bunu mu tartışacaktık?,"şuan gerçekten bunu mu tartışacağız?"üzerime doğru yürümeye başladığında bir adım geriye çekildim,"evet şuan bunu tartışacağız?"kendini ne zannediyordu bu acaba!,"üzgünüm ben karakola gidiyorum ve seninle şuan uğraşamam."dedim ve kapıya doğru yürümeye başladım. Kolumda bir şey hissettmemle yerimde durdum ve kafamı arkaya doğru çevirdim.
"Yankı tamam sakin ol bir şaka yaptım sadece."şaka mı?,"ah gerçekten şakanıza hayran kaldım. Bir daha yaptığınız şakalar da söyleyin bende güleyim!"sırıtıyor birde,"tamam söylerim."ve,"hadi karakola gidelim de çok güvendiğin kişiyle konuşalım."yine yapıyor küstah herif!,"ay çok komik!"dedim yapmacık bir tavırla. Güldüğünü gördüğüm de nedense bende gülmeye başladım,"neden gülüyorsun?"hâlâ gülüyorsun ve sorduğum soru karşısında daha çok gülmeye başladı,"asıl sen neden gülüyorsun?"
Evden çıkalı çok olmuştu ve arabaya binmiştik. Yol boyunca ikimizde sessizdik,"onunla ne konuşacaksın?"sessizliği ilk o bozmuştu,"bu seni ilgilendirmez."kafamı cama doğru çevirdim,"evet ilgilendirmez."söylediği şey karşısında bir kaşımı kaldırdım,"gerçekten onunla ne konuşacağımı merak etmiyor musun?"sorduğum soru karşısında gözleri gözlerimi buldu,"seni ilgilendirmez diyen sendin şimdi niye böyle bir soru sordun acaba?"maalesef ki haklıydı,"ona katil olup olmadığını soracağım çünkü o katil olamaz."gözlerime uzun uzun baktı,"seni böyle düşündüren şey ne?"gözlerimi gözlerinden çekerek yolu seyrettim,"o çok saf bir insana benziyor yani kalbi gerçekten çok saf."diye mırıldandım.
Karakola geldiğimizde Ulaz arabayı durdurdu ve arabadan indim.
"Yankı beni takip et."dediğinde onun dediği gibi yapıp onu takip ettim.
Geldiğimiz yerde bir masa ve iki tane sandalye vardı,"Yankı otur sen ben onu çağırmaya gidiyorum."başımı salladım ve sandalyeye oturdum.
Lütfen katil sen olma.
Lütfen güvenimi boşa çıkarma.
Sonra kapı açıldı içeriye önce Ege girdi arkasından ise Ulaz. Ege'ye baktığımda gözlerinin içinde acı görüyordum. Bir gözü mosmor olmuştu ve dudağı patlamıştı. Ege karşıma oturduğunda,"Ulaz sen gider misin?"onunla yalnız konuşmam gerekiyordu,"Yankı?"dedi sorar gibi,"git Ulaz lütfen."dedim.
"Tamam ama sadece 10 dakika."dedi ve gitti. Derin bir nefes alarak konuşmaya başladım.
"Ege anlat bana. Lütfen anlat. Katil gerçekten sen misin?"gözlerini ellerine sabitledi ve konuşmaya başladı,"evet benim."yalan atıyordu,"gözlerimin içine bak Ege, lütfen."gözlerini yavaşça gözlerime dikti,"evet katil benim."sonra hemen gözlerini gözlerimden çekti,"Ege seni kim tehdit ediyor. Bak biri seni tehdit ediyorsa bana anlat."gözlerimi nefret dolu bir şekilde bakarak,"kimse beni tehdit etmiyor! Şimdi bir daha buraya gelipte benimle konuşma!"bu tepkiyi beklemiyordum. Gerçekten Ege katildi,"sana inanamıyorum Ege sen nasıl böyle bir insan olabildin?"ayağa kalktım ve bağırmaya başladım,"sen o gencecik kızları nasıl öldürebildin? Sen nasıl bu kadar acımasız olabildin?"oda ayağa kalktı ve üzerime yürümeye başladı,"ben her zaman acımasızdım Yankı senin gibi saf kızlar bana inanır."dediğinde yanağına sert bir tokat attım,"senden nefret ediyorum Ege, senden nefret ediyorum!"kapı açıldı ve içeriye Ulaz girdi.
