20

10K 678 260
                                    

1.

Ediz

Dejavu muydu bu? Daha dün gece yaşadığımız bununla aynı değil miydi?

Yine çıplak ayaklarım, kolunun üzerinden sarkıttığım bacaklarım ile birlikte havada  sallanıyordu.

"Kurt indir, indir diyorum.Delireceğim"

Ve yine  beni bir bebek gibi taşıyordu.

"Daha dün gece sana evde böyle gezmeni yasakladım"

"Ben de daha dün gece sana bana bir daha dokunma dedim"

"Çıplak gezmeyeceksin o zaman. Söz dinleyeceksin"

"Allah allah ya, ne oldu beni çıplak görmekten mi rahatsız oluyorsun?"

Beni indirmesi için kurduğum cümle tam tersi etki yaratmıştı. Zaten Kurt  bütün tahminlerimi şimdiye kadar hep boşa çıkarmamış mıydı?

Yüzü  yüzüme yaklaşırken merdivenin kata ulaşan  son basamağına ayak basmıştı çoktan.

" Hayır, benim dışımda birinin seni çıplak görme ihtimalinden rahatsız oluyorum"

Gözlerim, öyle dümdüz, bodoslama itiraf ettiği şeyle kocaman açıldı.

Şaşkınlığımı alaycı sesimin arkasına gizlemeye çalıştım.

"Ne oldu aşık mı oldun bana?"

Ben de en az onun kadar bodoslama olabilirdim ama tek fark o buna hiç  şaşırmıyordu.

Alayla sorduğum soruya cevap vermeden önce odanın kapısına ulaşıp açtı, içeri girip geri  kapattı.

Beni yere indireceğini zannederken, aynanın önünde ki yüksek ve dar masaya ilerleyip usulca üzerine bıraktı, ellerini belimden çekerken, sırtımı aynaya vermeme sebep olacak kadar üzerime eğildi. İki elini kalçamın yanlarına yerleştirip aralık duran bacaklarımın arasında bekledi.

Dudağıma değen nefesinin kokusu onun kim olduğunu unutmama sebep olabilecek kadar güzeldi.

"Olduysam  ne diyeceksin?"

Mavileri yeşillerimi sorgular gibi, gözlerimin   birinden diğerine gezindi.

Yutkundum.Neydi bu bakış şimdi?Alnının tam ortasında beliren mavi ince  damarın seğirişini farkettiğim de  bakışlarımı kaçırarak konuştum.

"Neden beklemediğim cevaplar verip, cevap vermek istemeyeceğim sorular soruyorsun hep ?"

İsyan eder gibi bir tonla sorduğum soru ile tekrar gözlerine baktığım da kızgınlığı geçmiş, yine gülüşü yayılmıştı yüzüne ama bir  an sonra hafifçe eğilip çıplak ayaklarımın üstüne bir şaplak atıp kaşlarını çattı.

" Bu çıplak ayaklarla dolaşmayacaksın bir daha evin içinde.Onu diyorum"

Çok anlamsızdı ama o an gülmemek için kendimi zor tutup dudaklarımı birbirine bastırdım.Bir baba edası ile yaptığı hareket sıcacık gelmişti.

Cidden intikam almaktan vazmı geçmişti yoksa intikamına giden yola koyduğu çekici basamaklar mıydı bunlar bilmiyordum. Duygularımla oynayarak mı alacaktı intikamını? Bunu düşünmek bile  anlık olarak tedirgin etti beni.

"Evde dolaşmam ben de, bahçede dolaşırım"

"Sana bahçeye çıkma izni verdim mi ben?"

"İzin mi istedim senden? Pardon  sahip unutmuşum, hiç bir hakka sahip olmayan zavallı bir tutsaktım ben"

Anlaşma {Mpreg}  Where stories live. Discover now