4

1.3K 165 78
                                    


BÖLÜM 4
"İLK AŞKLAR GEÇİCİDİR"




"Bu muydu?"

Kafasını sallamıştı ağzına Kimbap tıkmaya çalışırken. Gözlerimi devirmiştim. Bütün gece uyumayacaksın derken gece gece mutfaklarında, zifiri karanlıkta oturup Kimbap yemekten bahsettiğini bilseydim suratına tokat falan atardım.

"Beğenemedin mi?"

Ağzı doluyken konuşmuştu. Gözlerimi kısıp ona baktım uzun bir süre. Çok, çok uzun bir süre. Ona kesinlikle neden olduğunu bilmediğim bir şekilde öfke duyuyordum, anlık olarak da gıcık oluyordum. Her işin bir adabının olduğunu düşünen türden bir insandım. Mesela gecenin bir yarısı beni çok önemli bir şey konuşacağımız söyleyip çağırıyorsa, yere oturup kimbap yemenin önemli bir şeyle olan bağlantısının hiç bir yönden adabı yoktu.

"Tuz versene." Hızla bana döndü. Öyle hızlı dönmüştü ki bir şey oldu sandım. Aslında olmuştu da, ben büyükannemin cenazesine geç kaldım gibisinden daha aptalca bir şey bekliyordum.

"Kimbap'a tuz mu atacaksın sen?"

Yakışıklıydı.

Bunu ilk düşünüşüm değil, biliyorsunuz. Suratına dikkatlice bakınca fark ettiğim bir sürü şey vardı ve bunların hoşuma gitmesi hızlanan nefeslerimi boğazıma tıkıyordu. Yalnızca bir saniye önce gıcık olduğum heriften yıllardır hoşlandığımı ve bunu kabul etmek istemediğim için yıllarca bin takla attığım bir hastalık vardı vücudumda; Ergenlik.

"Evet." Bana bakmaya devam etti, ardından sinirli bir surat ifadesiyle geri çekildi. Ne yapmaya çalıştığını anlamadığım kaşlarım çatılmıştı. Yerinde biraz kalktı, yaslandığımız dolabın üstündeki tezgahtar tuzluğu aldı, bana uzattı. Ama küfreder gibi bakıyordu.

"Eskiden de mutfakta oturup yemek yerdik."

Birden ağzımdan çıkmıştı. O sırada kimbap'a tuz döküyordum. Üstelik sırıtarak söylemiştim. Bana dönük olan bakışlarını hala hissediyordum, bir şey söylemiyor olması da kendi kendime, neden söyledin ki pişmanlığı yaratıyordu. Onunla ilgili çok özel şeye sahiptim, ama o hiç birini hissetmediği için kendimi ezik gibi hissediyordum.

"Evet," demişti ardından. Hala bana bakıyordu ama ben ona bakmıyordum.

"Yemek yerken saçların ağzına girdiği için onları toplamaya çalışırdın ama beceremezdin."

Afallamıştım. Ben ve Kimbap'ım öylece birbirimize bakıyorduk ve daha kötü hissetmeme neden olacak bir şekilde, Jungkook  tamamıyla beni ve tepkilerini izliyordu. O, birbirimize bakma konusunda en cesaretlimiz olabilirdi.

Daha sonra kimbapı ağzıma atarken kafamı sallamıştım. Geçiştirmek istemiştim, daha fazla bahsetmek istememiştim ama onunla konuşmaya baskın olan isteğim aklıma binlerce güzel anı getirmişti, ve sırıtıp ağzım henüz doluyken konuşmaya başlamıştım.

"Saçımı toplamıştın." Kafasını sallamış ve gülmüştü. Biz böyle konuştukça aklıma bir sürü şey geliyordu, keza o da hatırladığına mutlu olduğunu gösterecek çoşkuyla doluydu benim gibi.

"Jennie'nin bisikletini çalmıştık." Kahkaha attı. O gün kolumu kırmıştım sırf onun aptal aksiyon anlayışı yüzünden. Jennie bize çok kızmıştı, aslında çoğunda Jungkook azar işitmişti çünkü ben o sırada zangur zungur ağlıyordum.

"Dövme yaptırdığını ailenin öğrendiği gün." Hangi gün olduğunu biliyordu, ama tam olarak hangi olaydan bahsedeceğimden emin olamadığı için gözleri kısmış bir şekilde bekliyordu.

123!goHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin