Hoş Geldin

45 7 5
                                    

"Hoş geldin." Dedi kapıyı açarken.

Hızlıca duş alıp kahve içmek için ona gelmiştim.

"Merhaba, hoş buldum." Dedim.

İçeriye geçtik.

Öncekinden farklıydı yaşadığı yer.

Yol dönüşü biraz sohbet ederken şu an yaptığı işin de öncekinden farklı olduğunu öğrenmiştim.

Neler oluyordu bilmiyordum. Fakat umurumda değildi.

Haechan yaşıyordu.

Birer kupa kahve verirken ikimize de, "En sevdiğin renk ne?" diyerek oturdu yanıma.

"Kırmızı." Dedim. "Senin?"

Siyah olduğunu biliyordum.

"Siyah."

"En sevdiğin film ne?" Dedim, sıra bendeydi.

"Ölü Ozanlar Derneği. Senin?"

"Catch Me If You Can." Dedim.

"En sevdiğin kitap ne peki?" Dedi.

"Ben kitap okumam. Senin?" Cevabıma hüzünlendiğini biliyordum.

"Huzursuzluğun Kitabı, Fernando Pessoa. Ama kitap okumamana darıldım açıkçası. Bir insan nasıl kitap okumaz?"

Öncekinde de aynı şekilde sitem ederdi bana. Sürekli kitap okumam için uğraşırdı. Okumazdım. Bir keresinde bana kitap almıştı, Otomatik Portakal isminde bir kitaptı. Yine de okumamıştım. Çok darılmıştı. Onu üzdüğüm aklıma gelince, onu mutlu edemediğim zamanların azlığına hüzünlendim.

Aklıma gelen fikirle gözlerinin içine baktım. Bana daha önce sunduğu ama meşgulüm diye reddettiğim o fikri, bu sefer ben sundum.

"Biliyorum yeni tanıştık ve bunu söylemem biraz garip olacak ama, benimle beraber her gün bir şiir okur musun, şiirleri sen seçersin?"

Gözleri parladı, kafasını aşağı yukarı salladı.

"Ah Mark! Sen ne kadar garip bir adamsın! Aklıma gelip de dile dökmekten çekindiğim bir şeydi bu, teşekkür ederim." Dedi.

Ben teşekkür ederim sevgilim, varlığın için.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 15, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Pluviofil (MarkHyuck)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin