🔥 ESKİ ZAMANLAR

19.4K 1.5K 122
                                    


BEĞENMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN. İYİ OKUMALAR 🔥❤

9.Bölüm

"Çek elini ondan!"

Axel'in kükreyen sesi Tobias'ın çaldığı ahenkli besteyi bir bıçak gibi kestiğinde, Tobias'ın gösterdiği notalardan kafamı kaldırdım. Axel'in alev alev yanan öfkeli bakışları ikimizin üstünde dolaşırken ne olduğunu anlayamamıştım.

"Axel." Dedi Tobias şaşkınca.

"Sana. Çek. Elini. Ondan. Dedim!"

Hırıltılı nefesi salonu doldururken eğlenceli ortam aniden buz kesmişti. Tobias elini benden yavaşça çektiğinde ilk olarak bu uyarının bana olduğunu düşündüm. Belki de insanlarla ejderhalar bu kadar yakın olamıyordu.

"Burada neler oluyor?" diye sordu.

"Freya'ya bir besteyi öğretiyordum. Hepsi bu." Tobias Axel'in bu kaba davranışından rahatsız olmuş gibiydi.

"Ya sen? Odana çıkacağını söylemiştin? Yalan söylemek davranışlarından biri mi?"

Ağzım şaşkınlıkla açılırken Axel'in sözleri sinirlenmeme sebep oluyordu.

"Yalan söylemek mi?" Dudaklarımı sinirle sıktım. "Odamı bulamadım ve müziği duyunca buraya geldim!"

Axel, Tobias'a keyifsizce baktı. "Sen çık!"

"Bana emir veremezsin, Axel. Hizmetkarlarından biri değilim."

"Ama Freya benim hizmetkarım. Ona emir verebilirim."

Elimi yumruk yaparak sıktım ve bu kendini bilmez canavara bir yumruk sallamamak için sakinleşmeye çalıştım.

"Beni takip et!"

Arkasını dönüp giderken içimde korkudan çok patlamaya hazır bir sinir nöbeti vardı. Şu burnu büyük adamı eşek sudan gelinceye kadar dövmek farz olmuştu. Yavaşça ayağa kalktım.

"Teşekkür ederim, Tobias. Seninle tanıştığıma mutlu oldum."

Gülümsedi fakat bakışlarında benim için endişelendiği belli oluyordu. "Ben de memnun oldum."

Koridora çıktığımda Axel çoktan yürümeye başlamış, ellerini ceplerine sokmuştu. Onu takip ederken ne diyeceğim konusunda kararsızdım. Bir ejderhaya bu kadar yakın durduğum için belki özür dilemeliydim.

Kafamda ne diyeceğimi bulmak için çeşitli senaryolar kurarken Axel ile beraber birkaç koridor ve kapı geçtik. Evin anlatılacak çok fazla detayı yoktu. Neredeyse bütün odalar boş, bütün koridorlar çıplaktı. Pürüzsüz beyaz mermer evde olabildiğine hüküm sürüyor, bu da Axel'in topuklarından çıkan sesin yankılanmasına verile oluyordu.

Nihayet tanıdık koridorlardan birine geldik ve ben odamın kapısı olduğunu bildiğim yere gelince durduk. Axel bana dönerken bakışları buz gibiydi.

"Odan burası. Yerini ezberleyebildin mi?"

Gözlerimi kırpıştırdım. "Efendim?"

"Bir daha saçma sapan yerlerde durmaman için seni odana getirdim."

Yutkundum. "Sizi öfkelendiren şeyi hala anlayamadım. Bir insanın bir ejderhaya bu kadar yakın olması mı sizi rahatsız etti? Yoksa odam dışında evinizde dolaşmam mı?"

"Sadece Tobias ile yakın olmanı istemiyorum."

"Sakıncası yoksa neden diye sorabilir miyim?"

Kafasını yana yatırdı. Sözleri ukalaydı. "Ben öyle istiyorum."

Ve işte bu cümle beni sinirlendirmişti. Sesimin yüksek çıkmasına, karşımda bir ejderhanın olmasına aldırmadım. "Kim olarak?"

KAYIP YILDIZ (BİTTİ)Onde histórias criam vida. Descubra agora