2: Ship & Compass

97 23 31
                                    

Sakin bir Pazartesi sabahıydı Louis okuldaydı, en yakın arkadaşı Niall'a belinde ki garip izleri gösterip olanları anlatmıştı. Bir daha ki balık tutmak için gidecekleri zaman Niall da gelmek istemişti, fakat Louis Harry'nin güveni kırılmasın diye ve korkmasın diye Niall'ın bu teklifini reddetmişti. Önce, Harry'nin tamamı ile güvenini kazanmalıydı...

~

Louis, Pazar gününün gelmesi için günleri saymıştı ve sonunda Harry'i görebileceği zaman gelmişti, yani Harry 'elveda' demişti ama Louis tekrar göreceğini düşünüyordu. Aslında iç sesi yeniden göreceğini söylüyordu...

Sırtında ki izi de bu kısa süre içerisinde araştırmıştı, fakat bir sonuca varamamıştı. Harry'e sorabileceğini düşünmüştü fakat sonra bu fikirden de vazgeçmişti. En iyisi biraz beklemekti.

Neşeli fakat durgun bir şekilde arabaya bindi babasının morali yine yerinde değildi, konu para durumuydu. Hiç şaşmaz. Araba da ki yol süresince Louis gergince ellerini kemirip durmuştu ve vardıkları anda Louis, Zayn'e gideceğini söyleyip kitabını ve kulaklığını da alıp babasının yanından ayrılmıştı.

Koşarak sahil bölümüne indi, biraz yürüdü tam Harry'i duyduğu yerde durdu. Yere çömelip kitabını açtı. Biraz okumuştu fakat devam etmemişti daha doğrusu edememişti, kafası sürekli Harry'nin buraya gelip gelmeyeceğine takılıp duruyordu.

En son kitabı bırakıp etrafına baktı. Arkasında iki el hissedince, arkasına bakmıştı gelenin Zayn olduğunu görünce durgun gülümsemesinden sunmuştu ona.

''Louis! Seni burada görmek ne güzel, naber?''

''Seni de görmek güzel Zayn, iyiyim, sen?''

''Bende iyiyim.''

Oluşan derin sessizliği kayalıklara çarpan dalga sesleri dolduruyordu. Louis ise aklından Harry'i geçiriyordu. Acaba kendisini unutmuş muydu? En son Louis, Zayn'e dönmüştü.

''Hey Zayn.''

''Evet?''

''Denizkızları hakkında ne biliyorsun?''

''Vay hemen haberdar olmuşsun, yani yıllardır burada yaşayan canlılar ne diyebilirim bence öldürülmeleri yanlış. Kasaba başkanının katı kuralları yüzünden bu kasaba böyle kötü bir hale geldi, eskiden böyle bir yer değildi...''

''Peki hiç bir tane gördün mü?''

''Tabii, görmüştüm...'' Gergince ensesini kaşımıştı Zayn.

''Burada mı?''

''Evet. Hey sen bu soruları neden soruyorsun?'' Zayn gerilmişti, aynı şekilde Louis'de. ''Yoksa sende mi rastladın?''

Louis hayır anlamında kafasını sallamıştı, bunu ona söylemesi doğru mu olurdu emin değildi çünkü. ''Sadece böyle konulara ilgim var,'' denizkızlarını anlatan kitabını göstermişti ''dikkatimi çekiyor.''

Zayn tamam anlamında kafasını sallamış sonra, da Louis'e veda edip dükkana geçmişti.

Louis, tek kaldığı bu sürede pes etmişçesine oflayıp ayağa kalkmıştı. Harry'nin geleceği yoktu, boşuna beklemişti. Tam gidiyordu ki ''pst'' diye bir ses duymuştu. Etrafına bakmıştı, Harry olabileceğini düşünmüştü denize bakmıştı fakat hiç bir şey yoktu. Yürümeye devam edecekken yine aynı sesi duymuştu. Bu sefer de etrafına bakmıştı, su da gördüğü kıpırtıyla kayalıkların altına inmişti.

''Harry?!'' 

''Sen misin?''

Bağırmıştı fakat boşunaydı... Ne Harry vardı ne de ona benzer bir başka denizkızı vardı... Louis en son gerçekten pes edip babasının yanına yönelmişti...

dead sailors, lost galaxies... | larry stylinsonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin