28| SENSİZLİĞİN SESİ

3.3K 369 0
                                    

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.









28. BÖLÜM
“SENSİZLİĞİN SESİ”




      Göğün öfkeli ve kara bulutları evimin dört bir yanını çepeçevre sararken akrep ve yelkovanın tiz sesini dinleyerek dakikalarımızı harcadık. Sevincimizi elimizden alan ateşten gömlek, hiçbir sözlükte yer almayan hislerin boyunduruğu altında bıraktı. Aynı anda birçok duyguyu yaşamaya başlamış birisi olarak korkunun bir hançer gibi boğazıma saplandığını hissedebiliyordum.

      İçimdeki korku öyle kuvvetliydi ki dünya üzerinde bir başına kalsam ancak bu kadar korkar ve ancak bu kadar çaresiz hissederdim fakat çevremdeki siluetlerin hiçbir duyguyu yansıtmayan bakışları bana yanımda birileri olsa da bu korkunun beni kurt gibi yiyip bitireceğini söylüyordu.

      İtiraf etmekten kaçınmadığım korku içimde dallanıp budaklanan ince bir fidan gibi yayılıyordu. Dalları her nefes alışımda güçleniyor ve boğazıma baskı uyguluyordu. Yüzüm mosmor kesilmişse eğer sebebi dinmek bilmeyen korkuydu. Evet, sadece korku. Nefretimi kontrol edecek kadar geliştirmiştim kendimi, sevgimin ölçüsünü belirleyecek kadar olgundum ancak korku…

      Ben her ne kadar bunun bir yanılgıdan ibaret olduğunu öne sürsem de mütemadiyen artan içimdeki şu korku tüm çıplaklığıyla gözlerimden fışkırıp çevremdekilere peyda oluyordu.

      Kaçmak bir çözüm olmayacaktı bu duyduklarımın ardından nitekim bugüne kadar maruz bırakılmadığım ithamların altında pestilim çıkınca ikinci bir seçenek olarak hep varlığını sürdürecekti. Yapmam gerekenlerden emin değildim. Yapmamam gerekenlerden, söylemem gerekenlerden de. Açıkçası şu an hislerimden bile emin değildim. Sadece şundan emindim ki sanırım ben, başka birine dönüşüyordum.

      Ben, omzumdaki battaniyeye sıkı sıkı sarılmış ve hiçbir şey söylemeden öylecene bakarken çevremdekiler sadece gözlerle yapılan komutların ardından harekete geçip olan biteni sindirmek veyahut bir şeyler söylemek için çırpınmaya başlamıştı. Dolaylı yoldan da olsa onları bu işin içine sürüklediğim için huzursuzdum ancak ben gidin desem de benimle olacaklarını biliyordum.

      Yaman bir elini omzuma atıp kanepeye oturturken Bahadır, “Afedersiniz ama izlediğiniz bir diziyi anlatır gibi pat diye bunu söyleyemezsiniz. Bu soruşturma basit bir soruşturma değil,” dedi. Diğerleri ona hak verir türden bakışlar atarken ben Yaman’ın ellerini sıkıca tutmuştum. Öyle ki gün sonunda ellerinde morluklar oluşacağına adım gibi emindim.

      “Tüm soruşturmalar ciddidir,” diyerek savunmaya geçti Gazanfer Bey.

      Mete dişlerini sıkarak, “Biz sizin meslektaşlarınız değiliz, polis değiliz, savcı değiliz. Katilin kim olduğunu herkesten çok umursayacak insanlarız,” dedi.

      Diğerleri de bir şeyler söyleyecekti ki Yaman araya girdi. “Bence şu an bundan da önemli bir mesele var. Sizi dinliyoruz Gazanfer Bey. Eğer Lina da hazırsa gerçekleri öğrenme vakti geldi.”

Seni Yaşamak Sensiz (Tamamlandı)Where stories live. Discover now