2.Bölüm

621 39 9
                                    


İyi okumalar

........

Yoongi tüm gece düşündüğü konudan sıyrılıp kalktı. Hemen üstünü giyinip hazırlandı ve kahvaltıya indi. İnerken Jimin ile karşılaşmayı çok istedi ama ne yazık ki karşılaşamadı. Belki masada karşılaşırız diye geçirdi içinden ve kahvaltı masasına gitti. Orada hiç beklemediği şeyler duydu ailesinden.

"Oğlum Jimin sana özel kahvaltı hazırlayacak artık burada bizimle yemek zorunda değilsin. Bizimle beraber oturmaktan rahatsızlık duyduğunun farkındayız. "

"Neden Jimin hazırlıyor. Bunu ben kendimde yapabilirdim. Sonuçta ben yiyeceğim ben neden hazırlamıyorum kendi kahvaltımı ?"

"Sana daha kaç kere söyleyeceğiz Yoongi. Sen bir prenssin. Onlar sana hizmet etmek zorunda. Sen kraliyet ailesinin üyesisin. Herkes gibi değilsin."

"Ah sikeyim prensliğini. Bıktım bana hizmet edilmesinden. "

Diye mırıldandı kendi kendine. Ailesi ne dediğini anlamadığı için pek umursamamıştı ve yemeğe odaklandılar tekrardan. Yoongi bunu fırsat bilip Jimin'in yanına gitmişti. En azından ona yardım edebilirdi. Ve oturup beraber bir kahvaltı yapabilirlerdi. En sonunda mutfağa vardı. Orada tamda beklediği gibi Jimin'i tek başına buldu. Yoongi için kahvaltı hazırlamaya çalışıyordu.

"Jimin sana yardım etmeye geldim. Beraber hazırlayalım. Sonra beraber yer ve sohbet ederiz ne dersin? "

"Ama ailen bu duruma pek olumlu bakmaz bence Yoongi. Benimde diğer hizmetçilerle yemem gerektiğini söylediler dün kurallardan bahsederken."

"Ah Jimin. Sen diğer hizmetçilerden değilsin. Ne de olsa bana özel geldin. Ve bende seni hizmetçi değil arkadaş olarak görüyorum. Yani beraber yememizde hiçbir sakınca yok. Hadi kenara kayda yanına gelip yardım edeyim."

Beraber hazırlamaya başladılar. O sırada Jimin arkası dönük bir şekilde bir şeyler ile uğraşırken Yoongi tabak almak için onun olduğu tarafa gittiği sırada Jimin önüne döndü ve Yoongi ile çarpıştılar. Bu temas Yoongi'nin garip bir şekilde hoşuna gitmişti. Ama bu konu üstünde pek durmadı ve özür dileyip tabağı aldı ve geri çekildi.

Yaklaşık 30 dakika sonra kahvaltı hazırdı. Oturdular ve bir güzel yemek yediler. O sırada sohbet etmeyide ihmal etmediler. Jimin bir şey demek istiyordu ama bir türlü diyemiyordu. Yoongi bunun farkındaydı ve en son dayanamayıp konuştu

"Jiminie ne demek istiyorsan söyle artık. Benden çekinmemen gerektiğini söylemiştim. Rahat rahat konuşabilirsin benimle ."

"Yoongi bu zamana kadar hiç mi arkadaşın olmadı. Sadece bir arkadaş istediğini söyleyip duruyorsun. Daha önce hiç mi bir arkadaşın olmadı ? Yani üzgünüm şaşırdım. Soylu bir ailenin prensinin nasıl olurda arkadaşı olmaz düşünmeden edemedim. "

"Maalesef Jimin tamda soylu bir ailenin prensi olduğumdan arkadaşım olmadı. Dediğim gibi ailem eğitimle kafayı bozmuştu. Sürekli bir şeylerin eğitimini verip durdular. Arada bir başka prenslerde geliyordu ama asla onlarla arkadaşlık yapmamıza izin verilmiyordu. Sadece gelip bir eğitime katılıp bittiği zaman ise gidiyorlardı. Hepsinin şuan yalnız olduğuna o kadar eminimki. "

Jimin şaşkın bir şekilde Yoongi'yi dinledi. Yoongi lafını bitirdiği zaman ise anladığını belirtmek için kafasını salladı ve konuşmaya başladı.

"Ama artık yalnız değilsin Yoongi. İstediğin gibi arkadaşın olacağım senin. Artık sürekli beraber bir şeyler yapıp eğlenebiliriz değil mi ? Sonuçta burada yatılı çalışanım."

Jimin gülümsedi. Bunu gören Yoongi de gülümsedi. Tam o an içinden Jimin'e sarılıp teşekkür etmek istiyordu ama ona temas ettiği zaman hissettiği garip şeyden dolayı biraz çekiniyordu. Sadece teşekkür etmekle yetindi.

Min krallığı / yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin