Draco Malfoy ve Ecidyrue'nin Aynası #1 | ❝Drarry❞

▪Bölüm 14 : Kelid'in Aynası▪

Uzun zaman oldu sınavım vardı bir türlü boş zamanım olmadı ama yeni bölümle karşınızdayım hikayenin en sevdiğim bölümlerinden biridir bu bölüm şimdiden iyi okumalar..❤️🧡🌼

Draco, Madam Pince'e Severus'un Kısıtlı Bölüm için verdiği notu her verdiğinde, Madam Pince onu içeri almaktan gitgide daha mutsuz görünüyordu, sanki o kesinlikle oraya izin verilmemesi gereken türden bir öğrenciymiş gibi. Ama yine de ziyaretleri uzatmaya karar verdi. Sanki ona baktığını görmemiş gibi ısrar etti, seans başına sadece bir kitap çıkardı ve bölüm içinde diğer kitapları okuyabildiği kadar çok zaman harcadı. Ne de olsa Severus orada kitaplarını "aramak" için ne kadar zaman harcayabileceğini belirtmemişti.

27'si öğleden sonra, Kısıtlı Bölümden üçüncü kitabını almıştı ve onu yavaş ve dikkatli bir şekilde okumak için sabırsızlanıyordu. Adımında alışılmadık bir yaylanma vardı, ancak kitaplığın dışında bekleyen ve kitabı kollarından fırlatan biriyle çarpıştı.

"Ah! Lanet olsun!" diye haykırdı Ron Weasley, sanki Draco onu ayaklarının üzerine düşürmek istemiş gibi fırladı. Draco değerli yükünü koruyucu bir tavırla aldı.

"Weasley? Kütüphanede pusuya yatıp ne yapıyorsun?" Draco, Potter'ın üçlüsünün bütün ay boyunca takıntılı olduğu bu Nicholas Flamel ile bir ilgisi olduğunu düşündü. Granger ona, Potter ve Weasley'nin kütüphaneye alışılmadık sıklıkta ziyaretlerinin, şimdiye kadar sonuç alamamasının ilham kaynağı olduğunu söylemişti. Ama bunu bilecek kadar önemsediği Weasley'e açıklamayacaktı.

"Aslında seni bekliyorum," dedi Weasley mahcup bir şekilde ve ellerini kaldırdı. "Lütfen dilimi büyüleme!"

"Bilmiyorum." Draco'nun eli asasını tuttuğu cebine gitti. "Yapmalı mıyım?"

"İnan bana," diye fısıldadı Weasley, "daha iyi bir seçeneğim olsaydı seninle konuşuyor olmazdım."

Draco gözlerini devirdi. "Bir erkeği nasıl özel hissettireceğini biliyorsun, Weasley."

"Yardımına ihtiyacım var," diye tısladı Weasley ve onu kolundan tutup boş bir koridora sürükledi. "Ve Hermione henüz sormak için dönmedi ve bence Harry'de bir sorun var ama başını belaya sokmak istemiyorum, sadece- bu Karanlık Sanatlarla ilgili bir şey!"

Draco'nun gözleri kafasının içinde daha fazla geriye dönmüş olamazdı. "Ah, tabii ki onlar hakkında her şeyi biliyorum, değil mi, Weasley?" Weasley, sanki bu apaçık ortadaymış gibi, safça ona gözlerini kırptı. "Peki neden sana ya da Potter'a yardım etmek isteyeyim ki-"

"Hermione senin arkadaşın," diye araya girdi Weasley, "Ve bize yardım etmeni isterdi, yapacağını biliyorsun..." Gizlice etrafına baktı, sonra fısıldadı, "Malfoy, büyülü aynalar hakkında bir şey biliyor musun?"

Draco kitabını tekrar düşürdü. Weasley onu aldı ve gözlerini devirdi. " Dehşet Lordu Grindelwald'ın Mistik Kan Büyüsü.

"Evet, Malfoy, Karanlık Sanatlar hakkında hiçbir şey bilmiyorsun ."

Belki Draco "zaman yolculuğu hakkında" yönergesini biraz özgürce yorumlamış olabilirdi.

Ama o anda kafasına hücum eden kandan, kulaklarındaki ani uğultudan Weasley'i bile güçlükle duyabiliyordu. "Ne demek büyülü bir ayna?"

"Onlar hakkında bir şey biliyor musun?" Weasley sabırsızca sordu ve Draco başını salladı. Bir yanı başının omuzlarında donmadığına şaşırmıştı. Ama belki de eşik ancak, Evet, beni geleceğe gönderen gibi bir şey söylemeye çalışırsa aşılabilirdi . "Hiç birini okudun mu?" Draco başını salladı. "Yoksa birini gördün mü?" Dikkatlice, Draco tekrar başını salladı. "Hermione her zaman sana güvenebileceğimizi söyler, ben de güveneceğim çünkü Harry . Hogwarts'ta büyülü bir ayna var."