1.0

725 79 69
                                    

[Yazarın Gözünden]

Kostümlü prova günü gelmişti.

Giyecekleri şeyler Minho hocanın güvendiği bir öğrencisi tarafından ayarlanmıştı, her ne kadar henüz çocuklar kıyafetleri görmemiş ve denemememiş olsa da.

Minho hocanın bu öğrencisi kıyafetleri özel olarak tasarlamış ve dikmişti, eğer bir terslik çıkarsa gerçekten hapı yutarlardı. Kıyafetlerin yeniden düzenlenmesi için yeterli süre yoktu çünkü. Kıyafetli prova için çok geç kalmışlardı.

Birisi yüzünden.

Şimdi ise dans salonunda sıkılmış bir şekilde Minho hoca ve tasarımcı öğrencisinin gelmesini bekliyorlardı.

Hyunjin uzandığı yerden uyuklayan Felix'e baktı. Düm geceye dair hatırladığı son şey sarhoş olup Felix'in sırtında deh dıgıdık yaptığı anlardı. Felix'in evine nasıl gitmişti, Felix neden tüm sabah onunla konuşmaktan kaçınmıştı, bir fikri yoktu.

Felix dün gece Hyunjin'in kendi yatağında yatmasına izin vermiş ve kendisi kanepede yatmıştı. Bu yüzden çocuk sık sık buruşturduğu yüzüyle esneme hareketleri yapıyor ve ağrıyan belini geçiştirmeye çalışıyordu.

Hem düzgün uyuyamamış hem de ağrı çekiyordu. Hyunjin kendi kendine gülümsedi.

'Salak mı, başka bir şey mi anlayamıyorum.'

Emekleyerek Felix'in yanına gitti ve omzundan dürttü. Ona yardım etmek istiyordu. "Pişt."

"Ne var?"

"Sırtına masaj yapayım mı? İyi gelir."

Felix hala kapalı olan gözlerinin ardından başını salladı. "Sağ ol kalsın."

"Hadi ama. Belin ağrıyor ve bu şekilde rahat edemezsin."

"Bu seni ilgilendirmiyor."

"Ya naz yapma, yapayım işte masaj."

Felix sinirle gözlerini açıp dik dik Hyunjin'e baktı. "İstemiyorum dedim ya, zorunlu mu?"

"Evet zorunlu."

"Siktir git Hyunjin."

Hyunjin göz devirerek salonun diğer köşesine gidip yere yattı. Sahte ağlayış sesleri ve sızlanmaları tüm salonu dolduruyordu.

"Hep beni reddet zaten. Sen ne zaman benim istediğim bir şeyi yaptın ki? Anca Felix kendi istediklerini yapsın. Hem kendim için de istemiyorum ki senin iyiliğin için istedim yani. Ama yok bu devirde sadece kendini düşüneceksin sonu böyle oluyor sonra-"

"Tamam gel Tanrı'nın cezası, gel istiyorum masaj yapmanı."

Hyunjin kendinden emin bir gülümsemeyle yanına doğru süründü. "Ben bir ceza değil kutsamayım bebeğim."

Felix sorar gözlerlerle "Ne yapayım ben?" dedi.

"Yat yere."

Felix sorgulayan gözlerle yere sırt üstü yattığında Hyunjin göz devirdi. Aniden Felix'in ince belini saran eller onu yüz üstü çevirdiğinde Felix aklından geçenleri acilen uzaklaştırmalıydı.

Hiç sağlıklı düşünceler değillerdi çünkü.

Hyunjin'in usta elleri sanki bunu her zaman yaparmış gibi Felix'in sırt ve bel bölgesinde gezinirken Felix istemsizce gevşemişti.

Masaj gerçekten iyi geliyordu.

"Aaahh..."

Hyunjin değişik değişik bakarak güldü. "İnlemez misin lütfen, millet yanlış bir şey yapıyoruz sanacak."

you ain't worth my love | hyunlix ✓Where stories live. Discover now