8. Velihat prens Kim Taehyung veya 27 cm'lik.

4.5K 453 251
                                    

Bölüm arası yorum duası 🙏
İyi okumalar 🐍

Yanaklarımın pembeleştiğini görüyordum. Dudaklarımda herkesi çıldırtacak derecede kışkırtıcı duran bir parlatacının fırça izi vardı. Rimelli kirpiklerim ve özenle hazırlanmış koyu saçlarım. Aman tanrım? Cidden de böyle bir görüntü ile o yılanın karşısına çıkacağımı falan mı sandınız? Lütfen, kendimi ağırdan satma metodumu geniş kapsamlı kullanmaya devam ediyordum ben.

Elbette bunu yapmanın en legal yolu, avmden en ucuz olan üçlü ıslak mendilinden bolca aldığım mendili, çok alıyordum çünkü fazla bir boka yaramıyorlardı, annemin özenerek beni hazırladığı bu görüntüyü yok etmek için kullanıyordum. Bebeksi bedenim ve ben, her şeye rağmen çok güzeldik.

Aynada duran güzel olan yakışıklıya bakarak, o şaheser ben oluyorum tatlım, "Taşı taşa çevirmek gibi bir fantezin varsa bebeğim, yaklaş ve sana tükürüğümün ne kadar lezzetli olduğunu göstereyim." diyerek göz kırptım. Kötü kadın gülüşümü atarken bir an boğuluyorum sandım, tamam, oyunculuk bana göre değildi.

Beni sikecek ihtimali olan alfa için tüm bu hazırlıkları yapacakta değildim. Sikerim diyemiyordum, malum ırklar farklı. Yoksa, yaşayan her şeyi sikerdim. Tür meselesiydi. Kesinlikle.

Acaba aletlerinizin boyutuda farklı mıdır? Umarım küçüktür. Hayır ya, küçük olursa zevk alamazsın. Ne diyorsun sen yine? Sen başlattın. Tanrım, azıyor musun yine? Eh bıraka azayım, alfan bir prens. Düt! Yanlış cevap, o bir medusa. Kobrası götüne gireceğinden, haklısın, o bir yılan. Lanet olası iç ses, sen yine çok haklısın. Biliyorum, şimdi siktir git. Dur artık!

Yalama olan kapım birden açıldı ve annem, "Bebeğim hazır misin?" diye bağırarak içeriye girdi. Sanki onu duyamayacakmışım gibi davranıyordu ve elimi kulaklarıma götürdüm. İkinci dalganın geleceğini bilerek. "Tanrım Jungkook, yüzündeki o güzel makyaji neden sildin?"

Yüzümü buruşturdum. "Niye böyle çirkin miyim?" Dedim, aynadan bir daha baktım. Mükemmeldim. Ama bücür kız kardeşim, annemin biricik ispiyoncusu olarak arkasından çıkarak burun kıvırdı.

"Bakayım abime," gözleri ile yokladı her bir yanımı. Lanet bordo kadife bir elbise giymiştim. Seksi vücudum kesinlikle onun gözlerini kamaştırıyordu. "Hım," parlayan gözlerimle bakıyordum ona. İstediğim o mükemmel cümleleri duymak için. Ama o şarlatan, "Bokum bile senden güzel ama yine sen bilirsin." dedi. Şimdi ben bu kızın yüzüne bokumu sürmez miydim?

Kesinlikle sürerdim.

"Kapa çeneni. Onun için hazırlanmayacağım. Onu mutlu etmeyeceğim." Omega tertibimle ama alfa yüreğimle cırmaladım onu, annem araya girdi, benden daha çok süslenmiş olan kardeşim, "Salaksın sen." Diye bağırdı. Annem stresten tansiyonu düşer gibi elini alnına yaslayıp, "Ne haliniz varsa görün," diyerek odamdan çıktı. Muhtemelen az önce gerginlikten ötürü soju içmişti ve sağlıklı düşünemiyordu. Yoksa evde çığlık partisi yapıyor olurduk.

Ve şimdi kardeşimle birbirimize bakıyorduk. Tam onu yakalayarak gülme krizine sokup ağlamasını sağlayacaktım ki, ukala bir şekilde güldü ve bana acıyan gözlerle baktı. İki kolunu birbirine bağladı ve yatağım üstüne oturarak bacak bacak üstüne attı. Çok bilmiş mod aktive edilmişti. Bu tavrı her yerden bilirdim. Aynısını bende yapıyordum çünkü.

Ve o çok bilmiş ağzı, benimki gibi yamuldu. "Ulaşılmazı oynamak istiyorsan böyle değil, öz verinle yapacaksın. Prens, bakımlı ve alımlı insanlardan hoşlanıyormuş. Uzun süreli araştırmalarım sonucu bu bilgiye ulaştım." Saçlarını savurdu ardından. Ben ise ona uzaylı görmüş bir mutant gibi bakıyordum. "Bakma, senin için Velihat Prens Kim Taehyung veya 27cm'lik oppam adlı sayfaya üye oldum. Neredeyse enişteme sulanacak haldeyim? Bence bana bir teşekkür etmelisin."

prince of my dreamWhere stories live. Discover now