3

183 30 12
                                    

Ellerimi sırtına dolamıştım. Sıkıca sarılıyordum. Kafamı kaldırdığımda şaşkın bakışlarını gördüm. Yutkundu ve kekeleyerek konuşmaya çalıştı.

"T-tae!? "

"Beni özledin mi Hyung~? "

Şirin çıkmasına özen gösterdiğim sesim ile kıkırdadım. Şaşkınlığını yüzündeki her bir mimikten anlayabilirdiniz. Gözlerine bakan herkes onun şokta olduğunu fark ederdi. Yine de kollarını bana doladı.

"Evet.. Seni çok özledim Tae-ah"

"Bende Hyung! 6 yıla yakın süredir görüşmüyorduk.

"Birden gelmeni beklemiyordum. Hele ki pat diye oyun sırasında gelmeni hiç beklemiyorduk"

"Dün gece Seul'den Daegu'ya geldik. Annen bilerek söylememiş süpriz olsun diye-"

"Peki... Ne zaman gideceksiniz? Sen bir süre daha kalsan? "

"Aslında bakarsan, annemin Seul'deki işi için atama istedik. Tekrar burada yaşamaya başlayacağız hyung"

Hala sarılıyorduk. Geriye ilk çekilen ben oldum. Gözlerinin içine bakıp güldüğümde karşılık verdi.

"Bir dakika bekle oyunu kapatayım ve biraz beraber zaman geçirelim. 6 yılı konuşmak uzun sürecek"

Ben yatağına otururken o ise oyunu kapatmak için bilgisayarına ilerleyip birkaç tuşa bastı. Elindeki VR eşyalarını da masaya bırakıp yanıma geldi. Kendini sırt üstü yatağa bıraktı.

"Seul'e gittiğinizi öğrendiğim gece uyumayıp ağlamıştım. Annem de bir gün geri dönerler deyip durmuştu. 6 yıl geçmişte olsa... Geldiniz"

Gülümseyerek konuştu bana bakarak. Oturduğum yerde kendimi yanına bırakıp onun gibi yatağa uzandım.

"Babamı kaybettikten sonra annem ve ben zor zamanlar geçirdik. Annem Seul'e ailesinin yanına gitmek istediğinde onun ne kadar zorlandığını biliyordum. Sorgusuz kabul ettim ve aynı günün gecesinde Seul'e gittik. 2 yıl öncede annem evlendi. "

"Lea Teyze evlendi mi? Yeni baban nasıl? Alışabildin mi? "

"Yani.. 2 yıl boyunca alıştım biraz.. Ama John 'cici' babam asla gerçek babamın yerini tutamaz. "

"Yani öz baban sonuçta.. "

"Öyle de... Neyse bu konuyu açmayalım. Sen anlat birazda"

"Siz gittikten sonra bir içe kapanıklık sürecim oldu işte. Sonra alıştım. Ortaokul bitti, liseye geldik. Ancak görüştük. Yine de güzelliğin hiç değişmemiş Tae-ah"

Son cümlesi ile bakışlarımı tavandan çekip ona döndüm. Nefeslerim derinleşti ve kızardığımı hissettim. Gözlerimiz birleştiğinde ise onun gözlerindeki derin bakışla içim titredi.

"Teşekkür ederim Gyu Hyung-"

"Hyung demene gerek yok Tae. Biz zaten güçlü bir samimiyete sahibiz. Üzerinden ne kadar zaman geçmiş olursa olsun"

"Tamamdır Gyu-ah"

Gülümsedi.

"Bunu demeni özlemişim. Seni daha çok özlemişim"

Yattığımız yatakta hafifçe doğrulmuş yüzyüze, yanyana konuşuyorduk. İçimdeki garip kıpırdanmayı göz ardı etmeye çalıştım.

Tam bu sırada kapıdan gelen ses ile ikimizde oraya döndük. Önce kapıyı tıklatıp cevabı beklemeden içeri dalan Lea Teyze bizi süzüp güldükten sonra konuşmaya başladı.

"Annen birkaç dakika önce işi olduğu için gitti Tae. İstersen sen biraz daha kal"

"Güzel olur Lea Teyze. "

"Aslında bakarsan.. Neden gece burada kalmıyorsun? Geçen 6 yılı telafi edersiniz"

Annesinin lafıyla Gyu'da söze atıldı.

"Lütfen kal Tae! Birlikte bişiler yaparız"

"Benim için uygun. Ama önce annemi arayıp sorayım"

"Ben annen ile konuşurruuum!! "

Lea Teyze güçlü bir enerji ile kapıdan çıkarken Gyu ile birbieimize bakıp güldük.

Uzun bir gece olacak gibiydi...

childhood love |Taegyu|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin