70 - Gece

465 47 14
                                    

Miras odasının hikayesini açıkladıktan sonra Gleen, bir kez daha Cliff'in boynuna dolanmış ve onun yüzünü yalan siyah yılana baktı.

"Her neyse, görünüşe göre bizim taş sandığımız yumurta ile senin temas kurman bir şeyleri tetiklemiş ve bu küçük yaratık yumurtadan çıkıp hepimize büyük bir sürpriz yapmış, bu yüzden küçük yaratığın bakımını sana bırakıyorum. Cliff. görünüşe göre bu küçük yaratık sana çok bağlı ve senin de onu çok sevdiğini görebiliyorum."

Gleen'in küçük yılanı ondan uzaklaştırmak gibi bir niyeti olmadığını anlayarak kendisini oldukça rahatlamış hisseden Cliff, babasının dediği gibi bu küçük yaratığı gerçekten de çok sevdi ve onu bırakmak istemedi.

"Tamam baba, bu konuda bana güvenebilirsin."

Ona başını sallayan Gleen, "Ayrıca bugünden başlayarak artık aylık olarak belirli bir miktar harçlık alacaksın." dedi.

Ve konuşmasına ekleyerek, "Şimdi gidebilirsin. Buradan çıktıktan sonra Hector'u takip edeceksin ve sana bu ay ki harçlığını alman için yol gösterecek." diye devam etti.

Biraz yorgun görünen babasına bakan Cliff, onu daha fazla rahatsız etmek istemedi ve aklındaki sorulara başka bir zaman cevap alabileceğini karar verdi.

Her şeyi aceleye getirmenin bir anlamı yoktu...

Böylece Hector ile odadan dışarı çıkan Cliff, "Hector amca, seni her zaman babamın yanında görüyorum ancak senin hâlâ ne iş yaptığını bilmiyorum. Neden bana işinin ne olduğunu söylemiyorsun?" diye meraklı bir ses tonuyla konuştu.

"Heh, uzun zamandır baba bu soruyu sormanı bekliyordum ama bunun 13 yıl sonra olmasını hiç beklemiyordum. Bu özellikle 'Dahi' denilen birisi için oldukça beklenmedik bir şey, öyle değil mi?"

~Öksürük~

Hector'un dediklerini duyan Cliff, biraz utandı ve birkaç kez sahte öksürük sesi çıkarıp, yaptığı hatayı gizlemeye veya üstünü kapatmaya çalıştı.

Cliff'in utanmış yüz ifadesini gören Hector güldü ve "Ben Maddox Kalesi'nin uşağıyım ve aynı zamanda Lord Gleen'in danışmanlığını yapıyorum." dedi.

Ve konuşmaya devam ederek, "Her neyse, şimdi sana aylık harçlığını vermem için beni takip et." diye ekledi.

Böylece Cliff'in önünden yürümeye başlayan Hector, liderliği  ele aldı ve kalenin birinci katında bulunan başka bir odaya doğru ilerledi.

Hedeflerine ulaştıklarında ise tabelasında "Hazine" yazan bir kapı gören Cliff, bu kapının arkasında neyin olduğunu tahmin etmesi için bir dahi olmasına gerek yoktu.

"Burada bekle, senin için parayı getireyim." diyen Hector, Cliff'i arkasında bıraktı ve odaya tek başına girdi.

Böylece geride bırakılan Cliff, sabırla onun geri gelmesini beklemeye başladı.

Ve kısa bir süre sonra elinde bir kese ile geri gelen Hector, elindeki keseyi doğruca Cliff'e fırlattı.

"Bunun içinde 50 altın var, bu miktar senin aylık ödeneğin olacak. Ve daha fazlasını istersen de önce Lord Gleen'den izin alman gerekecek." dedi Hector.

Elindeki içi altın dolu keseye bakan Cliff, önceki dünyasında bu kadar altının ne kadar nakit para edeceğini düşündü ve kesenin içinden bir tane altın sikke alıp, bu altının gerçek olup olmadığını anlamak için ısırmak istedi.

Ancak hâlâ Hector'un onu izlerken böyle bir şey yapmanın çok utanç verici olduğunun da farkında olan Cliff, kendisini tuttu ve testini yapmak için etrafta kimsenin olmayıncaya kadar beklemeye karar verdi.

"Teşekkürler, Hector amca."

Ona başını sallayan Hector, "Tamam, şimdi istediğini yapabilirsin ancak ben senin olsam önce boynuna dolanmış olan bu küçük yaratığı beslemeye karar verirdim." diyen Hector, sürekli Cliff'in yüzünü yalamaya devam eden küçük yılana işaret etti ve onun aç olduğunu düşündü.

Ve sürekli yanağına değen ıslak bir şeyin varlığı ile kendini rahatsız hissetmeye başlamış olan Cliff, Hector'un tavsiyesine kulak vermeye ve bu küçük dostu bir an önce beslemeye karar verdi.

Böylece kalenin yemekhanesine yönelen Cliff, oradan biraz süt almaya karar verdi.

Yılanı yeni yumurtadan çıktığı için Cliff, ona hemen katı besinler vermenin doğru olmayacağını düşündü.

Küçük yılanın katı besinlere geçmeden önce biraz sıvı takviyesi alması ve bu süreçte biraz daha büyümesi gerektiğine karar verdi.

Tabi ki, ona 'küçük yılan' demenin ne kadar doğru olacağı bir muammaydı...

Böylece yemekhaneye giden ve büyük bir kaseyi dolduracak kadar süt alan Cliff, elinde kase ile birlikte kalenin arka bahçesine gitti.

Daha sonra gölgelik bir yer bulan Cliff, elindeki kaseyi büyük bir ağacın altına koydu ve kendisi de ağacın gövdesine yaslanarak, küçük yılanın kaseye doğru sürünmesini ve çatallı dilini süte batırıp çıkararak, onun aynı bir köpek gibi beslenmesini izledi.

Bu sırada hala ona uygun bir isim bulmadığını fark eden Cliff, ona sürekli 'küçük yılan, küçük yaratık' vb. benzetmeler ile seslenmenin uygunsuz olduğunu düşündü.

"Gece mi? Yoksa Gölge mi?" diye mırıldanan Cliff, aklına gelen iki isim arasında kararsız kaldı.

Küçük yılanın baştan sona tamamen siyah renkte oluşu, Cliff'in onun için böyle isimler bulmasına neden oldu.

Bir süre düşündükten sonra Cliff, ona 'Gece' adını koymaya karar verdi.

"Gece... bundan sonra senin adın Gece olacak, tamam mı?" diyen Cliff, Gece ile konuştu ve onun yeni ismine nasıl bir tepki vereceğini görmek istedi.

Cliff'in onu çağırmak için kullandığı adı duyup bir süre sütünü içmeyi bırakan Gece, ona mutlu bir "tıss" sesi çıkardı ve sütünü içmeye geri döndü.
_________________________________________

Yazar: Yeni bölüm bildirimleri almak ve bana destek olmak için, beni takip etmeyi ve hikayeyi de kütüphanenize eklemeyi unutmayınız, şimdiden teşekkür ediyorum...

Not
1 altın, 100 gümüş...
1 gümüş, 100 bakır.
-

Daha sonra duruma göre değişiklik ve düzenleme yapılabilir.

Karanlık LordWhere stories live. Discover now