0.7

742 93 42
                                    

[Felix'in Gözünden]

Sırtımdaki çantayı düzeltip cam kapıdan yansımama baktım. Minho hocadan özür dilemeye gelmiştim ama ofisinden içeri giremiyordum. Biraz korku biraz utanç yüzündendi.

Elim ensemdeki ağrı bandına gitti. Şuan vücudumun her yeri bu bantlarla kaplıydı ve kas gevçetici kremle resmen duş alıp gelmiştim. Ama olsun sonuçta o an ağrıdan ölmem de mümkündü.

Hyunjin olmasa bugün de gelemezdim. Ama ona minnettar olmayacaktım. Tabiri caizse laflarıyla beni si-... Neyse söylemeyeceğim. Ben arkadaş olduğumuzu düşünmüştüm ama onun o tanıdık düşmanca tavrı değişmemişti.

Cesaretimi toplayıp gülümsedim ve kapıyı tıklattım.

"Gelebilirsiniiz."

Kapıyı azıcık itip aradan Minho hocaya gülümsedim. "Ben geldiim."

"Ya. Lee Felix! Aman tanrım gözlerim halis mi görüyor?"

Minho hoca sandalyesinden kalktı ve gelip sanki konuşan bir unicorna bakıyormuş gibi bakmaya başladı.

"Sen yaşıyor muydun?"

"Evet iyiyim hocam. Siz nasılsınız?"

"Endişeden öldüm."

Minho hoca göz devirirken güldüm. Bana bakarak "Hadi geç başlayalım." dedi.

"Hyunjin?"

Minho hoca yani resmiyette koç, arkasını dönüp dans salonuna giderken duraksamadan cevapladı. "Bir iki saate gelecek. Biz önden başlayalım. Hamlamışsındır."

Derin bir nefes verip çaresizce takip ettim. Canıma okuyacaktı.

(2 saat sonra)

"Pes ediyorum! Bir daha asla habersiz gelmemezlik yapmayacağım, özür dilerim!" 

Minho hocaya neden gelemediğimi ve gelmediğim her saniye ne yaptığımın raporunu vermiştim. Önce üzgün olduğunu söylemiş ve bana bir kaç ilaç ismi vermişti etkili olduklarını söyleyerek. Ardından ceza hak ettiğimi söyleyip tam yüz seksen şınav çektirmişti.

Olmayan kol kaslarımın oluştuğunu hissediyordum. 

"Bir daha böyle yapacak mısın?"

"Hayır!"

"Pişman mısın?"

"Evet!"

Koç eğilerek yanıma oturdu ve gülümseyerek bana baktı. "Hayatında gördüğün en iyi dans öğretmeni benim, değil mi?"

"Hayır! Özür dilerim koç!"

"Yirmi sekiz tane daha çekiyorsun. Başla."

Derin bir nefes verip gözümün içine giren saçları üfleyerek çekmeye çalıştım. Eğer duraksarsam koç hepsini baştan çektirirdi çünkü.

Ağrı ve sızlanma dolu inlemelerimin salondan taştığını düşünürken kapı açıldı. "Ben geldim koç." Parıldayan gözlerle tanıdık ses baktım. Hyunjin gelmişti.

Sarı saçları dağılmış ve göz altları morarmıştı. Yiğidim ağrıdan uykusuz kalan benim, sana ne oluyor? 

Hyunjin ayakkabılarını değiştirip yanıma oturdu ve esneme hareketlerini yapmaya başladı. Geldiğinden beri bir kere bile kafasını kaldırıp yüzüme bakmamıştı. Darılma hakkı olan ben değil miydim oysa burada?

En azından daha iyi olup olmadığımı veya ağrılarımı sorabilirdi.

Koç gülerek Hyunjin'e baktı. "Sonunda ikinizi yan yana yakalayabildim. Artık koreografinin üstünden geçebiliriz son kez. Yarın da kostümlü prova alırız, ondan sonraki gün yarışmanın düzenleneceği okulda prova alırız zaten ondan sonraki gün de yarışma."

you ain't worth my love | hyunlix ✓Where stories live. Discover now