TiO /Ziam Mayne

15

(Diana'nın ağzından)

(Birkaç saat önce)

"Seni uyardım LİAM JAMES PAYNE, AĞZINDAN ÇIKANLARA DİKKAT ET DİYE. Ama sen yine o saçma sinir krizinden ötürü Zayn'i üzdün. Ben hala neye sinirlendiğini bile bilmiyorum"

Liam'ın durmak bilmeyen ağlamaları arasından sesini bulmaya çalışıyordu. "L-lütfen dur D-Diana. Özür dilerim. E-evet bir hata yaptım. Ama daha f-fazla bağırma" Ellerimi saçlarıma götürüp çekiştirmeye başladım. Liam'ın oturduğu koltuğun yanına oturdum. Kollarımı sıkıca ona sardım. Kafasını boynuma gömüp hıçkırarak ağlamaya başladı. "Şhh... Tamam sakin ol. Özür dilerim biraz fazla tepki verdim" Burnunu çekip kafasını hızlıca salladı. "Hayır, hayır. Tepkilerin normal ben sadece kafayı yememe az kaldı. Ne yapıcağımı bilmiyorum, onun kalbini nasıl geri kazanıcam bilmiyorum. Diana onu çok kırdım, ŞU LANET ÇENEMİ TUTAMADIM" 

"Liam, bak Zayn seni çok seviyor. Ona sadece sıkıca sarılıp gerçekten gözlerinin içne bakıp ondan özür dilemelisin. Ama şuanda biraz ayrı kalsanız daha iyi olucak" Liam kaşlarını çatıp bana baktı. "Saçmalama ben ondan ayrı kalamam kiiii" Yüzümü ekşittim. Omuz silkip yukarı çıkmak için merdivenlere yöneldim. 

Biraz uyumak için arkaya yaslanıp gözlerimi kapadım.

...

Telefonumdan gelen zil çalan sesiyle küfür ederek uyandım ama ekrandan gördüğüm isimle yüzüme kocaman bir gülümseme yayıldı. "Aloo bebeğim" Arkada yoğun bir müzik vardı. "Diana kimi gördüm inanamazsın" Sesi çok heyecanlı bir o kadar gerilmiş çıkıyordu. "Sen neredesin bu müzik ne?" Şuanda Olivia'nın gözlerini devirdiğini adım kadar emindim. Onu sinir etmeyi çok seviyordum. "Off Diana ben ne diyorum sen ne diyorsun" Küçük bir kahkaha attım. "Ya bir de gülüyorsun. Tamam ya kapatıyorum ben" dedi sinirle çıkan sesiyle.

"Tamam aşkım şaka yapıyorum. Hm söyle hadi kimi gördün?" dedim gülerek ama karşıdan duyduğum isim ile kan beynime sıçramıştı. "Zayn'i. Ve şuan karşımda oturuyor. Napıcam şimdi gidiyim mi yanına? Belli ki içki içecek ve kendini kaybedebilir" Donmuştum. Direkt bara gitmişti belli ki, bunu hem ona hem de Liam'a yapamam.

"Olivia onu al, çıkar oradan. Evine ya da onun oteline götür. Yanında dur tamam mı? Ve sakın birlikte olduğumuzu söyleme" dedim. "Tamam hadi gidiyorum aşkım ben Zayn'nin yanına"

Bir kaç sevgi sözcüklerinden sonra telefonu kapattık.

(Zayn'nin ağzından) 

Sabah biraz baş ağrısı ile uyandım. Etrafa baktığımda tuttuğum otelde olmadığımı anladım. Hızla doğruldum. Siktir. YANIMDA BİR KADIN UYUYOR. Hafif onu dürtmeye başladım. "NOLUYOR BE? SENDE KİMSİN?". Kadın yavaşça kıpırdanmaya başladı. Gözlerini açıp bana baktı. "Zayn insanları uyandırmayı bilmiyorsun dimi" Kaşlarımı çattım. "Nasıl uyandıra- YA NE ALAK ŞİMDİ SEN KİMSİN, NEDEN BENİM YANIMDA UYUDUN, SENİNLE NASIL TANIŞTIM BİR BOK HATIRLAMIYORUM" Kadın başını ovup yastık ile kulaklarını kapattı ve bir anda gülmeye başladı. 

"Korkunca çok tatlı oluyorsun üzgünüm ama bunu söylemem gerekiyordu. Tamam tamam ciddiyim şuan. Bak şimdi şöyle oldu sen dün sarhoş olmaya çalışıyordun ve ben seni gördüm gittim yanına, içkiyi geri bıraktım çünkü sevgili barmen içkinin içine hap attı" Ağzım şokla açıldı.

"Neyse işte seni oradan aldım otele götürmedim çünkü sen bana inatla yerini söylemiyordun bende seni evime getirdim" Bunların hiçbirini hatırlamıyorum büyük ihtimal içtiğim bir yudum içkiden ötürü. "Neden yanımda yattın peki?" Kaşlarını çattı. "Neden yatağımda yatmak varken koltukta yatayım" dedi gülerek.