"Ne oluyor burada?"gözlerimdeki hayal kırıklığıyla Ege'ye bakıyordum,"senden nefret ediyorum."dedim ve kapıya doğru yürümeye başladım. Polisler Ege'yi alıp götürürken Ulaz'ın arkamdan geldiğini fark ettim.
"Yankı?"dedi sorar gibi. Arkamı döndüm ve ona baktım.
"Katil oymuş."dedim hüzünle. Yanıma geldi ve kollarıyla bedenimi sardı. Kollarıyla bana sımsıkı sarılıyordu. Bende ona...
Ulaz beni kollarıyla sımsıkı sararken elini belimden çekmeden,"üzülme."diye fısıldadı. Gözlerimden yaşlar akmaya devam ediyordu,"ağlama."bu sefere sesine acı vardı. Derin bir nefes alıp konuşmaya başladım.
"Hep böyle oluyor. Kime güvensem güvenimi boşa çıkarıyor Ulaz... Benim artık güveneceğim insan kalmadı."dudaklarım titriyordu, gözlerimden yaşlar akıyordu,"ben varım, ben varım Yankı. Sana söz veriyorum seni hiçbir zaman bırakmayacağım."yüzümdeki buruk bir gülümsememeyle,"söz mü?"diye fısıldadım. Dudaklarımız birbirine çok yakındı,"söz Yankı."dudaklarını dudaklarıma dokundurduktan saniyeler sonra dudaklarını geri çekti,"bu neydi şimdi?"şok olmuş gözlerimle Ulaz'a bakıyordum.
"Özür dilerim ben kendimi tutamadım."
Cevap vermedim çünkü ne diyeceğimi bilemiyordum. Ağır adımlarla kapıya doğru yöneldim. Ulaz'da arkamdan geliyordu. Gözlerimdeki yaşları elimle sildim ve karakoldan çıktım. Bir taksi durdurdum ve tam binecekken,"Yankı ben seni bırakırım."bakışlarımı ona çevirdiğimde,"benim düşünmem gerekiyor Ulaz mümkünse şuan karşıma çıkma lütfen."gözlerindeki hayal kırıklığını gördüğüm an içime bir şey oturdu ama onun bir şey demesini beklemeden kapıyı açıp taksiye bindim.
Taksi hareket etmeye başladığında orada durmuş üzgün bir şekilde bana bakıyordu. Araba uzaklaşınca onu göremedim. Kafamı cama yaslamış bir şekilde yolu izliyordum. Katilin Ege olmasına mı üzülseydim yoksa Ulaz'ın beni öpmesine mi? Bir günde herşey çok değişmişti. Kafam allak bullak olmuştu. Eve geldiğimde taksiyi durdum ve parasını ödedikten sonra arabadan indim. Eve girdiğimde çantamı ve ceketimi asıp banyoya doğru yürümeye başladım. Sıcak bir duş aldığımda kendimi rahatlamış hissettim. Banyodan çıktım ve odama girdim. Üzerime pijamalarımı giyip saçımı taradıktan sonra kendimi yatağa attım ve uyumaya çalıştım.
1 ay sonra.
Çayımdan bir yudum alırken düşünüyordum. Herşey yolunda giderken bir anda herşey kötüye gitmişti. 1 aydır hiç Ulaz'ı görmemiştim. Ege zaten hâlâ hapishanedeydi. Çayımı masaya koyarken dışarıdan bir çığlık sesleri geldi. Koltuktan kalktım ve evden çıkıp sesin geldiği yere doğru koşmaya başladım. Gördüğüm manzara karşısında dudaklarımdan bir küfür yankılandı,"SİKTİR!!"
Yerde kanlar içerisindeki kız cesetlerine bakmadan yerde duran notu elime aldım ve okumaya başladım.
"Tekrardan geri geldim haberiniz olsun. Bu cesetler ise size bir uyarı olsun."
Elimde duran kağıdı sert bir şekilde sıktım ve içimdeki nefretle derin bir nefes almaya çalıştım.

YOU ARE READING
KATİL
Action"Ülkemizde toplam 224 genç kız katledilmiştir. Bunun önüne geçmek için genç kızlara sokağa çıkma yasağı gelmiştir." Ülkeyi etkisi altına alan genç kız cinayetleri... Bunun önüne kim geçebilirdi? Yankı Keskin mı? Yoksa Ulaz Duman mı? Yada bir olup bi...