❀ུ۪;; on dört, neredeyse hiç arkadaş

216 21 140
                                    

bölüm on dörtneredeyse hiç arkadaş

Oops! Questa immagine non segue le nostre linee guida sui contenuti. Per continuare la pubblicazione, provare a rimuoverlo o caricare un altro.

bölüm on dört
neredeyse hiç arkadaş

Zemo'nun hayal gücünün bir ürünü olduğunu düşündü bir anlığına. Doymak bilmeyen hayvani içgüdülerinin ikinci raunt için hazırlık yapmaya başlaması yurtta kalmadığını bildiği Zemo'nun kapılarında belirmesinden çok daha mantıklıydı zira ama hayal gücünün bu kadar canlı görüntüler üretemeyeceğini de birkaç dakika önce deneyimlemişti.

"Sen-" demeye çalıştı dili tutulmuştu. "Neden-"

Zemo'nun gözleri önce Bucky'nin dağınık saçı, başı, tişörtü ve yarım yamalak kapatılmış pantolonuna; ardından da kapı kolundaki beyaz çoraba kaymıştı ve eh, işe yarasa da çorap kimsenin anlayamayacağı gizli bir şifre değildi sonuçta.

Birazcık aptal birinden etkilenmediği için kendine küfretti.

"Bir şeyi bölmüyorum ya, James?" dedi Zemo yarı keyifli bir ses tonuyla. Bu gün kıyafet tercihi siyah kumaş pantolon ve beyaz ince bir gömleğin üzerine giydiği ekoseli bir yelek olmuştu. Tuhaftı ama Zemo'ya uyuyordu, Bucky'nin hâlâ toparlanamamış hormonları yüzünden düşünmekte güçlük yaşayan beynine hiç yardımcı olmayan bir görüntüydü.

O an detaylı bir yalan söylemeyi başaramayacağı için aptala yatmaya karar verdi. "Hayır, neden?" dedi en umursamaz tavrıyla. Ardından dikkati Zemo'nun gördüğünü zaten bildiği çoraba çekti. "Bunu burda mı unutmuşuz? Tüh-"

Zemo inanmadığını belli edercesine kaşlarını kaldırdı.

"Senin burada ne işin var?" Bucky bir kez daha konuyu değiştirmeye çalıştı. "Yurtta kalmıyorsun sanıyordum?"

"Yurtta kalmadığımı hiç söylemedim."

"Yurtta kalmadığını biliyorum, Zemo." Gerçekten de biliyordu, kimden duyduğundan emin değildi ama duymuştu ve çok da emindi kendinden.

"Eh, ödevini yapmış mısın diye test ediyorum." Zemo ellerini tehdit olurcasına havaya kaldırdı. "Okul öğrencisi olduğum ve burası da okulun yurdu olduğu için girmeme izin verdiler. Artık okulla birlikte yurdu da havaya uçurabilirim."

"Şaka mı yapıyorsun yoksa ciddi misin asla emin olamıyorum." Bucky başını iki yana yavaşça sallarken gün boyu pençesinde olan tüm o negatif duygulardan şimdiden uzaklaşmaya başladığını hissedebiliyordu ki korkutucuydu. Hayatındaki çoğu şey korkutucuydu tabii ama bu farklı bir korkutucuydu.

"Ciddiydim."

"Aynı tahmin ettiğim gibi." Sinir bozucu bir sessizlik çökecek gibi olunca kenara kayıp Zemo'nun geçebileceği kadar yer bıraktı Bucky. "Girmek ister misin?" Camları açmasının işe yaramasını ummaktan başka çaresi yoktu. Zemo neden kapısının önünde olduğunu ayak üstü açıklayacak gibi görünmüyordu.

aslında bir konu var ☰ winterbaron, auDove le storie prendono vita. Scoprilo ora