İMKANSIZ 12

158 9 0
                                    

Koray arabasını kendi evine sürmüştü.
İçeri girer girmez salona geçtiğinde dedesinin koltukta oturduğunu görmüştü.
Orhan Bey başını kaldırıp Koray'ı gördüğünde,
"Bu saatte seni buraya hangi rüzgar attı oğlum?"
Koray kaşlarını çatarak; "Miray'a neden Elif için hisseleri alacağımı söyledin! Yine ne amaçlıyorsun dede! Ya sana inansaydı ne olacaktı!"
Orhan Bey yutkunduktan sonra; "Demek hepsini sana anlattı."
Koray daha çok kızmıştı. "Bana hiçbir şey söylemedi. Ben duydum dede ve inanamadım, nasıl hayatımı mahvetmek için bu kadar uğraşabilirsin aklım almıyor! Hisselerini alacağım da ne demek! Bu ne demek dede!"
Orhan Bey:"Sakin ol Koray!" dedi ve oda ayağa kalkıp yanına kadar geldi.
Elini omzuna attı.
Orhan Bey:"Hepsini senin için yapıyorum. O hisseleri zaten alacağız. Dediklerimin hiçbiri yanlış değildi. Şirketi araştırdım bizim yardımlarımız olmasa o şirket bugün batacak durumda."
Koray dedesine kararlı bakışlarla baktı.
"O şirket batmayacak!"
Orhan Bey gülmüştü. "Yaptığın ödemeleri kesersem ortada şirket bile kalmayacak! Sen ise hisselerini alacağını söylediğime kızıyorsun!" dedikten sonra,
"O şirketin hisselerini o kızdan alacaksın Koray! O kız yüzünden yeterince zarar ettik!"
Koray kızarak; "Böyle birşey olmayacak dede! Bunu yapamam! Üstelik şirket bize zarar ettirmiyor. Sende biliyorsun şirketin iflas durumunda olmadığını!"
Orhan Bey:"Farkında bile değilsin değil mi? Sen almasan Ömer alacak o şirketin hisselerini.. O kız daha bir şirketi bile yönetemiyor. İflas durumuna gelince elindeki hisseleri de satacak! Ya hisselerini alırsın Koray ya da ben o şirketi iflas ettiririm."
Koray:"Neden yapıyorsun bunu!"dedi kızarak..
"Bunu yapınca ne geçecek eline" diye bağırdı.
Orhan Bey:"Sevgi insanın gözünü kör eder derler oğlum. Bu yüzden ileride yanlış yapıp daha çok üzülmeni istemiyorum. Yanlışın neresinden dönersen kârdır!"
Koray:"Hisseleri alınca ne olacak dede!"dedi ciddi bir yüz ifadesiyle..
Orhan Bey:"O şirketi de sen yöneteceksin!"
Koray:"Ben zaten o şirketin yöneticisiyim. Üstelik Miray benim sevdiğim kadın!"
Orhan Bey:"O kadın senin hiçbir şeyin değil Koray! Senin evleneceğin kişi Eliften başkası değil!"
Koray gülmüştü.
"Kabul etmesende bu değişmeyecek!" dedikten sonra arkasını dönmüş gidiyorken,
Orhan Bey:"Bugün işlemleri başlattım. Yaptığın ödemeleri bugünden itibaren kesiyorum Koray!"dediğinde Koray elini yumruk yapıp sıkmıştı.
Tekrar dedesine döndü.
"Bunu yapamazsın! Artık şirkette hiçbir söz hakkın yok!"
Orhan Bey:"Gerektiğinde yaparım Koray! Unutma o şirketi ben bıraktım sana!"
Koray hayal kırıklığı ile dedesine baktı.
Koray:"Tamam istediğini yapıcam. Ama bana biraz zaman ver!"
Orhan Bey:"Tamam! O boşlukta Elif ile aranı da düzeltmeye bak!"
Koray evden hızla çıkıp arabasına binmişti.
Kafasını koltuğa yaslayıp dedesinin dediklerini düşündü.
"Onun hisselerini alırsam bir daha benim yüzüme bakmaz. Onun üzülmesine dayanamam! Kahretsin, elimden hiçbir şey gelmiyor."
Koray şirkete gelip odasına girdiğinde kendini işlerine verip bugünkü konuştuklarını unutmak istemişti fakat hiçbiri aklından gitmiyordu. Eğer dedesinin dediğini yapmazsa Miray'ın şirketi iflas edecekti. Her iki türlü de üzülen Miray olacaktı. Üstelik şirketin hisselerini alırsa dedesinin de dedikleri yüzünden onu yanlış anlayacaktı. Ne yapacağına karar vermeliydi. Dedesi kendi hırsları uğruna hayatını mahvedecekti. Dedesine saygısızlık yapmak istemiyordu. Fakat o bunu yapmaya devam ediyordu.

*
Miray odasına geldiğinde masanın üstündeki Koray ile olan resimlerinin yere düşüp kırıldığını görünce eğilip yerden almıştı.
Tekrar masa üzerine koydu.
Kendisine bir kahve söylemişti. Gelen sekreteri kahvesini masaya bıraktığında,
Miray:"Burayı da temizleyin!"dediğinde,
sekreteri başıyla onaylamıştı.
Miray kahvesini içip işleriyle ilgilenirken odaya Mert'in girmesiyle irkilmişti.
Mert:"Neredeydin Miray, Oğuz geldi şirkete, sözleşme imzaladığınızı söyledi."
Miray yutkunmuştu.
Mert karşısındaki koltuğa oturup onun elini tuttu.
Mert:"Anlat bana Miray. Biliyorum hiç kolay şeyler yaşamıyorsun! Ama hiç değilse sana yardım edebilirim."
Miray onun yüzüne baktı. "Oğuz başka bir müşteri yerine şirketle sözleşme imzalamış. Ben bunu yeni öğrendim. Şimdi de şirkete geleceğini söylüyor."
Mert:"Ne yapmaya çalışıyor bu adam! Hâlâ peşini bırakmıyor. Koray biliyor mu?"
Miray başıyla onayladı.
"Evet! Onun yüzünden Koray ile aramız bozuluyordu."
Mert kaşlarını çatmıştı.
Miray devam etmişti. "Ona söylemediğim için kızdı bana!"dediğinde,
Mert:"Bundan sonra onunla tek başına bir araya gelmene izin vermeyeceğim."
Miray:"Sağol Mert ama buna gerek yok ben kendim halledebilirim!"
dediğinde Mert başıyla onaylamıştı.
Mert:"Şirketin durumu iyi gidiyor. Eski müşteriler bile bizden tekrar iş almaya başladı bile."
Miray gülümseyerek Mert'e baktı.
Miray:"Gerçekten mi?" dediğinde,
Mert:"Tabiki. Eskisi kadar iyi olacağız Miray!"
Miray gülümserken başıyla onayladı.
Kahvesinden bir yudum alırken,
Mert:"Bana kahve ısmarlamayacak mısın?" dediğinde,
Miray:"Sen iste yeterki!" demiş ve telefonun avizesini kaldırıp sekreterinden bir kahve daha istemişti.

İMKANSIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin