İMKANSIZ

28.

Koray bavulunu hazırlarken Miray da ona yardım ediyordu.
Gömleklerini bavula koyarken Koray'da ona bakmıştı.
Koray:"Sadece 2 gün kalıp gelicem canım."
Miray başıyla onaylamıştı. "Bende seninle geleyim."
Koray gülümsemiş ve onun elini tutmuştu.
"Bende senden ayrılmak istemiyorum. Sadece 2 gün ayrı kalacağız canım. Seni de yormak istemiyorum."
Miray:"Peki" demiş ve ona sarılmıştı.

Miray da kıyafet seçmek için dolabına yöneldiğinde Koray ona bakıp "Bir yere mi gideceksin?"
Miray ona bakmadan "Bugün işe başlayacağım."
Koray:"Ama tamamen iyileşmedin bile."
Miray:"Bugün diğer şirkete taşındık. Son halini merak ediyorum."
Koray cevap vermemiş ve ona bakmıştı sadece..

*

Miray, Koray'ı havaalanına kadar uğurladıktan sonra şirketine gitmişti.
Odasına eşyalarını yerleştirirken Oğuz içeriye girdi.
Oğuz:"Odanı beğendin mi?"
Miray kutudaki eşyalarını çıkarırken "Evet"demiş ve gülümsemişti.
Oğuz:"Buna sevindim."dediğinde Miray ona bakıp "Burası senin şirketine daha yakın.."
Oğuz:"Evet o yüzden ilanı gözüme çarptı."
Miray birşey söylememiş başıyla onaylamıştı.
O sırada kapı çalınıp içeriye Cansu girmişti.
Miray bir anda karşısında Cansu'yu görünce şaşırmıştı.
Cansu ise Miray'a baktıktan sonra bakışlarını Oğuz'a çevirmişti.
Cansu:"Buraya taşındığını duydum."
Miray başıyla onaylamıştı. "Haberler ne kadar da hızlı yayılıyor."demiş ve Oğuz'a bakmıştı.
Daha sonra "Hoşgeldin Cansu"deyip Cansu'yla tokalaşmıştı. Cansu da Oğuz'un karşısındaki koltuğa oturdu.
Miray sekreterini arayıp kahve istediğinde Oğuz kızgın bakışlarla Cansu'ya bakmaya devam etmişti.
Cansu:"Hayırlı olsun Miray."
Miray:"Sağol Cansu. Kusura bakma yeni taşındığımız için odam biraz dağınık."
Cansu:"Sorun değil."
"Bende erken gelip ziyaret etmek istedim. Yarın şehirdışına gitmem gerekiyor."
Miray:"Öyle mi?"
O sırada kahveleri gelmişti. Oğuz bir yudum alıp içerken Miray'a bakıp "Bugün iyisin değil mi?"
Cansu kaşlarını çatarak bakarken bakışlarını Miray'a çevirmişti.
Miray:"Evet daha iyiyim sağol Oğuz." demiş ve gülmüştü.
Cansu:"Ne kadar da ilgili bir ortağın var Miray çok şanslısın."
Miray birşey söylemezken Oğuz ise Cansu'ya sinirlenerek bakmıştı.
Cansu:"Çünkü kendinden başka birini düşündüğünü sanmıyordum."
Miray gülmüştü. Kahvesinden içerken o sırada Oğuz'a bakmıştı.
Miray:"Cansu seninle mi çalışıyor?"
Oğuz:"Evet."dediğinde Cansu Oğuz'a bakıp "Senin sayende işe alındım."
Miray Cansu'nun söylediklerine karşı şaşırmıştı.
Oğuz gülerek "Evet senin arkadaşın olduğu için onu işe aldım. Biliyorsun benim şirketime girmek kolay değildir."
Miray:"Biliyorum." demiş ve duraksamıştı.
"Sizin aranızda bir şey var ve bana söylemiyorsunuz bence." dediğinde Oğuz'un içtiği kahve boğazına takılmış öksürmeye başlamıştı.
Cansu ona suyu uzattığında Oğuz alıp içti. Miray'a bakıp yutkunmuştu.
"Aramızda sandığın gibi birşey yok. Cansu sadece çalışanım." dediğinde Miray birşey söylememişti.
Cansu'ya baktığında yüzünün düştüğünü görünce bunun tek taraflı olduğunu anlamıştı.
Oğuz:"Benim odamda yenileniyor. Bir dahakine kahveye bekliyorum."
Miray:"Peki." dediğinde
Oğuz yerinden kalkmıştı. "Artık işe dönmem gerekiyor Miray. Tekrar toplantıda görüşürüz."
Miray:"Tamam Oğuz görüşürüz."
Cansu da yerinden kalkmıştı. "Bende şirkete gideyim canım."
Miray başıyla onaylamıştı.
Cansu:"Bende ofisime bekliyorum."
Miray:"Tamam canım. En kısa zamanda uğrayacağım."
Cansu onunla tokalaşıp Oğuz ile birlikte odadan çıkmıştı.
Oğuz, Miray'ın odasından uzaklaşıp asansöre yöneldiğinde Cansu'da onun peşinden gitti.
O da asansöre bindiğinde Oğuz ona bakıp "Onu ziyarete gelme amacın ne Cansu?" dediğinde Cansu kızgın bakışlarla ona baktı.
Cansu:"Bir amacım mı olmalı?"
Oğuz cevap vermemişti.
Cansu:"Benim hâlâ eski Cansu olduğumu düşünüyorsun. Miray benim arkadaşım Oğuz."
Oğuz:"Peki öyle olsun."
Cansu:"Şirketinde çalıştığımı söyledim diye kızıyorsun değil mi?"
Oğuz cevap vermeyip şirketten çıktığında arabasına da binmişti.
O sırada Cansu da gelip arabasına bindiğinde Oğuz Cansu'ya bakmadan "Başka bir yere gidicem Cansu!" dediğinde
Cansu başıyla onaylamış ve onun elini tutmuştu.
Cansu:"Onun bunu önemsemeyeceğini biliyorsun ve kendini boşuna üzüyorsun."
Oğuz elini çekerken Cansu devam etmişti.
"Seni seven bir kadın varken sevmeyen birinin peşinde koşuyorsun."
"Üstelik o kadın evli."
Oğuz:"Kes sesini!"demiş ve Cansu'ya bakmıştı.
"Sen kimsin Cansu! Kimsin ki bana bunları söyleyebilecek cesareti buluyorsun!"
Cansu sinirle ona bakarken sesini yükselterek "Onun yüzünden ayrıldığın kadınım." demiş ve onun gözlerine bakmıştı.
Yutkundu ve onun cevap vermemesi üzerine sözlerine devam etmişti.
"Çok iyi giden bir ilişkimiz vardı bizim Oğuz. Sen bunu o kadın yüzünden mahvettin!"
Oğuz:"Bunları konuşmayı bırak artık! Yetişmem gereken bir toplantı var."
Cansu:"Sadece şunu merak ediyorum bizden vazgeçtiğine değdi mi?"
Oğuz cevap vermemişti.
Cansu sesini yükselterek "Peki şöyle sorayım o adi kadın yüzünden milyonlarını harcadığına değdi mi?"
Oğuz sinirle kafasını çevirip Cansu'ya baktı.
"Laflarına dikkat et!"dedi ve devam etmişti.
Oğuz:"Seni kırmak istemiyorum. Ama benim sınırlarımı zorlama!"
Cansunun gözleri dolarken ona bakıp gülmüştü. "Beni gerçekten hiç sevmedin mi?"
Oğuz ona bakmadan "Ben hoşlanmadığım kimseyle çıkmam Cansu!"
Cansu:"Bu sorduğum sorunun cevabı değil Oğuz." demiş ve ona yaklaşıp yüzünü tutmuştu.
Cansu:"Belki de sende hâlâ beni seviyorsun." demiş ve onu öpmüştü.
Oğuz ise kendini ondan çekti.
Oğuz:"Kendine gel Cansu. Sen benim gözümde sadece şirketimde çalışan birisin."
Cansu yutkunmuştu. "Miray'dan hiçbir farkın yok. Onun sana yaptığını sende bana yaptın. Beni o kadın yüzünden sebepsizce terkettin."
Oğuzda güldü ve ona baktı. "Sana umut vermedim. O da bana umut vermemişti. Ama ben o umuda tutundum."dedi ve devam etti. "Ve o umut beni hâlâ ayakta tutuyor."
Cansu:"Evet bana hiçbir zaman umut vermedin."
"Artık vazgeç Oğuz. Bırak bende seni mutlu edeyim."
Oğuz:"Bana ne yapıp ne yapmayacağımı söyleyecek son kişi bile değilsin Cansu! Haddini bil!"dedi ve ona dönüp kemerini çıkardı. "Şimdi git ve işine dön!"dedi kızarak..
Cansu birşey söylemeden arabanın kapısını sinirle açıp daha sonra sertçe kapatmıştı.
Şirkete doğru yürümeye başlamıştı.
Oğuz ise arabasını çalıştırıp oradan ayrılmıştı.