2. Bölüm: BEKLENMEDİK OLAYLAR

5 2 2
                                    

"Kimya!" diye bağırdı, Gürkan Bey. Gazetemizin çok sevgili yayın müdürü, son zamanlarda sık sık bağırmayı kendine hobi edinmişti. İsmimi duyar duymaz hızlıca odamdan çıkarak, karşı odaya, Gürkan Bey'in odasına girdim.

"Buyurun efendim?"

"Bugün sana verdiğim süre doluyor, biliyorsun, değil mi?"

Başımı büyük bir özgüvenle salladım. "Evet, efendim. Ben de haberin taslağını size mail attım, az önce."

Burun kemerine yerleştirdiği beyaz gözlüğünü, kibirle biraz daha yukarı itti. Bekletmeden hızlıca mail kutusuna girerek, ona attığım maili açtı. Dün geceden sonra, sabaha kadar, verileri birleştirerek haberi tamamlamıştım. "Eksik bir şey yok gibi," dedi yarım ağız. Kesinlikle beni işten kovmak için bahane arıyordu. Eğer bu haberi başarıyla tamamlayamasaydım, işsiz bir kadın olarak hayatıma devam edecektim.

"Bu haber, ayın bombası Gürkan Bey. Oldukça ses getirecek, eminim."

"Yazı departmanına yolla taslağı, yarın sabah gazeteden sonra akşam haberlerine de girsinler. " diyerek mail kutusunu kapattı ve önündeki dosyalara döndü.

Hızlı adımlarla odama geri dönerek, yazı departmanından Özlem'e de gereken taslağı ve mesajı yolladım. Uzun süredir peşinde olduğum yer altı insanlarından birini sonunda ifşalamıştım. Murat Sönmez'in en pis işlerinden biri artık kanıtlanmıştı. Dün gece yüklü bir uyuşturucu alışverişini anbean görüntüleyerek, büyük bir bomba yakalamıştım ve eğer her şey güzel giderse de işimden olmayacağım gibi terfi de edebilirdim.

"Kimya Hanım?"

Kapıyı tıklatan stajyere içeri girmesi için başımı salladım. Elinde tuttuğu bir buket çiçeği ve siyah bir kutuyu masanın üzerine bıraktı. "Bunlar ne?" dedim, bakışlarım çiçeklerin üzerinde gezinirken.

"Size gelmiş, ben de odanıza getirdim."

"Tamam, çıkabilirsin." derken, çoktan kutuyu elime almıştım. Odayı terk ettiğinde merakla kutuyu açtım. İçinden çıkan fular kısa bir süre için anlamsız bakışlarıma maruz kalsa da gerçek, beynime bir beton etkisi yaratarak oturmuştu. Dün geceki fularımdı bu! Aceleyle çiçek buketini kendime çektim ve aynı aceleyle geri ittim.

Orkideye alerjim vardı!

Bedenimi tutan kaşıntıya minik hapşırıklarım da eklenince, hızla ayağa kalkarak pencereyi açtım ve başımı dışarı çıkardım. "Suat!" diye bağırırken, bir yandan da boynuma doladığım yeni fularımı çözmeye çalışıyordum. "Suat bana su getir!" Stajyer ürkek adımlarla içeri girerek su bardağını masanın üzerine bıraktı. Tam çıkacaktı ki, "şu çiçeği de al. Çöpe mi atıyorsun, ne yapıyorsan yap!" diye bağırdım.

İçerisi biraz olsun havalanınca ve ben de kendime gelince, derin nefesler eşliğinde masama geri oturdum. Çantamdan alerji ilacımı çıkardım ve bol su ile birlikte içtim. Kaşıntı hâlâ vücudumda gezinirken, masanın üzerindeki minik not kağıdını gördüm. Bir elim ensemi kaşırken diğer elimle not kağıdını aldım.

Yaşamak güzel şey Kurşun Asker, bir tehdit olmadığı sürece.
Dün geceyi unut, tüm kanıtları yok et ve bu haberin peşini bırak.

-U.L.

Kağıt parçasını öfkeyle yırtarak masamın altındaki çöp kutusuna attım. Böyle mesajlara, tehditlere alışıktım. Sürekli yer altı dünyasıyla ilgili haber kovaladığım için düzenli olarak her ay ölüm tehditi alan birisiydim, umursamadım. Dün geceki mavi gözlü adam demek ki yaşıyordu, ölmemişti. Nedensizce sevinmiştim bu duruma, suratımda beliren aptal tebessümü yok ederek bilgisayarı açtım. Mesai saatim bitmek üzereydi, hızlıca son kalan işlerimi hallettim. Birkaç ufak haber dışında her şeyi bitirdiğimde, esneyerek koltuktan kalktım. Ceketimi üzerime giyerken bir yandan da masanın üzerini toparladım. Ajanstan çıkmadan hemen önce yazı departmanına uğradım, eksik hiçbir şey olmaması gerekiyordu. Haber yarın sabah önce gazetemizde, ardından da akşam haber kanallarında yayınlanacaktı.

Du hast das Ende der veröffentlichten Teile erreicht.

⏰ Letzte Aktualisierung: Mar 04, 2022 ⏰

Füge diese Geschichte zu deiner Bibliothek hinzu, um über neue Kapitel informiert zu werden!

Yaralı Ruhların ZehriWo Geschichten leben. Entdecke jetzt