Herkese selam!
Uzun zaman sonra Emanet Aşk'ın yeni bölümüyle geldim. Öyle olması gerekti fakat ara verdiğim için buruk hissediyorum. Ama yeniden yazmaya döndüğümde fark ettim ki hiçbir şey değişmemiş ve sanki zaman hiç geçmemiş. Onlar hep aynı ve öyle de kalacak. 🤍Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Keyifli okumalar dilerim!
🐚
EMANET AŞK
15
"Aşk ve Mantık İki Yaralı Düşmandır"
#Madrigal - Geçme Artık Sokağımdan
#Buray - Kış BahçeleriO, kalbime kurulmuş bir tuzaktı. Ve aklım, artık onun yolundan uzaktı.
Yaklaşık iki saattir tek yaptığım, bakışlarımı camdan ayırmadan yolu izlemekti.
Önce İstanbul sınırları, ardından İzmit sınırları geride kalmıştı. Baran beni nereye götürüyordu hiç bilmiyordum, konuşmamakta öyle ısrarcıydım ki yola çıktığımızdan beri ağzımı bıçak açmıyordu. Firuze Babaanne haklı çıkmıştı. Ben dahil kimse ihtimal vermezken, Baran beni gerçekten kaçırıyordu.
Aklından ne geçtiğini bilmesem de Baran'ı tanıyordum; dur desem durmaz, dön desem dönmezdi. Ama ben ondan daha inattım. Konuşmak istememem de bir tercihti ve Baran bu konuda bana saygı duymadığı için bedelini ağır ödeyecekti.
Altımda siyah bir tayt, içimde beyaz askılı bir crop, üstümde de açık kahve, kapüşonlu bir sweat vardı. Buraya kadar iyi hoştu fakat ayağımda ayakkabı, yanımda da telefonum yoktu. Peluş ev terliklerimle daha ne kadar uzağa gidecektim ben?
Kendimi damdan düşmüş gibi çaresiz hissediyordum.
"Konuşmayacak mısın?" diye sordu Baran. Bense hiç istifimi bozmadan yolu izlemeye devam ediyordum.
"Hiç mi?"
Hiç.
"İki saattir tek bir noktaya bakıyorsun Açelya... Dilin tutuldu anladım da boynun da tutulacak şimdi."
Ağzımdan laf alamayacaktı.
"Peki konuşma, sen bilirsin," dedi pes etmiş gibi. "Yalnız on gün boyunca geri dönmeyeceğiz, şimdiden söyleyeyim de..."
Birden "Saçmalama Baran!" diye bağırırken buldum kendimi. Başımı sola çevirip öfke saçan gözlerle yüzüne baktığımda, Baran benim aksime keyifliydi. "Okulum var benim? Ne on günü? Saçmalama!"
"Şaka yapmıştım." Baran muzip bir ifadeyle gülümsüyordu. "Başka türlü konuşacağın yoktu."
Bakışlarını yola çevirdiğinde "Ben gülmüyorum yalnız," diye çıkıştım öfkeyle. "Kafana göre iş yaparak boşa yoruyorsun kendini... Arabadan indiğim an eve geri döneceğim ben."
"Dönersin," dedi Baran rahat bir tavırla. Saat ona yaklaşıyor ama gittiğimiz yol bitmek bilmiyordu. Bu saatten sonra tek başıma dönmem mümkün olmayacağı için rahattı tabii.
"Döner miyim dönemez miyim görürsün," dedim tekrar sessizliğe gömülmeden önce.
Başım sağ cama, bakışlarımsa yola çevrildi. Bir süre sonra Baran Sapanca yönüne saptığında rahat bir nefes aldım. Hiç değilse daha da uzağa gitmeyecektik ve dönüşüm zor olmayacaktı. Akşamın karanlığından pek göremediğim Sapanca Gölü boyunca ilerlerken yola dikkatle bakmıştım ama görünürde bir taksi durağı bile yoktu. Ve etraf giderek ıssızlaşıyordu.

CZYTASZ
EMANET AŞK (KİTAP)
Dla nastolatkówŞarkılar yalan söylüyormuş Baran, kimse kimseyi öldürmüyormuş sevdadan... Şayet öyle olsaydı, girmez miydim benim için kazdığın mezara? Düşmez miydim o dipsiz çukurlara, karanlık kör kuyulara... Şiirler de yalan söylüyormuş Baran, düşülmüyormuş öy...