K̷.-25

11.5K 406 306
                                    

𝓩𝓮𝓱𝓲𝓻.

Göğsümdeki tek yara izi, kabuğundan dökülen geçmişimdi.

NF / PARALYZED

NF / PARALYZED

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Felç oldum.

Dışarıdan bakıldığı üzere, görünenin aksine, ruhsal yorgunluğa dayalı bir felçlik. Kendimi hissedemiyorum; buna ne ad veriliyorsa artık, bilmiyorum ama ben kendimi kaybettim, içten içe. O'na zarar geldiğinde de felç oluyorum, nedensizce nefret beslediğim o anlarda da. O'ndan nefret ediyorum ama canı yanınca ya da zarar görünce de göğsüm ağrıyor. Ben kendimi onun içinde kaybettim ve sanırım ne yaparsam yapayım da bulamayacağım; çünkü O'nun da beni kendi içinde kaybedeli çok uzun zaman oluyor.

Bir anda bastıran yağmur eşliğinde gözlerim telefon ekranındaki yazıya kaydığında, elimdeki kanın akıp gitmesinden dolayı da aklımda bu düşünceler dolaşıyordu. Kısık gözlerim birkaç saniye daha ekrandaki yazıda takılı kaldığında, aniden şimşeğin çakmasıyla karşımda duran Atakan'a baktım ve hızla telefonu cebime koyarak ona döndüm. Şuan ilgilenmem gereken tek mesele buydu.

"Atakan," dedim ve dizlerim üstünde durarak iki elimi de yüzüne yerleştirip ayık kalması için tokatladım. "Kendinde kal, sakın gözlerini kapatma."

Soluksuz nefesi daha da yavaşlar gibi olduğunda başını öne eğip, "Karnımda içimi delen," dedi ve derin bir nefes alarak tekrar konuşmaya çalıştı. "İçimi delen ve bedenimdeki... Bedenimdeki tüm kanı dışarıya akıtan bir bıçak varken Nil..." Yutkundu. "Bu söylediğin kulağa hiç mantıklı gelmiyor."

Yutkundum. Dilimi dudağımın üstünde gezdirip gözlerine baktığımda, alnından soğuk soğuk terler akıyor ve nefesi de iyice içine gidiyordu; kanamasının olduğu yerdeki bıçak ise çok büyük değildi gördüğüm kadarıyla ama ona rağmen nasıl bu kadar çok kanayabiliyordu? Bir bıçak yarası bu kadar acıtabilir miydi ya da asıl önemli olan, bir bıçak yarası alan birine insanın içi bu kadar yanabilir miydi? Ondan dilediğin kadar nefret et Ada, kanadığı an yarasına kabuk olmak için ona ilk koşacak olan kişi sensin.

Onun nefes alışları ardından benimki de hızlanmaya başladığında, "Ambulansı aramamı istemiyorsun ama eğer aramazsam da burada öleceksin," diyerek kaşlarımı çattım ve ceketimi bir çırpıda çıkartarak, katlayıp yarasına bastırdım. "En azından kanamayı şuanlık durdurmama izin ver, ne kadar acısa da."

Kan, saniyesinde cekete bulandığında, Atakan derin bir bağırış attı ve yerinde kıpırdayarak yüzünü buruşturdu. Kafası bir anlığına geriye gitti ve yağmurdan dolayı ıslanan saçları da anında alnına düştü. Yağmur bedenindeki kanı alıp götürse de kan hala akıyordu ve görünüşe göre ambulansı aramaktan başka çarem kalmamıştı. Ölümüne göz yumamazdım, bu benim için intihar demek olurdu ve ben asla o tetiği çekmezdim. Çekemezdim.

VEN̷OM | TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin