-Bölüm 4-

464 24 14
                                    

(bu hikaye tutmadi. Sevmediniz sanirim:()

Yazardan...

Birkaç dakika sonra Five, Elisa'ya baktı. Elisa ise uyuyordu. Five Elisa'nın belinden ve bacaklarından tuttu. Ardından kucağına aldı. Arabaya götürüp arka koltuğa yatırdı. Ve eve gittiler.

....

Five'dan....

Eve vardığımızda dikiz aynasından Elisa'ya baktım. Hâlâ uyuyordu.

Arabadan indim ve arka koltuğun kapısını açtım. Onu kucağıma aldım.

İçeri girdik. Evimizde sadece bir tane yatak vardı. Çift kişilik. Ama Elisa beraber yatmamızdan rahatsız olabilirdi.

Onu yukarı çıkardım. Gelinliği? Offf çok zordu. Ben mi giydirecektim.

Gelinliğin üstünden iç çamaşırları olup olmadığını kontrol ettim. Oh vardı.

Şimdi daha basitti. Gelinliğini yavaşça çıkardım. Askıya asıp dolaba kaldırdım.

Peki şimdi Elisa'ya ne giydirecektim? Kendi kıyafetleri burada değildi. Ailesi yakmıştı galiba. Kendi kıyafetlerimden giydirebilirdim.

Gri eşofmanımı giydirdim önce. Üstü içinde beyaz sweatimi giydirdim. Hazırdı. Yatağa yatırdım. Üstünü örttüm. Tam gidecekken Elisa elimi tuttu. Ona baktım. Uyku sersemi olmalıydı. Fısıltıyla:

"Gitme..." Dedi.

"Elisa benim uykum geldi. Hadi uyu sen."

Bırakmadı ve fısıltıyla tekrarladı:

"Gitme Five..."

"Pekala." Dedim.

Yanına yattım. Biraz uzaklaştım. Uyandığında çok rahatsız olacaktı. Çok.

Ama o tamamen uyuduğunda gidebilirdim. Evet mantıklıydı. Şimdi onun derin uykuya girmesini beklemeliyim.

Elisa'dan....

Sabah gözüme çarpan güneş ışığıyla uyandım. Kalkmaya çalıştım fakat olmadı. Belime baktığımda kalkmamı engelleyen bir el gördüm. Elin sahibine baktım. Five.

Bana sarılmış uyuyordu. Çok tatlı gözüküyordu. Her zamanki çatık kaşları gitmese de.

Yastıktan sarkan saçlarını okşadım biraz. Belki bu ona rahatlık verirdi. Bana veriyordu. Gerçi onun ailesiyle ilişkisi bizim gibi değildi galiba. Ama olsun.

Acıkmaya başlamıştım. Bayadır bir şey yemiyordum. Kendime yemek yapsam kızar mıydı ki? Yanımda harçlığım yoktu. Hiç olmadı. Ama bursluluk param da yoktu.

Five uyanmaya başlayınca ona baktım. Gözlerini yavaşça açtı. Gülümsedi.

"Günaydın." Dedi uyku sersemi sesiyle. Çok güzeldi sesi.

"Günaydın."

Sonra durumumuzu fark edip elini belimden çekti.

"Ben özür dilerim. Rahatsız olduysan eğer-"

"Özür dileme. İlk defa mutlu uyudum."

Tekrar gülümsedi.

"Acıktın mı?"

"Hay-."

Karnımın gurultusu her şeyi bozdu.

"Acıkmışsın. Ne istersin?"

"Yok benim karnım arada guruldar. Zaten yanımda param yok."

" Ne istersin yemeğe? Birde... Para ne alaka?"

ElfiKde žijí příběhy. Začni objevovat