15

9.5K 841 97
                                    

Yazar'dan

Keskin erkekleri hastaneye geldiğinde Ömer hızlı adımlarla kardeşinin odasına yöneldi. Odaya girdiğinde kardeşinin abisi ile konuştuğunu gördü. Gözleri dolmuştu. "Savaş." Ömer yanında bittiğinde kollarını sıkıca sarılmıştı.

"Savaş..." Saçlarını okşuyor, kokusunu içine çekiyordu. "Uyandın...Sonunda uyandın."

Deniz, Ilgaz ve Selim bey içi gidercesine bu anı izledi. "Ömer." Abi demeyişi Ömer'i üzse de kardeşinin gözlerini açması onun için büyük bir nimetti şuan. "İyi misin? Bir yerin ağrıyor mu?" Savaş şaşkın bir şekilde kafasını hayır anlamında salladı.

"Sal oğlumu Ömer." Selim bey Ömer'i kenara ittiğinde oğluna baktı. Yanağına koyduğu eli, onu okşarken titrediğini hissetti. Savaş babasının yanağını okşaması ile babasına özlemle baktı. Herkesle küs kalabilirdi ama babası onun için zaaftı.

"Oğlum." Selim bey kendisine çekip, sarıldığında Savaş sıkıca babasına sarılmıştı. Bu görüntü herkesin dudaklarında buruk bir tebessüme yol açtı. "Nasıl korktuk biliyor musun hergele?"

Babasının sitemi ile kafasını babasının omzuna gömmüştü. Savaş o an anladı, babasına ne kadar muhtaç kalışını. "Baba..."

"Babam."

Selim bey oğlunun boynuna kondurduğu öpücükle sarılışını sıklaştırdı. "Gitme benden." Selim bey bu iki kelime adeta vurulmuşa dönmüştü. "Gitmem, senden gider miyim hiç." Bir baba bir kez daha pişman oldu, çocuğuna kör olduğu için.

Savaş babasının omzunda bulduğu huzurla kelimelerine sığındı. Selim bey oğlundan ayrıldığı sıra Ilgaz ve Deniz Savaş'a yaklaştılar. Deniz abisinin diğer kenarına oturup, omzuna kafasını koy,muştu. Ilgaz ise babasının yerine oturup, kardeşinin elini tuttu.

"Bizi çok korkuttun şerefsiz." Ilgaz sesinin titrediğini fark ettiği an kardeşinin elini daha sıkı kavradı. Savaş abisinin ağlayacak haline bakıp, sessiz kaldı. Yaralıydı, her yönden. Onlara nasıl davranacağını bilmiyordu.

"İyiyim dedim, toparlayın kendinizi."

Deniz mesafeli konuşması ile derin bir nefes aldı. Abisine sarıldığında Savaş kardeşine kollarını dostane şekilde sarmıştı. Deniz bunu anladığında abisinin boynuna kafasını gömdü. Ağlamak istemiyordu ama elinde değildi.

"Bizi Deniz'le yalnız bırakır mısınız."

Herkes anlayışla kafasını salladığında odadan çıkmışlardı.

Uraz Yankı'nın gelmediğini fark ettiğinde kaşlarını çatmıştı. "Abi Yankı nerde?" Ilgaz'ın sorusu ile Uraz derin bir nefes aldı. "Biz Savaş'la konuşurken, yalnız bırakmıştı. Odasında olmalı."

"Yanına gidelim mi, özledim onu." Ilgaz'ın isteği ile Ömer kafasını sallamıştı. Kardeşini 1 yıl önce bulup, hala doğru düzgün konuşamamış olması onu üzüyordu. Onu daha fazla yalnız bırakmak istemiyordu.

"Onu eve götürmemiz lazım, daha fazla hastanede kalması hoşuma gitmiyor."

Ilgaz abisine katılarak kafasını sallamıştı. Hastane ortamı asla sevmiyordu. Yankı'nın da sevmediğine emindi, abisinin anlattıklarına göre sitem ediyordu hastanede olduğu için.

Savaş boynunda ağlayan kardeşini kendinden ayırmıştı. "Deniz." Kafasını kaldırdığında kızarık gözlerle yutkunmuştu. Kızarık ve şişik. Bitik haldeydi kardeşi. "Abi ben özür dilerim."

YankıWhere stories live. Discover now