5.Bölüm

291 29 23
                                    


İyi okumalar

.......

Jimin bu teklifime baya şaşırmıştı. Bense onun cevap vermesini bekliyordum. Ona biraz zaman tanımam lazımdı sonuçta bunu istemeyebilirdi. Ama yüzündeki gülümsemenin kaybolması beni biraz üzmüştü açıkçası.

Tam ayağa kalkıp kediye bakmaya gidecekken Jimin kalkıp boynuma atlayıp sarılmıştı. Önce anın şokuyla öylece kalmıştım ama sonra bende karşılık verip ellerimi beline koymuştum. Kalbim göğüs kafesimi delip gidecekti sanki. Bu ani sarılma hiç iyi olmamıştı. Ah siktir çok güzel kokuyor. İlk defa kokusunu içime çekme fırsatım oluyordu ve cidden çok güzel kokuyordu. Daha önceki sarılmalarımızda istemsizce nefesimi tutuyordum. Bu sefer tutmamıştım ve o muhteşem kokuya tanıklık etme fırsatım olmuştu. Yine düşüncelerimi bölen o tatlı ses olmuştu.

"Yoongi-sshi inanamıyorum bu çok güzel bir teklif. Gerçekten çok mutlu olurum. Ayrıca sen muhteşem çiziyorsun eminim bunu da çok güzel yaparsın. Ah cidden çok mutlu ettin beni."

Ah keşke daha önce teklif edebilseydim. Cidden çok mutlu oldu miniğim. Çok tatlı duruyordu şu anda. Gerçekten çok mutlu olmuştu.

"Ne zaman başlamak istersen o zaman başlarız o halde. Bende çok heyecanlandım. İlk defa bu kadar güzel bir yüz çizeceğim. Özellikle gülünce kaybolan gözlerin Jimin. Gerçekten çok güzelsin. Umarım güzel çizebilirim."

Aish dedin mi bunu cidden Yoongi. Bir de senden hoşlanıyorum de istersen. Kafamın içinde kendimle tartışmayı bırakıp yerime geri oturmuştum. Jimin de oturmuştu ve içeceklerimizi içmeye devam etmiştik. Ama Jimin'in yüzüne bakamıyordum çünkü az önce dediğim şeyden sonra biraz utanmıştım açıkçası. Kafamı yerden kaldırıp ona baktığım zaman ise yanaklarının kızardığını farketmiştim. Nedenini ona sormam lazımdı.

"Jiminie yüzüne ne oldu? Neden yanakların kızardı?"

"Ş-şey sanırım biraz u-utandım ben. Sen öyle bir anda g-güzelsin deyince kızarmış olmalı."

Gerçekten utanmıştı. Gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Alt dudağımı dişleyip kendimi tutmuştum. Çok tatlı görünüyordu böyle. Ama gülmemek için kendimi zorladığımı farkedince kaşları çatılmıştı. Sanırım şimdi sıçtın Yoongi. Kaşlarını çatınca kendimi tutamayıp kahkaha atmıştım. Çünkü o hali de çok tatlı görünüyordu. Ah her hali tatlı görünüyor. Ama bu onu sinirlendirmiş olmalıydı.

"Gülmesene ya. Komik olan ne? Aish utandım işte olamaz mı yani? Bakma lütfen bana daha çok utanıyorum öyle."

Cümlesini bitirir bitirmez kafama yastık fırlatmıştı. Bir anda kafama gelen yastıkla gülmeyi bırakmıştım. Neden utandığını anlamamıştım ama bu hali çok hoşuma gitmişti. Sanki hoşuna gitmeyen bir hali var Yoongi. İç sesime bu kadar sinir olmam normal miydi acaba?

Daha fazla düşünmeyi bırakıp kediye bakmaya gitmiştim. Cidden çok güzel bir kediydi. Yumuşak ve beyaz tüyleri vardı. İlk bulduğumuz zaman biraz kirlendiği için bu kadar beyaz görünmüyordu ama onu temizlediğimiz zaman adeta pamuk gibi olmuştu. Sanırım burası onun evi olabilirdi. Hem her gün Jimin ile buraya gelmek için bahanemiz olabilirdi.

🐾 🐾 🐾

Kulübede sıkıldığımız için kediyi orada bırakıp saraya geri gelmiştik. Gelirken bu fikirden ona bahsetmiştim ve buna sevinip kabul etmişti. Portre konusunda ise konuşmamıştık çünkü sormayı unutmuştum. Şimdi ise bahçede oturuyorduk. Aklıma geldiği için şimdi sormaya karar vermiştim.

"Jimin kediyle ilgilendiğimiz ve sonrasında sen utanmakla meşgul olduğun için konuşamadık ama ne zaman başlamak istersin. Sonuçta model olacaksın. Senin belirlemen daha iyi olur."

Min krallığı / yoonminTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang