Hilaf

Katalog Çekim

"Babaanneni düşün.."diye fısıldadı Fırat kendine. 

"Babaannenin mübarek nur yüzünü düşün.."

Düşünemiyordu Fırat.

Beyaz bacaklarını bir anakonda yılanı gibi çubuğa dolayarak ince belini kıvırarak iç çamaşırlarıyla direk dansı yapan Uzay harici hiç bir haltı düşünemiyordu. Onun belinin ince bir hat gibi kıvrılmasını, döne döne çember çizerken dolgun kalçalarının savrulmasını ve estetik bir heykel gibi duran karnını,kasıklarından aşağısını...

"Nur yüzlü mübarek babaanneni düşün.."diye fısıldadı Fırat yutkunup. "Babaannenin yüzüne nasıl bakardın..Onu düşün."

"Fıraaaaaatcımmmm."diye mırıldandı duştan çıkmış saçlarını bornoz kapşonluyla kurulayan Uzay esneyerek. Sıcak sudan kırmızılaşan yüzüyle birlikte tatlı bir gülüş kondururken yorgunca gerilip mırıldandı "Ay hamlaşmışım kaslarım nasıl ağrıyor.."

"Atlet giy."diye mırıldandı Fırat baba yadigarı kehribar tespihi avuç içinde ezerken. "Soğuk almışsındır."

Bedeninden savrulan su damlacıkları sadece baldırlarını kapatan kısa bornozla birlikte kıkırdayıp yavaşça mutfağa adımlamıştı Uzay. Sarı saçlarından su damlarken dolaptan limonlu suyuna uzandı ve kana kana bir termos dolusu limonlu suyu tüketti. Derin bir nefes alıp tezgaha yaslandı ve sıcak suyun kaynamasını beklerken kendine bir yeşil çay demlemek için sallamalık poşet çaylara uzandı.

Parmak uçlarında rafa uzanırken bornoz hafifçe kalkmış ve bacakları ve kalça bitimini iyiden iyiye sergilemişti.

"Nur yüzlü mübarek babaanneni.."diye mırıldandı Fırat gözlerini duvara çevirip. "Düşün."

"Babannemi tanımıyorum?"dedi Uzay  kaynar suyu fincana doldururken. "Sen tanıyor musun?"

"Anama büyü yaptırıyor."dedi Fırat alayla ıslık sesi çıkarıp. "Giyinsene sen."

"Yok aşko ya.."dedi Uzay bacak bacak üstüne atıp. "Geceleri çıplak uyuyorum mesela. Vücut hava almalı. Polyester kumaş giymem hep pamuklu ama güvenmiyorum. Bedenimin kırışmaması için nefes alması lazım."

"Taşşaklarını havalandırıyon yani?"dedi Fırat tersçe süzerken.

Aşko ?

"Küfür mü ediyon lan sen bana ?"diye tısladı Fırat dudakları arasından. "Aşko maşko kasko ?"

"Ay ağız alışkanlığı eski asistanıma öyle derdim. Ceylan'a.."dedi Uzay dalgınca. "Ceren...Ceylin ? Ceyda..Ceren miydi Celin..."

Fırat tersçe "Hazırlan."diye mırıldandı.

"Sizin bebiş için de kampanya tamamlanmak üzere."dedi Uzay sevinçle. "Umarım en kısa zamanda sağlığına kavuşacak miniş."

"Değişiksin ama.."dedi Fırat dalgınca. "Harbi kalender oğlansın Uzay."

"Senden büyüğüm ben."dedi Uzay bilmiş bir edayla. "Abi demesen de olur Şark kültürünün dayattığı sıkıcı kalıplara gerek yok ama olsun ben büyüğüm."

Fırat ters bir bakış atarken Uzay başını sallayıp mırıldandı .

"Aman canım, iki sene erken doğmuşum sanki...ihihi..Nolcak...Yaş sadece bir sayıdır..."

"Katalog matolog bir şey çekimi var.."dedi Fırat tersçe ajandaya bakıp. "Menejerin dedi bana da."

"Blurflix projem için evet evet!"diye mırıldandı Uzay kıkırdayıp. "Ay zaten buradan teklif gelmese popüleritemi şaha kaldırmak için Survivor'a katılacaktım..."