Boynuz Boynuzgil

3.4K 333 137
                                    

--------VOTE VE YORUM BIRAKMAYI UNUTMAYIN----

Pekala şımarık,kaprisli ve hiç bir şeyden memnun olmayan biriyle çalışmaktan daha zorlayıcı ne olabilirdi ?

Hiç bir şey olmamasına rağmen yıldız olduğunu düşünen ve herkesin yıldız ışığına sahip olduğunu düşündüğü için onu kıskandığını düşündüren takıntılı ergenin biriyle çalışmak elbette!

Uzay, kafasını uzayda yaşıyordu. Etrafındaki herkesin onun tapılası bir Yunan tanrısı olduğunu düşünmesini istiyorsa da bunun gerçekleşmeyeceğini bilmek gerekliydi.Zira Fırat ona sadece şamar atmak istiyordu titreyip kendine gelmesi için itinayla.

Kefken'e yolculuk vardı ve Fırat yorgunca arabanın arka koltuğunda cama uzanırken Uzay'ın bitmek bilmez talepleri onu delirtecek gibiydi.

Sadece bir buçuk saatlik bir yolculuktu ve oğlan bu yolcuğun süresini itinayla üç saate çıkarmıştı. Zırt pırt mola veriyordu. Misal fast food zinciri görüyordu ve Uzay hevesle sesleniyordu. "Happy Meal!"...Şoför Uzay Bey'e çocuk menüsünün hediyeli kısmını almak için sıraya giriyordu böylece!

Fırat'ın avuç içi kadar olan bir hamburgeri afiyetle gömen oğlan zevkli homurtularla ağzına patates tıkıştırırken Fırat büyük boy bir hamburgerden ısırık alıp çalkaladı ayranını. "O seni doyuracak mı?"demişti Fırat alayla.

Uzay ise doyumla uğraşmıyor gibiydi. Yani en azından mide doyumuyla değil ,göz doyumuyla ilgileniyordu. Karlar Ülkesi çizgifilminden Elsa ile oynarken dudak büzdü. "Keşke Spiderman çıksaydı.."diye mırıldandı Uzay parmaklarındaki sosu yalarken. "Mmmmmmh, sence Türkiye ile Marvel anlaşsa yeni Spider-Man ben olabilir miydim Fırat?"

"Ha?"dedi Fırat dalgınca hamburgerinden bir ısırık daha alırken. "Sen ne alaka?"

"Yani..."diye mantık yürüttü Uzay göz kırpıp. "Marvel'in en favori karakterini kendime istemek haksızlık olmazdı değil mi? Türk yapımı olsa.."

"Sen ne alaka peki?"dedi Fırat göz devirirken.

"Haklısın.."diye mırıldandı Uzay koladan "hüppppp" sesi çıkarırken. "Aksiyon sahnelerinde saçlarım bozulurdu ve her şeyi dublöre oynatamam..."

"Bir de dublörün mü var senin?"dedi Fırat alayla oğlanı süzerken. "Yaz dizilerinde kaslarını sergilemek ve kız kucaklamak dışında nasıl bir kamera maceran var ki ?"

"Aaaaa, Gönülsüz Sevenler dizisinde üç yüz doksan yedinci bölümde..."diye başladı Uzay anlatmaya. "Unuttun mu benim boğulma sahnem vardı, Handan Çerçel ile öpüştüğüm suni teneffüslü..."

Fırat yaradandan sabır dilenirken Uzay iştahla Fırat'ın patateslerine bakındı. "Pattis yiyim mi? Doymadım da..."

"Ye ve sus."dedi Fırat tebessümle. "Lütfen."

Ama oğlan bu sefer de buzlu kahve almak için durdurmuştu aracı.

Sonra tuvaleti gelmişti bir daha durmuştu.

Sonra...Bağırsakları soğuk kahveden düğümlenirken ağlayarak yol kenarındaki tesise gitmek için durmuşlardı.

Akşam gün batımı manzarasında fotoğraf çekmek ve takipçilerine canlı yayın açmak için durmuştu.

"Sikerler ama!"diye gürlemişti Fırat hırsla.

Ve Uzay minik adımlarla azar yemiş çocuklar gibi pıtı pıtı arabaya geri ilerlemişti. Esmerin öfke dolu gözlerine bakarken yutkunmuş, uslu uslu tabletiyle oynamıştı. Ama orada da rahat durmamış saniye başı DM okumaktan bulanan başıyla söylenmişti.

HilafHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin