Bölüm-26 Acıların Telafisi

114K 3.7K 716
                                    

Arkadaşlar merhaba. Beklediğiniz bölüm geldi. Uzun bir bölüm oldu umarım beğenirsiniz. Oy ve yorumları unutmayın. Elimdenngeldiğince hepinize cevap veriyorum. Mesaj atabilirsiniz. Sizinle iletişime geçerim. Ziyan'ın yeni bölümü de yarın gelecek. Neyse sizi daha fazla oyalamayım. Kendinize iyi bakın.

Keyifli Okumalar..

Gerekirse kendimden geçerim ama yine de senden geçmem.

Asmin kocasının geri dönmesini beklemeden uykuya dalmıştı. Hamilelikten dolayı sık sık uykusu geliyordu zaten. Tabii istese Azad'ı bekleyebilirdi ama bunca şeyden sonra Azad bunu hak ediyor muydu? Canı hala yanarken ona karşı sıcak davranmak istemiyordu. Yapsa bile bu içine sinmeyecekti. Güvenini binlerce kez yitirmişti çünkü. Ve bu yüzden onu beklemek için bir neden görememişti ortada. Azad ise duyduğu şeyden sonra epey gerilmişi. Miran bunu duyduğu zaman fazlasıyla üzülecek ve öfkelenecekti bunu tahmin edebiliyordu. O yüzden bu işi bir an önce bitirmeliydi. Sinirleri epey gerilmişken onu rahatlatacak, sakinleşmesini sağlayacak tek insan Asmin'di. Odanın kapısını açıp içeri girdiği zaman ışıkların kapanmış olduğunu gördü. Ay ışığı karısının narin vücudunun üzerine vuruyordu. Asmin uyumuştu ve Azad buna sinirlense de derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalıştı. Altı üstü on dakika onu bekleyecekti ama niye böyle yaptığını biliyordu. Yaptığı şeyle ailesi ile arasına kocaman bir uçurum koymuştu. Bunu kendisi yapmıştı ve ondan başkası da düzeltemezdi. Asmin'le yapmak istediği konuşma yarım kaldığı için bıkkın bir nefes verip üzerindekileri çıkarttı. Rahat bir şeyler giyip banyoya girdi ve aynaya baktı.

Asmin'e kızmaya hakkı yoktu ki. Evet  ihanet dolu bir ilişki yaşamıştı, üzerine bir de istemediği bir evliljk gerçekleşmişti. İhaneti çok sevdiğini düşünürken yaşamıştı ama bunun cezasını masum bir kıza kesemezdi. Asmin ona çektirecekti ve Azad bundan korkuyordu. Karısını, bebeğinin annesini ve şimdilerde delicesine değer verdiği kadını kendisinden öyle bir uzaklaştırmıştı ki, araya koyduğu uçurumlara kendisi düşüyordu. Geçmişe gidip duruyordu. Asmin'in bu eve gelişini hatırlıyor ve ona yaptığı şeyleri hatırladıkça çıldıracak gibi oluyordu. Rüyasında da gördüğü gibi Asmin'in katili kendisiydi. Yumruk yaptığı elini cama geçirmemek için kendisini zor tuttu. İçeri de Asmin vardı ve onu korkutamazdı.

Bugün bebeğinin kalp atışlarını duyduğu zaman ki sevincini görmüştü yüzünde. Ona ne kadar değer verdiğini de görmüştü. Bir bebekleri olacaktı. Kız ya da erkek hiç farketmez. İkisinden bir parça. Bunların hayalini kurmayalı uzun zaman olmuştu. Yeşim'den sonra evlenmenin konusunu bile açmamıştı. Ama şimdi? Pişmanlık hissetmiyordu. Hatta bugün Asmin gitse kahrolurdu ki böyle bir şeyin imkanı yoktu. Onu kendisinden bir adım uzakta dahi düşünemiyordu. Her zaman yanında olmalıydı. Ölene kadar...

***

Sabah uyandığı zaman Azad karısına baktı. Yüzüstü yatmış, kollarını beyaz yumuşak yastığının üzerine atmıştı. Siyah saçları, askılı krem rengi geceliğinin üzerine dökülmüştü. Üzerinde ki çarşaf sadece kalçalarını örtmüş vücudunun geri kalanı enfes bir görüntü oluşturmuştu. Azad karısının güzel vücuduna bakıp yutkunmadan edemedi. Uzanıp sırtının açıkta kalan kısmına yumuşak bir öpücük bıraktı. Ama Asmin'e baktıkça bile rahat duramıyordu. Neredeyse bir aydır patlayama hazır dinamit gibi geziyordu ortalıkta. Dayanamayıp bir kez daha öptü. Asmin'in vücudundan yayılan koku Azad'ı deliye çeviriyordu. Dönüp ona karşılık vermesi için bu evi yakabilirdi.

Asmin hissettiği dokunuşlarla gözlerini araladı. Üzerine uzanmış öpücüklerini sırtına konduran Azad'dı. Duyda inanma. Bir gün kocası onu öperek uyandıracaktı? Bunu görmek Asmin'i tuhaf hissettirmişti. Sakince sırtı üzerine geri döndü. Azad'ın kara gözleri kendi gözlerine kilitlenmişti. Bu kadar yoğun bakmamalıydı yoksa Asmin kalbinin duracağına yemin edebilirdi.

Yangın YeriWhere stories live. Discover now