TiO /Ziam Mayne

Final

"Napıcam ben şimdi. Nasıl evlenme teklifi edicem" dedi Liam heyecanla. Louis hiç beni takmayıp oyununu oynarken "Dizinin üzerine çöküceksin yüzüğü çıkarıp benimle evlenir misin diceksin" dedi. Niall, Louis'nin kafasına vurup "Onu o da biliyor salak özel bir şey olsun istiyor" dedi.

"Hee olduu ben kaçayım" dedi gülerek. Harry kaşlarını çatmış yüzünü asmıştı. "Louis? Sen bana böyle mi evlilik teklif ediceksin?" dedi kızarak. "Evlenmek nereden çıktı Harold ve evet evlenirsek böyle teklif edicek ne olmuş?" dedi.

Harry'nin yüzü kızarmaya gözleri dolmaya başlamıştı. "Ne demek evlenmek nereden çıktı, Louis biz evlenmicek miyiz?" Bağırmaya başlamıştı. "Bebeğim bunu sonra konuşsak sırası değil" dedi. Sonunda oyunu bırakıp Harry'nin yüzüne bakıyordu. Harry dizlerini karnına çekip ağlamaya başlamıştı.

"İyi bok yedin Louis" dedi Niall. Louis koşarak kollarının arasına almaya çalıştı Harry'i ama o buna izin vermeyip ittirdi. Hızlı adımlarla banyoya gitti. Kapıyı hızla çarptı. "Ne dedim ki ben şimdi?" dedi şaşırarak. Dayanamayıp "Ebenin a- beni söyleticeksin şimdi. Louis, Harry senle sevgili olduğu andan beridir bunu hayal ediyor. Tek istediği senle evlenip çocukları olması. Geçen bize 'bana gelinlik mi yakışır yoksa damatlık mı' diye sordu. Sonra ikisi de yakışmaz diye ağlamaya başladı. Şimdi sen gelmiş 'övlönmök nörödön çöktö' diyosun" dedim.

Louis şaşırarak bize bakıyordu. Harry banyodan çıkıp salona geldi eşyalarını toplamaya başladı. "Aşkım-" Harry, Louis'yi eliyle durdurdu. "Konuşma ve bu evlenme işini düşünmeden sakın beni arama gözümün önüne de çıkma ben anneme gidiyorum" dediği gibi evden çıktı.

...

1 yıl geçmişti aradan Zayn albümü çıkarmıştı, bizim aramız gitgide daha iyi olmaya başlamıştı ve ona evlenme teklifi etmeyi düşünüyordum. Ona açılmak istediğimi söylecektim çünkü artık hazır hissediyordum. Açıldığımızda da ortalığın nasıl karıştığını merak etmiyordum da değil yani.

Kucağımda oturup telefonu ile ilgilenen meleğe baktım. Titreyen kirpiyi, arada sırada çatan kaşlarına, kuruduğunda  diliyle ıslattığı dudaklarına yani her şeyi ile aşıktım ona. Saçlarına öpücük bıraktım ve bana bakmasına sağladım. "Aşkım senle bir şey konuşmam lazım önemli" dedim. Yüz ifadesi değişti, mimikleri sertleşmişti. Kucağımda kıpraşıp tüm vücudunu bana döndürdü dikkati bendeydi.

"Evet seni dinliyorum" dedi. Küçük bir kıkırtı bıraktım. "Gerilmeni gerektirecek bir konu değil ama önemli" dedim. "Tamam söylüyorum. Ben yani biz yani bizim ilişkimizi açıklamak istiyorum tabii sende istersen" dedim. Ağzı kocaman açıldı, kucağımdan kalkıp koltukta zıplamaya başladı. Eğilip yüzüme öpücükler bıraktı. "Evet evet eveeeettt çok isterim. Bende bunu düşünüyordum ama istemezsin diye düşündüğüm için söylemeye korktum" dedi ve tekrar kucağıma oturdu. Elimi beline atıp daha da kendime yaklaştırdım.

"Ne söylemek istersen korkmadan söyle bana ben senin sevgilininim" dedim. Hafif doğrulup yüzüme yaklaştı. "Seni seviyorum" dedi. Ve uzun bir öpücük başlattı. Dudaklarımızı ayırdığında kendime gelmeye çalıştım. "Bende seni seviyorum. Bir şey sormam biz nasıl açılıcağız?" dedim.

Parmağını dudağına götürüp düşünmeye başladı 10 dakikanın ardından bir anda kucağımda zıplayıp "Bulduuuum" diye bağırdı. O kadar tatlıydı ki yanağını ısırmak istiyordum. Beni tutan ne o zaman? Hızlıca yanağını ısırıp çığlık atmasını sağladım. "Çok tatlıydın tutamadım kendimi" dedim kahkaha atarak. Utanıp eliyle yüzünü kapattı. "Dur ya unutmadan söyleyim. Bak şimdi ben tura çıkıcam tabii ki de sende her zaman yanımda olacaksın. Ama senden çok küçük bir şey isticem" dedi sırıtarak. Elini enseme atıp saçlarımla oynama başladı. Diğer elini sakalıma atıp eliyle bastırıyordu.