Eight

8.8K 634 71
                                    

*

*

*

2,5 ay sonra

Hastanedelerdi.

Taehyung ani sancıdan hastaneye yatırılmıştı, bebeklerin suyu gelmediği için haliyle bekliyorlardı. Gelişimlerinde sorunsuz bir devam olurken, Jimin işinden izin alamadığı için hem çalışıyor hem de geceleri Taehyung ile kalıyordu. Jungkook ise olması gereken sınavları olmuş, sadece Taehyung ile ilgileniyordu. 

Arkadaşları da ziyarete geliyordu, Jungkook'un ailesi de haftada birkaç gün gelip bebekleri ve Taehyung'u kontrol ediyorlardı. İlk söyledikleri zaman Taehyung içinden evhamlanmış, tek derdi nesil olmuş ve kafayı nesille bozmuş aile bunu hoş karşılamış, hatta Jungkook'a zorla takılan alyansı da almışlardı. Jungkook evlilik işinden kurtulduğu gibi üstüne Taehyung'un ailesiyle tanışmış ve durumu izah etmişlerdi. 

Taehyung'un ailesine göre suçlu Taehyung, Jungkook'un ailesine göre de suçlu Jungkook'tu.

İki ay boyunca aralarındaki ilişkiyi büyütmüşlerdi, geçen seferki gibi flört dönemine girmeden bu sefer direkt bir ilişkiye başlamışlardı. Aslında şu an belirlenen doğumuna iki hafta vardı ama bebeklerden ses seda gelmediği için ikisinin de eli kolu bağlıydı. Tahmini doğum zamanı ile Hoseok'un doğum günü haftası çakışıyordu, bu yüzden kendi doğduğu hafta doğsunlar diye her geldiğinde bebeklere nasihat veriyordu.

Çok hayırlı bir amcaydı kendisi.

Taehyung artık karnından ayaklarını da göremiyordu. Aşırı büyümüştü karnı ve bu bazen onu endişelendirmiyor değildi. 

Doktorun yanından gelen Jungkook içeriye girdiğinde "Ne dedi?" diyerek sormuştu heyecanla. Bebeklerinde bir sorun mu vardı? Yoksa bir sıkıntı mı oldu? Bunları bilmek istiyordu. "Bu hafta dikkatli olmalıymışız, çocuklar doğuma hazırlar sadece suyunun gelmesini bekliyormuş." Taehyung iki haftadır aynı şeyleri duymaktan sıkıldığı için sırtını geri yaslarken, dudaklarını büzmüş ve Jungkook'a elini uzatmıştı.

"Artık kucağıma gelmelerini istiyorum, 8,5 aydır onları bekliyorum ve belirsizlik beni geriyor." kaşlarını çattı. "Yoksa benden bir şey mi saklıyorsunuz?" Jungkook'a da güvenmiyordu, üzülmesin diye bir şeyler saklıyor olabilirdi. Jungkook ellerini teslim olur gibi kaldırmış ve "Gerçekten yalan söylemiyorum, bebeğim yalan söylediğimde hemen anlıyorsun zaten." demişti. 

Taehyung sinirli nefes üfleyerek sırtını geri yaslarken, Jungkook'un yalan söylemekte ne denli beceriksiz olduğunu tekrar hatırladı. Yalan söyleyince istemsizce dudaklarını büzüp duruyordu ve anlamamak imkansızdı. Jungkook sandalyeyi yanına çekip Taehyung'un ellerini tuttuğunda, "Endişelenme, bir sorun olmayacak. Kim bilir belki yarın gelirler." dediğinde Taehyung "Aptal! Sanki evden arkadaşın geliyor." diyerek çığırmıştı.

Jungkook süt dökmüş kedi gibi Taehyung'un boynuna sarılırken, Taehyung da dakikasında yumuşamış ve kıvırcık saçlısını sevmişti. Jungkook Taehyung'un alnına bir öpücük koyduktan sonra karnındaki çocukları için karnına da bir öpücük kondurmuştu. 

Taehyung'un yatma saati geliyordu. Jungkook yatsın diye örtüyü açtığında Jungkook da yanına gelmiş, Jungkook'un dizine oturarak yan bir pozisyonda yatmıştı. Alıştığı yastık yoktu, bu yüzden Jungkook onun yeni yastığıydı. Üstüne yatıyordu ve hem çocukları hem de kendisi sevmişti yeni yastığını. Sadece biraz sertti ama idare ederdi en azından bu yastığın feromonu vardı. Jungkook'un karnına sarılıp mühür yerine burnunu yasladığında Jungkook'un saçlarını okşamasıyla uykuya dalmıştı.

alpha's babies | kooktae ✓Where stories live. Discover now