özel bölüm 3|bir karpuz dilimi.

94 9 35
                                    

"Ay nihayet geldik yahu, ölecektim az daha." Hem sıcaktan, hem havanın nemli oluşundan, hem de birkaç saattir araba yolculuğu yaptığımızdan ötürü hepimiz mahvolmuş vaziyetteydik, yani Renjun bunu söylerken oldukça haklıydı. Ten Hyung ise bizden daha beter durumda olacak, elinin tersiyle alnındaki teri silip arabayı bahçeye, diğerlerinin yanına park ettikten sonra derin bir nefes vererek indi, Renjun ise ön koltukta oturduğundan hemen inmişti fakat ben Yangyang ve Hendery'nin ortasında kaldığımdan, daha doğrusu ikisi de başlarını benim omuzlarıma koyup uyumaya karar verdiğinden rahatça inemiyordum. "Gören de üç buçuk saattir kendisi direksiyon salladı sanacak, değil mi küçük şeytanım benim?"

"Tamam Hyung, ben sustum. Ama önce Dejun Hyung'u kurtarsak iyi olacak gibi, ölecek birazdan." Diyerek Yangyang'ın olduğu taraftaki kapıyı açtı Renjun, sonrasında gözlerinin içinde büyük bir sevgiyle yanağını ve saçlarını okşamış, yavaşça adını seslenerek uyandırmıştı. Kardeşim sevgilisinin elini tutup yavaş yavaş arabadan çıkmaya çalışırken çok sevimli görünüyordu doğrusu, bu yüzden Hendery'yi uyandırmadan önce onların bu halini izlemiştim. Lakin Renjun'un sevgilisini aldîktan sonra bir anda avazı çıktığı kadar bağırmasını beklemiyordum tabii. "Abi çabuk uyan Dejun Hyung'u kaçırıyorlar!"

"Dejun! Nerede!" Sesi duyduğu anda irkilerek uyanan Hendery ilk etrafına, sonra bana bakıp elini karışmış saçlarına götürdü. Gözleri kızarmıştı, saç dipleri terli görünüyordu ve hâlâ neyin olup bittiğini anlamadığına emindim. "Dejun?" Birkaç saniye yüzüme baktı, ben de gözlerimi onun yüzünden çekememiştim o an. Hendery çok güzel görünüyordu, teni parlıyordu, oldukça karışmıştı, gözleri şiş ve kırmızıydı, dudakları ise susuzluktan iyice kurumuştu. Buna rağmen hep gözlerimin gördüğü en güzel manzara olabilmesi ise artık beni şaşırtamıyordu bile. "Geldik." Gülümseyerek konuştum, gerçek olup olmadığımı sorgularcasına yüzüme dokundu sonra. Muhtemelen hâlâ Renjun'un söylediklerinde takılı kalmıştı. "Hadi inelim artık. Hepsi gittiler." Başını salladı ve kendi tarafında kalan kapıyı açıp yavaşça dışarı çıktı, ben de onun arkasından arabadan indiğimde bedenime çarpan esintiyle rahatladığımı hissetmiştim. Sık sık durup serinlemeye çalışsak da yaptığımız bu birkaç saatlik araba yolculuğu hepimizi oldukça yormuştu, özellikle omuzlarımı hissedemiyordum.

"Hendery!" Bahçenin ilerisindeki evden koşa koşa yanımıza gelen uzun boylu birinin sevgilimin ismini bağırdığını duyduğumda geriye bir adım atmıştım ki Hendery de aynı şekilde ona doğru koşmaya başlamıştı. "Lucas!" Ortada buluştuklarında birbirlerine sarıldılar ancak Hendery çabucak ayrılmıştı. "Çok sıcaksın oğlum, yürü git. Zaten yanıyorum ben."

"Orası belli canım, bir tipin kaymış zaten." Orada öylece duruyor ve fark edilmeyi bekliyordum ben de, yanlarına yaklaşmalı ve varlığımı belli mi etmeliydim, yoksa geride durup bagajdaki çantaları mı indirmeliydim karar verememiştim. Bu bekleyişim ise çok uzun sürmedi, ben meşgul gibi görünmek için telefonuma bakarken ikisi de yavaş yavaş yanıma gelmişti. "Merhaba, ben Lucas, Yukhei de diyebilirsin. Yanımdaki bu tipi kaymış çocuğun kuzeniyim." Lucas, veya Yukhei, oldukça güleç yüzlü, fazlasıyla sıcak kanlı görünüyordu. Elini çoktan bana uzatmıştı, ben de fazla beklemeden sıktım ve yüzüme bir gülümseme yerleştirdim. Geldiğim ilk andan suratsız görünmek istemiyordum doğrusu. "Dejun ben de, memnun oldum."

"Benim kadar olamazsın. Resmen bu günü dört gözle bekliyordum, gelmeye karar vermeseniz ben Kore'ye gelecektim."

"Yukhei yavaş. Benim sevgilim o." Hendery'nin arada bir ortaya çıkan korumacı tavrına gülerek elimle gözlerimi kapattım, o da zaten çok uzağımda durmamış ve ensemden tutarak kendi boynuna doğru çekmişti beni. Belki utandığımı anlamıştı veya sadece öyle yapmak istemişti emin değildim fakat tek bildiğim hoşuma gitmişti. "Ben de aksini söylemedim ya Hendery. İyi misin sen kardeşim, olmayan beynin sıcaktan ötürü buharlaşıp havaya mı karıştı doğruyu söyle?"

ReverieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin