Bölüm 42- Endişe

5.7K 416 57
                                    

Yeni bölüm ile herkese merhabalar 🤍 Wattpad uygulamasını sadece bölümleri yazarken aktif olarak kullanıyorum. Bunun haricinde yeni bölümlerden kesitler, hikayelerle ilgili görseller, soru-cevaplar ve videolar için @mistik.hayaller kullanıcı adlı instagram hesabımı takip edebilirsiniz 🖤


"Dünyada barış, insanda iyi niyet olmalı." Tolstoy

Ayşe ile konuştuktan sonra ne yapacağımı bilemiyordum. Anlaşılan şu Erkan denen adam Ayşe'yi rahat bırakmayacaktı. Miran ve Azad'a bu konuyu açmak istiyordum ama Ayşe kocasının çok sinirlenip başına bir bela açmasından korkuyordu. Aynı şekilde bende Azad'a bu durumdan bahsedemiyordum. Azad, Ayşe'nin neredeyse Erkan ile evlenmesine engel olan kişiydi ve bu duruma karışırsa daha kötü olacaktı.

Stresle kendimi yormak istemiyordum. Bebeğim karnımda büyüdükçe beni daha fazla yoruyordu. Neden bir türlü huzurlu bir zaman geçiremiyordum? Neden tam olarak kendimi rahat hissedemiyorum. Azad'ın eski nişanlısı ve Ayşe'nin eski isteyeni yeni bir problemdi artık. Durumu belki de Zelal anne ile paylaşmalıydım. O Azad ya da Miran'a söylemekten başka bir çare bulurdu belki. Odadan çıkıp mutfakta akşam yemeklerini belirleyen Zelal annenin yanına gidecektim ki, avlu da annemi görünce şaşırdım. Bana geleceğini haber vermemişti.
Merdivenlerden inip yanına gittim. Yüzünde mutlu bir ifade vardı. Onu böyle görünce ben de biraz olsun gülüp, sorunları arkamda bırakabilmiştim.

"Hoş geldin anne, bana haber vermedin." Genelde gelmeden önce haber verirdi.

Annem başını salladı, çok heyecanlı görünüyordu. "Evet kuzum. Heyecandan nasıl geldiğimi bilmiyorum. Sana güzel haberlerim var.'' Annemin heyecanlı hallerine şaşırmıştım.

Onu misafir odasına buyur edip kahve yapmıştım. Zelal anne de bize katılmıştı. Zelal anne de bende annemin vereceği hberi bekliyorduk. Gözleri gülüyordu resmen.

''Hani Samed ağabeyin bir kızla görüşüyor demiştim. Onu istemeye gidecektik ama senin gelmeni bekledik. Söz nişan bir arada olsun dediler. Babası dedikodu olmasın diye bir an önce her şeyi halletmek istiyor kızım."

Samet ağabeyim ciddi ciddi evleniyordu. Daha önce de annem haber vermişti ama işler artık ciddiye biniyordu.

"Hayırlısı olsun anne ama beni neden beklediniz?"

Annem söylediğimden sonra biraz çekingen bir tavra bürünmüştü. Surat ifadesi değişiyordu. Ben daha önce gelmeyeceğimi anneme söylemiştim çünkü.

"Kızım söze katılmayacak mısın? Sen de ol istiyorum. Berzan ağabeyin de gelecek. Aile olarak uygun düşen budur. Kırgınlık, kızgınlık böyle durumlarda hatırlanmaz."

Normal bir durumda ailemin yanında benim de olmam gerekirdi ama Samed ağabeyim söz konusu olduğu için durum normal değildi. Azad'ın buna izin vereceğini hiç sanmıyordum. Azad'dan izin almak hoşuma gitmiyordu ama eşim olarak bazı şeylere karışmaya hakkı vardı. Samed'in bana vurduğunu Azad'ın unuttuğunu hiç sanmıyordum.

"Anne katılmak isterim ama Azad izin vermez biliyorsun. Yaşanan şeylerden sonra görüşmemize bile izin vermedi."

Annem de aslında her şeyin farkındaydı ama bir umut Azad izin verir diye bekliyordu belki de. Ne kadar Samed'i içten içe affetmemiş olsam da böyle önemli bir an da ailemin yanında olmak isterdim. Annem bir şey diyecekken Zelal anne daha erken davranmıştı.

"Dur hele kızım. Ben Azad'la bir konuşayım. Belki yalnız başına gitmene izin vermez ama kendisi de gelecek olursa ikna olabilir."

Zelal annenin konuşması daha etkili olurdu. Ne de olsa yıllardır sözünü geçirebilen oydu. Zelal annenin önerisi üzerine annemin de yüzü gülmüştü. Şimdi bende artık gelmek istiyordum. Annemi üzgün görmek istemiyordum. Belli ki o da hepimizi bu mutlu günde bir arada görmek istiyordu.

Yangın YeriWhere stories live. Discover now