Love Me|KaiSoo

-11.Bolum[DÜZENLENDİ]

-Sehun-

 Bana hayat veren gülüşünü seviyorum, geyik gözlerini, kahkahanı.. Sana ait her şeyi hem de. İri gözlüklerini, bal rengi saçlarını, minik oluşunu, bana aeygo yapmanı, "hunnie " diye seslenmeni .

 Ben seni seviyorum, sen ise bunu fark etmiyorsun. Sana olan zaafımı herkes bilirken luhan neden beni fark etmiyorsun. Seni ne kadar sevdiğimi söylersem benden korkar mısın? Benim sana olan sevgimin sınırı yok. Korkunç derecede büyük bir aşk bu luhannie. Seni seviyorum. Lütfen miniğim, lütfen beni fark et...

-KyungSoo-

Jongın'in ten rengi oldukça solmuştu. Bu görüntü beni gülümsetmeye yetmişti bile. Şuanda şoktaymış gibi duruyordu ve şaşırmış ifadesiyle ile çok sevimliydi. Başımı salladığımda kalbimi hissettim. Hızlandığını.

" benim gitmem gerek" dedim cevap beklemeden de uzaklaştım.  Oysa yanında olmak ve ona sarılmak istiyordum. Kendine gel Do KyungSoo.. sen düzsün..

"bu gece boş musun yakışıklı?" sesin geldiği yöne baktığımda kızın bana seksi bir şekilde  sırıtmaya çalıştığını gördüm

" işim var" dedim onu orada bırakırken. İlgimi çekmemişti o kız.  Derin bir nefes alıp gözlerimi kapattığımda, gözkapaklarımın ardında karanlığı beklerken o'nun yüzünü gördüm. Gözlerim kapatısımda bile karşıma geliyordu. Ah lanet olsun.

" Dostum iyi misin?" sesin geldiği yöne baktığımda bunun Luhan olduğunu gördüm

" ha evet" dedim başımı tutarken.

" benim dersim bitti senin de yoksa gidelim mi?" dediğinde yavaşça onu onayladım. Beraber okulda çıkarken, aslında gitmek istemiyordum. Gitmek istediğim yer Jongın'ın yanıydı. Bırakmak istemiyordum onu, yanımda olsun, yanında olayım istiyordum. Yol boyunca Luhan konuştu ben dinledim. Onun sevincini bölmek istemiyordum çünkü. İçeriye geçtiğimizde kendimi koltuğa attım.

" luhanğğğ" diye böğürdüğümde mutfağa girmiş luhan başını çıkarıp bana baktı.

" bana yemeğ yapğ "diye yeniden böğürdüğümde luhan kıkırdadı.

" peki kocacığım" dediğinde ben kıkırdadım.

" karıncığım" diye yanıtladığımda ikimizde gülmeye başladık. Yukarıya çıkıp üzerimi değiştirdim ve luhan içinde rahat bir kıyafet hazırladım. Bedenlerimiz birbirine yakın olduğu için kıyafet konusunda sıkıntı çekmezdik. Mutfağa girdiğimde luhan'ın yeniden döktürdüğünü gördüm

" vao karıcığım gene muhteşem yemek yapmışsın" dediğimde luhan kadın takliti yapıp kıkırdadı. Ellini ağzının önüne getirip şirince kıkırdadığında onu yemek istedim. Luhan sevimliydi evet ama Jongin kadar değildi.

" çok sevgili  kocacığım için" dediğinde birbirimize baktık ve gülmeye başladık.

" gerçekten karı koca gibiyiz"

" üzgünüm geyik ama ben diş severim"

" ben dişi geyiyim" dediğinde ona inanmayan gözlere baktım. Pantolonunun fermuarını tutup bana döndü

" gösterebilirim" dediğinde fermuarını açmıştı bile, kaşığı ona fırlattım

"tamam sen dişi bir geyiksin" dediğinde yeniden güldük. En yakınımdı o benim.

 "sehun kıskanmışımdır sence" dediğinde güldüm

" duvar suratın çenesi kasılıyordu"

" hey o duvar surat değil tamam mı" dediğinde ona dik dik baktım.

" tamam belki biraz duvar surat" dediğinde zaferle gülümsedim.