23

10K 656 373
                                    

Kırmızı başlıklı kız masalı...
Kötü kurt babaanne kılığına girer ve kızı yer..

Pamuk prenses ve avcı masalı...
Avcı, pamuk prensesi öldürmek üzere peşine düşer ama ona aşık olur..


Şimdiki zaman.

Kızgın sulardan serin sulara...

Reklam filmi gibiydi gözlerimi açtığım şu an.
Oda sıcaktı, yatak sıcaktı.

Olduğum yerde biraz gerinip bedenimde ki tutukluğu üstümden atmaya çalışırken yatağın başında duran lambaya uzanıp düğmesine bastım.

Gözlerim hafifçe parlayan ışığa alışmaya çalışırken üstümde ki ağır örtüyü ayağım ile ittirip yatakta doğruldum.

Bağdaş kurup oturdum . Başımı kucağıma eğip gözlerimi kıstım.

Bakışım üstümde gezindi.Kaşlarım çatıldı. Kocaman, yünlü siyah bir kazak vardı üstümde. Altımda ise hiç bir şey yoktu.

Gözlerimi çıplak bacaklarım üzerinde bir kaç saniye gezdirip yataktan çıkıp ayağa kalktım. Kazağı tekrar bir inceledim. Kalçamın altına kadar iniyordu ve boldu. Benim değildi.

Başımı kaldırıp geriye doğru yatırdım, tavana baktım. Gözlerimi sıkıca yumup iç çektim.

Kurt'un kazağıydı.

Hatırladığım görüntülerle yüzüme aniden basan ateşe engel olamadım.

Daha ne kadar utanabilirim? dediğim her an daha da utanacağım bir şey oluyordu.

Hastaneden eve gelene kadar uyumuştum.
Hastaneden eve gelene kadar Kurt'un kucağında uyumuştum.

Verdikleri serum sayesinde ne ağrım ne sızım kalmamıştı ama aynı zamanda uykum da çok ağırlaşmış gözümü hiç açamamıştım.

Açtığım da ise hala Kurt'un kucağındaydım.

Arabaya benimle bindiği gibi yine kucağında benimle inmiş ve yatağa kadar da bırakmamıştı. Hem de evde ki tüm çalışanların gözü önünden böyle geçmiştik ve ilk defa bu gün ev bu kadar kalabalıktı, sanki evren el birliği ile işe koyulmuş ve beni utandırmayı amaç edinmişti.

Sonrası için ise tek anımsadığım Kurt'un yardımı ile üstümü değişmiş olmam ve beni yatağa yatırmış olmasıydı. Anında uyumuştum.

Ellerimle yüzümü ovalayıp etrafa bakınıp bir iç çektim.

Olan olmuştu. Ne farkederdi artık?

Saate baktım.Akşamın erken bir vaktiydi.

Çok uyumamıştım ama yeterince iyi hissediyordum. Açlığımı düşünecek kadar iyi.
Bir duş alıp kendime gelmeli sonra yemek yemeliydim, niyeti ile gözlerim etrafta bornoz ararken tam yanımda ki komodinin üstüne bırakılmış bardağı gördüm.

Önce  koklayıp süt olduğunu anlayınca bir yudum içtim, ballı ılık tadını alır almaz da tek dikişte koca bardağı bitirip aynı yere bıraktım.
Durumun garipliğine ise hiç takılmadım.
Bornozu alıp banyoya ilerledim.

Yemek için odadan çıkmadan önce duş alıp üstümü değişmeliydim. Zeynep ve Fırat evde olmalıydı. Bu evde ki  son akşamlarıydı ve yarın onlara tuttuğumuz yeni eve yerleşeceklerdi.
Ben de daha fazla rol yapmak zorunda kalmayacaktım . Bu düşünce  içimi rahatlatsa da son kez bu akşamı  idare etmek zorundaydım.

Anlaşma {Mpreg}  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin