1.0

980 49 1
                                    

T: bu okul bildiğiniz gibi diyil. Pek çok ünlü iş adamlarının çocuklarıyla dolu. Rezil olursanız ününüz biter. Ve ailelerimiz bunu sevmiyor. Unutmayın onlar için mükemmel olmalıyız. Okulda benim pek çok düşmanım var. Bir şey yapmadım sadece nedensizce kızlar tarafından kıskanılıyorum.

Ülkünün yakasını düzeltip denizin saçlarını düzeltmeye başlamışdım.

T: kendinizi ezdirmeyin. Benim yanımda olduğunuz için herkes size hayranlık duymaya başlar zaten.

Yağıza baktığımda kendisi hallediyodu. Aynada kendime baktım.

T: unutmayın okulun hesabında yapılan dedikodulara mazeme olmak ailemiz tarafından azarlanmamıza sebeb olur.

T: ve birde gezdiğiniz kişilere dikkar edin. Berat ve grubu size bulaşırsa haberim olsun.

T: hazırmıyız?!

Dedim, teker teker hepsine bakarak.
Yağız siyah tşört giymiş, zincir kolye takmış ve yine herzamanki karizmalığıyla duruyodu. Kızların düşeceği belliydi.

Deniz, mavi renkde tşort giymiş ve saçını yana taramışdı. Saçları güzeldi.

Ülkü, beyaz bluz ve sarı etek giymişdi. Saçını iki tane örmüş ve hafif makyaj yapiyodu.

Bense, siyah şort giymişdim, üzerimede yine siyah kısa bir tşört. Saçımı açık koymuşdum. Koluma saatimi takmışdım.

İlk gün böyle gidilirdi çünkü. Zaten yeni gelenlerle tanışmak ve bu yılki dersler hakkında bilgi edinmek içindi. En eğlenceli günde bu gündü. Yeni hocalar yeni öğrencilerle okul daha eğlenceli oluyodu. Ben pek bir şey yapmasamda eğleniyodum izlerken.

D: gidelim ve okulu sallayalım!

Evden çıkıp yağızın arabasına bindik. 17 yaşındaydı ve ehliyeti vardı. Uzun hikaye anlatırım bir ara.

Okulun önüne geldiğimizde indik. Vay be tutarlı ha bu denizle ülkü havalara bak. Etrafdaki herkes bize bakarken fısıltılar kulaklarıma gelmeye başlamışdı.

Biri: tuana diyilmi o

Biri2: o yakışıklı kim

Biri3: kıza bak düşdüm

Biri4: gözüm açıldı çocuğa bak

Okulun içine girdiğimizde bize yaklaşan berat ve sülüklerini gördüm. Bizimkilere döndüm.

T: başlıyoruz
B: oooo tuana hanım nasılsınız
T: size sormalı berat bey en son geçen yıl utancdan ölüyodunuz
B: geçen sene geçende kaldı
T: demek ki bende geçmemiş kafamda hala
B: bunlar kim? Kendine benzeyen tipleri almışsın yanına
T: senin tayfana bakıyorumda benimkiler bin basar
T: tanıştırayım abim yağız

Yağız beratın tam önüne geldi

B: berat

Berat ona el uzatırken yağız elini sıktı

Y: nedense hiç memnun olmadım
Diyip yerine geçti

T: kardeşim deniz
D: küçült tuana küçült sadece 2 ay ya
T: deniz!
D: tamam tamamm sustum
T: yağızın kardeşi ülkü

Berkin sülüklerinden zeynep konuşdu

Z: eziklerle daha fazla duramiycam gidelim.

Ve diğer sülük alperen

A: bunaldım dedi.

Y: anlaşılıyo zaten
A: anlamadım
Y: diyorum işte bunaksınız

Hepsi hırsla giderken arkalarından güldük. Daha sonra ülkü bir iki kızla konuşmaya başladı deniz kız bulmaya gitti yağızda leyayı aramaya gitti. Bende 3 kata çıkmaya karar verdim. Yasak bölgeye gidecektim. Gizli yerim. Ara merdivenle giderken hemen yanındaki yangın merdivenine atladım. Küçük bir kapı olması lazımdı buralarda. Kapıyı tam açıyodumki merdivenlere birilerinin girdiğini gördüm. Hemen kapıyı açmaya çalışdım. Sıkışmışdı. Fark edilecektim. Arkama baktığımda gelenlerin yağız ve leya olduğunu gördüm. Birden bire biri beni çekti. Merdivenin en ucundaydım ve leyayla yağız yukarı bakmadıkları için beni fark etmemişlerdi. Ani refklesle gözlerimi kapatmışdım.

Bak dedi bana: (yarı texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin