HAVING (Y)OUR BABY | L.S

1.0

Gözlerimi yavaşça araladım. Bedenim zonkluyordu, ama hafızam netti. Dün gece yaptığım şeyi gözlerimi açar açmaz hatırlamıştım.

Hızla yanımı yokladım, ama kimse yoktu. Komodinin üzerinde gördüğüm notu elime aldım.

Tekrarı olmayacağını bilsem de...

Müthiş bir geceydi.

-R.M

Notu buruşturup ilk çekmeceme attım ve yataktan doğrulup gözlerimi araladım. Telefonumu kontrol ettiğimde saatin öğleyi çoktan geçtiğini fark ettim. Çocukların gitmemiş olmasını umdum.

Gözüme çarpan bildirime dokundum.

Harry: *bu mesaj silindi*

Harry: *bu mesaj silindi*

Sabaha karşı atıp sildiği mesajlar beni zerre ilgilendirmiyordu. Bir adamla yatmıştı ve ondan nefret ediyordum.

Üzerime dünkü tişörtü geçirip iç çamaşırımı yukarı çektikten sonra aşağı adımladım.

"Niall? Liam?"

Yanıt yoktu, ev oldukça boştu.

Mutfağa indim ve bir tepsi dolusu poğaça ile karşılaştım. Birini alıp ağzıma attığım anda yanındaki notu gördüm. Görünen o ki bugün herkesin bana not bırakası vardı.

Louis ve Harry, sizi uyandırmak istemedik. Yakın zamanda tekrar geleceğiz ve sizi çok seviyoruz. Afiyet olsun!

-Niall & Liam

Akşama geleceğim. Yemek yapsanız iyi olur.

-Zayn

Notları aynı kağıda yazmışlardı. Gülümseyerek kartı bulduğum yere bıraktım. Gülüyor olsam da hüzünlüydüm, çünkü beşimizin bir arada olmasını seviyordum.

Ama dün altı kişiydik.

Arthur.

Benim erkeğimin altında gördüğüm adam.

Kalbim ve midem alev alev yanmaya başladı. Harry'nin bir kadınla olduğunu düşünmek kolaydı, ama bu zamana kadar onu hiç iş üzerinde görmemiştim. Bu görselin bir erkekle olması da kalbimi dağlıyordu.

Bana söz vermişti. Bana başka biri olmayacağına söz verdikten sonra... dün, oyunda birbirimizle gizliden gizliye flörtleştikten sonra bunu bana nasıl yapmıştı?

Merdivenlerden gelen sese karşılık, ona dönmeye hazır olmadığımı fark ettim.

Onu görürsem nefret kusardım.

Onu görürsem midem bulanırdı.

"Gecenin adamı da buradaymış. Günaydın."

Uykulu sesiyle bunu söylediği zaman ona hemen dönmedim.

En yakın arkadaşlarımızdan birinin erkek kuzeniyle yatan adam meşaleyi tek başına taşıyor olmalıydı, gecenin adamı olmaya çok uzaktım.

Arkamdaki adım seslerini duydum ve sonunda ona doğru döndüm.

"Gitmişler mi?"

Nota baktı ve cevabını kendisi aldı. Poğaçadan bir tane alıp bana gülümsedi.

"Nasılsın?"

Yutkundum. Henüz yarısını yediğim poğaçayı tepsiye geri bıraktım ve ona döndüm. Bedenim ona dönük olsa da, gözlerim gözlerine bakamıyordu.