15.Bölüm HAYALİ ÇUVAL

1.4K 60 11
                                    


Umarım beğeneceğiniz bir bölüm olur 🥰
Oy ve yorumlarınızı benden esirgemeyin olur mu???

Keyifli okumalar:)

Sağlıcakla kalın...

Mehtap buraya geldiği için fazlasıyla pişman olurken, evi aniden terk etmekte olan düşüncesini dikkat çekeceği için o anda rafa kaldırdı. Dinçer'in Çiğdem'le sabah sporlarını birlikte yapmış olduklarını duyması onu ruhen yaralamıştı, ama alışmalıydı. Çiğdem yada bir başkası, neticede Dinçer genç ve bekar bir adamdı. Hayatında elbet biri olacaktı.

Dinçer boş bardakla salondan ayrıldığında, Mehtap'ı keyifsiz gören Serdar arkadaşı için endişeli görünüyordu."İyi misin?"

Mehtap arkadaşına iyi olduğunu kanıtlamak istercesine bakıp, " Hava alsam iyi olacak" dedikten sonra hareketlendiğinde, Nilüfer üzgün gözlerle bakıyordu arkadaşına.

Dinçer doldurduğu çay bardağını eline alarak salonun yolunu tutarken Mehtap gözlerini gökyüzüne dikmiş, hayatını ve duygularını sorguluyordu. Keşkeleriyle bir yoldaş olan hayatını gözden geçirirken, her zaman ki gibi yine kendisine kızıyordu. Bir zamanlar annesini ve arkadaşını dinlemediği için bin pişmandı, ama son pişmanlık neye yarardı ki? Belki de babası olsaydı yanında, sevgiyi başkasında aramayacak, ilk kendisi için çabalayan adama kanıp ömrünü adamayacaktı.

Salona adımını attığında Mehtap'ı oturduğu yerde göremeyen Dinçer bir an için gittiğini sansa da, emin olmak getirdiği bardağı Serdar'ın önündeki sehpaya bırakıp, "Mehtap nerde?"diye sordu, alacağı cevaptan korktuğunu belli etmemeye çalışarak.

Serdar" Hava almak için balkona çıktı"dediğinde Dinçer içten içe keyiflendi, ev sahibi edasıyla" ben bi bakayım." deyip balkona geçtiğinde, Mehtap kendi düşüncelerine dalıp gitmişti, ona yaklaşırken kalbi hızla atıyordu, Mehtap'ın kendisini fark etmesini bekledi ama Mehtap balkonda tek olmadığını bile fark edecek durumda değildi.

Onun yanında durduğunda, Mehtap hızla kendisini toparlayıp, başını gelen kişiye çevirdiğinde, ikili göz göze geldi.

"İyi misin?" diye sormak saçma geldi o anda Dinçer'e, çünkü iyi olmadığı her halinden belliydi. Zaten ortamda varla yok arasıydı, onu soru sorulmadığı sürece konuşmamıştı bile.

Mehtap'dan çektiği gözlerini, gökyüzüne sabitleyerek bir kaç saniye susmayı tercih eden Dinçer ardından "pek eğlenmediğini gördüm, içeride." dediğinde, Mehtap'da ona bakmadan konuştu.

"Bugün pek tadım yok."

"Farkındayım, ama sebebini bilmeyi çok isterdim."

Mehtap herkese herşeyini kolayca anlatan biri değildi, Nilüfer hariç. Gerçi bazı zamanlarda onunla bile konuşmaktan kaçardı. Şimdi Dinçer'in cümlesine karşılık ne söyleyeceğini bilemedi. Sessiz kalmayı tercih ederken, Dinçer" beni diğer arkadaşların gibi yakın görmüyorsun seni anlıyorum."dediğinde duygu sömürüsü yapıyordu, zorlamadan azından laf alamayacağını farkındaydı.

" Öyle bir şey değil. "Hemen savunmaya geçmişti. Onun üzgün olmasını istemiyordu. Ne değişik bir duyguydu aşk, hem ona kızıyordu içten içe, hemde üzülmenin emmaresini bile Dinçer'de görmek istemiyordu.

"Öyleyse söyler misin? "Dinçer yan durarak bedenini balkonun soğuk demirliğine yaslamıştı.

Mehtap üzültüsü hakkında konuşmak istemiyordu ama suskunluğunu Dinçer'in yoğun bakışları sonucunda son vererek" Bu gün babamın ölüm yıl dönümü. "önüne döndüğünde, Dinçer cümlesini titrek sesiyle dile getiren kadına hüzünle bakıyordu, onu bu konuda en iyi kendisi bilebilir ve anlardı. Neticede o da babasız büyüyen bir çocuktu.

AŞKIN YAŞIWhere stories live. Discover now