Panic!

112 8 34
                                    

Anonsla tekrar salona girdiğimizde, ışıklar sönmeden gözlerim Suga'yı aramıştı. Fakat görememiştim. Yarısı bile gelmeden izlemeyi bıraktığım film devam ederken, bir anda görüntü gitmişti. Zaten karanlık olan salon zifiri karanlığa bürünmüştü. Herkesin ağzından çıkan ses sonucu elinde el feneri ile iki görevli içeri girdi. Devrelerin yanmış olduğu nedeniyle oluşan arıza sonucu herkesi dışarı çıkarmışlardı. Sadece bir salon değil her salondan insanlar çıkarılmıştı. Jimin yanımda somurtarak bir şeyler anlatırken aklım başka yerdeydi.

"Jiminie! Hadi ama buraya gelsene Suga"

Kafamı çevirdiğimde Yoongi, Suga'yı kolundan çekerek bize doğru sürüklüyordu. Gelmemek için direten Suga pes edip buraya adımlamaya başladı. Yüzü mü kızarıktı onun? İnanamıyorum. Utanmış mıydı? Ama nasıl? Neden? Ben gözlerinin içine bakmaya çalışırken o gözlerini kaçırıyordu yanımıza geldiğinde. Jimin Yoongi ile beni farketmeyecek şekilde yine konuşmaya başladığında elimi Suga'nın eline uzattım. O kadar dalgındı ki irkildi elim eline dokununca. Az önce ağız işi yaptığım insan şuan utanmış haldeydi. Hadi ama ne olmuştu?

____

Gereksiz neşeli & Uykucu serseri

"Bana ne olduğunu açıklayacak mısın artık? Dalga geçmeyi bırak!"

"Ama- dkehiehdjdhdjdhsjdb senn nasıl- Kdjrjekehdjeh"

"İyiki arkadaşımsın amına kodum"

"Tamam tamam, aşık olmuşsun sen"

"Ne!?"

"Basbaya sen bu çocuğa aşıksın"

"Sikik sikik çıkardıklarını kendine sakla"

"Yalan mı söylediğimi düşünüyorsun? Sen yanmışsın bu çocuğa"

"Ha siktir be!"

"Sakso çekerken bir yandan elini tutup pamuk şeker yemeyi düşlemek? Dkjdjdhdjdhdkdjkxdj"

"Kes sesini dedim!"

"Üzgünüm Suga-shi ağır abiliğin bana sökmez"

______

Suga kendine gelip gerçek olup olmadığını anlamak adına Taehyung'un kolundan tutup sürüklemeye başladı. Kalabalıktan uzaklaşıp kimsenin olmadığı bir yere girdiklerinde Taehyung'un sırtı duvarla buluştuğunda, Suga bir kaç saniye ellerini açıp kapayarak bekledi. Ve elleri Taehyung'un yanaklarını bulduğunda dudaklarıda dudaklarıyla buluştu. Yine aynı hissi yaşıyordu. Ateşle şehvet ayrı bir yandaydı, bu sefer çiçek böcek vardı. Çok farklı hissediyordu. Ama evet seks için öpmüyordu onu, seviyordu. Taehyung'da ne olduğunun farkına varmıştı, bu dudaklar vahşi değildi, aksine yumuşaktı. İçtendi.

Onu hissettim. Evet onu hissettim. Kavrulan ateşi değil, aşk tadını aldım. Yumuşak dudakları beni bu sefer cehenneme değilde, lavanta bahçesine götürdü. Tutkuluydu. Tarifi daha fazla olamayacak kadar güzeldi dudakları. Neler oluyordu? Benden ayrıldığında gözlerimi zorlukla açtım. Hiç bitmesin istedim. Gülümsüyordu. Çok farklı bakıyordu hemde. Ellerimi tuttu..

"Ben bunu söyleyebilecek miyim bilmiyorum, hiç sanmıyorum da, öyle birine benzemiyorum zaten bunun farkındasındır. Farkındalıktan öte hiç öyle bir izlenimde vermiyorum zaten, hani bundan bende eminim yani sen-"

"Suga, bir şey söylemene gerek yok ben seni anlıyorum"

Küçük kısa bir öpücük kondurdum dudaklarına, geri çekilecektim fakat Suga izin vermedi ağzından küçük bir kıkırtı çıktı. Bu hoşuna gitmişti, evet benimde. Islak bir sesle birbirimizden ayrıldığımızda tekrar gözlerini kaçırdı fakat bu sefer gülümsüyordu. Onu izlemek çok daha keyif vermeye başlamıştı taa ki Jimin'in sesini duyana kadar. Bize sesleniyorlardı. Ben ilerleyecekken Suga panik yapmış bir şekilde gözlerini açmış bana bakıyordu.

"Hey ne oluyor bebeğim? Sakin ol herhangi bir şey görülmedi bilinmiyor. Hadi gidelim hiçbir şey olmamış gibi"

Sözlerimle ağzımın içine düşecekti resmen kafa sallayıp beni takip etti.

"Ah buradaymışsınız, nereye kayboldunuz her yerde sizi aradık?"

"Suga'nın ufak bir işi vardı yardım istedi de o yüzden şey ettik Jiminie'

Anlamış bir şekilde kafasını salladı.

"Sen iyi misin Suga? Betin benzin atmış gibi ama yanakların kıpkırmızı hasta mısın yoksa?"

"O iyi, hiçbir şeyi yok merak etme Jiminshi"

"Pekala Yoongichi, şey biz konuştukta hazır böyle tesadüfen bir araya gelmişken beraber bir şeyler yapalım. Olur mu Taehyungie? Suga-shi? İstemezseniz yapmayız ama sorun değil"

İkimizde hızlıca başımızı salladık ve Jimin Yoongi'nin koluna girip,

"O zamannn, gidelim. Kuzeye!"

Twins •|Min & Park ikizleri|•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin