2019

33 6 5
                                    

Eve döndüm.

Sırtımda acıdan kamburla, omzumda ağrıdan bir yükle odama girdim.

Kendimi yatağa attım.

Birazdan uyanınca her şey eskiye dönecekti. Biliyordum. Fakat kokusunu almak öylesine güzel hissettirmişti ki, gerçekmiş gibi gelmişti.

Sanki tekrar benleymiş gibi.

Düşündüm. O güzel suratını ellerimin arasına alıp, o güzel gözlerini öpmek isteyen her yanım sızladı.

Gözlerim yandı.

Bir damla yaş aktı. Bir damla daha. Ve tekrar tekrar.

Derken telefonum çaldı.

Açtım.

"Kanka! Hadi futbola!" Dedi Jeno'nun tanıdık sesi.

Ben futbol oynamayalı 6 ay olmuştu.

Bunu bilen Jeno'ya, "Dalga mı geçiyorsun benle?" dedim.

"Ne diyorsun oğlum, okul takımı toplanıyor bugün, kaptan olarak orada olmalısın! Oyalanma da kalk gel." Dedi.

Telefonu suratıma kapattı.

Hışımla doğruldum. Ben en son üç sene önce kaptandım.

Gözlerim telefonun aşırı parlak ışığıyla kamaşırken yukarıdaki bildirim panelini aşağı çekerek tarihe baktım.

15 Mart 2019.

Kafayı yemiş olacağımı düşündüm. Google'a sordum.

Bugün 15 Mart 2019'du.

Deli adam kahkahası attım. Delirmiş bir adam gibi kahkaha attım.

Geçmişe mi dönmüştüm? Umurumda değildi. Sorgulamayacaktım.

O geri dönmüştü.

Haechan geri dönmüştü.

Benim güzel FullSun'ım, artık güvendeydi, benimleydi.

Geri dönmüştü. Gitmeyecekti.

Bir daha gitmesine izin vermeyecektim.

Pluviofil (MarkHyuck)Where stories live. Discover now