14. Bölüm:"SENİ İSTİYORUM"

17.9K 364 86
                                    

Beni wattpad üzerinden takibe almayı unutmayın! ❤

Bir de anlamadığınız bir mevzu olmuş sanırım, eğik yazılan yerler genelde geçmişten kesittir. Onu da söyleyeyim, kafanız karışmasın çocuklarım.

ARANIZDA WATTPADDE BİYOGRAFİSİNDE KONUM KISMINA TERK YAZAN OLMUŞ??? BAYILMIŞIM BU GÜZELLİĞE❤❤

Pazar ve çarşamba, unutmayın <3

İyi okumalar... <3

🌙

14. SENİ İSTİYORUM

Elimdeki kutuya baktım.

Boşluğa bakıyor gibi, boşluk bana bakıyor gibi... Elimden her şey alınmıştı. Ailem, babamın bana anlattığı hikayeler, annemle girdiğim polemikler, üzüntülerim ve gülüşlerim...

O kadar hiçbir şeye sahiptim ki bu benim her şeyimdi.

Bir evim. Ailemden bana kaldığını düşündüğüm şu an içinde olduğum evin dışında bana ait olan bir ev.

İn'de.

Terk'in ikinci yüzünde. Yerin altındaki bir şehirde.

''Baba...'' diye fısıldadım onun resmine bakarken. ''Sen hiçbir zaman normal bir insan olmadın değil mi?''

Annem ve babam, bana tatile gidiyoruz diyerek çıktıkları o yolda uçaklarının kalktıktan on beş dakika sonrasında patlaması esnasında olmuştu ölümleri. Uçakların içerisinde bulunan kara kutu yoktu. Annem ve babamın yanmış, isten kararmış et parçalarını bana ceset diye getirmişlerdi.

Ölümlerinin üzerinden geçen beş yıl boyunca kabullenmeye çalıştığım her gerçek bana bir mezar kazmıştı ve o mezarda uyumamı sağlamıştı.

Ayak sesleri duydum, evimin içinden merdivenlerin aşıldığına dair duyduğum o ayak sesleri ile kendimi hızla toparlarken gözlerimden akan yaşları elimin tersiyle silip dudaklarımı birbirine bastırarak gözlerimdeki hüzne siyah bir perde çektim.

''Vasmina?'' bu Zenbar'ın sesiydi. ''Yukarıda mısın?''

Cevap vermedim, o yukarıya çıktıkça duyduğum ayak sesleri güçlendi ve bir anda kesildi.

''Tek başına bir bok yiyeceğin zaman bana haber vermen gerekiyor,'' diye homurdandı beni görünce. ''Veya telefonunu alıp gitmen gerekiyor.''

''Valzekan'ın her adımımı sana haber olarak vermesi için mi, yoksa telefonlarımı dinleyerek sanal ortamda yaptığım her hareketi hafızasına alarak sana sunması için biriktirmesi için mi?'' kaşlarım çatıldı. ''Söylesene Zenbar, hangisi için?''

Omuzlarını hızla yukarı kaldırıp aşağıya indirdi ve alt dudağını yavaşça dışarı çıkarıp bükerken konuştu, ''İkisi içinde?'' histerik bir gülüş kapalı dudaklarının arasından tıksırtı gibi çıktı. ''Sana koşulsuzca güven besleyeceğimi mi sandın? Bazen köprüden geçmek yerine atlamayı öğrenmen gerekiyor, senin ne yapacağını görmek istedim.''

''Ring bir köprü mü?''

''Hayır, davranışların bir köprü ve telefonunu bırakarak Ring'ten ayrılman... Bu köprüyü atlamayı es geçtiğin anlamına gelir.''

Elimdeki kutuyu yeni fark etmiş olacak ki bakışları ellerime düştü ve kaşları usulca çatıldı. ''Bana elindekinin ne olduğunu söylemek ister misin?''

Kutuyu havaya kaldırdım, bana doğru birkaç adım atıp aramızdaki mesafeleri azalttığında uzaktan kutunun içine bakıyordu.

''Valor,'' dedim yavaşça. ''Bunu bana o verdi.''

Gözlerini yumdu, dediklerimi idrak etmek istemişçesine uzun bir nefes aldı. ''Valor'un senin ayaklarına kadar geleceğini düşünüyor musun? Bunu sana veren kişinin Valor olduğuna emin misin?''

''Sen benim ayaklarıma gelmeyeceğini mi düşünüyorsun gerçekten?'' dedim, beni küçümseyişi oldukça rahatsız ediciydi. ''Pekala... O zaman önümde diz çökmüş olmasını da seninle alay ediyorum sanırsın.''

''Benimle eğleniyor musun?'' deyip kaşlarını kavislendirdiğinde bana doğru güçlü adımlar attı. Ayağımın altında duran zeminin, onun adımlarıyla savunmasızca titrediğini hissettim. ''O adam burnu yere düşse üzerine basar geçer, senin önünde diz çökebileceğini mi sanıyorsun?''

Kafamı salladım, onun gibi kavis alan kaşlarımla yüzüne donukça bakarken konuşmaya başladım.

''Norm'a dolaylı yönden ait olan birisiysem, beni oraya ait kılmak için bütün yolları yıkabilecek bir adam sence de önümde diz çökmez mi... Üstelik zekiyim, güzelim ve herkesin yanında olmasını isteyeceği türden bir kızım. Söylesene Zenbar, belki de beni bu yüzden Ring'e kanatlarının altına aldın?''

''Benimle restleşmek bu hayatta yapacağın en son şey olmalı, Norm seni burada istemediği için seninle uğraşır. Ring seni istemediği için seni ortadan kaldırır. Aradaki farkı bil ve ona göre yol al.''

Biraz daha yaklaştı ve aramızdaki mesafe sıfır noktasına indi.

Bu adamın bana bu kadar yakın olması dengesini sağladığım terazimin üzerindeki yükleri değiştirmeden dengesinin bozulmasını sağlıyordu. Bana bu kadar yakın olması, aklımla oynuyordu ve bedenim aklıma itaat ediyordu.

''Söylesene Vasmina...'' diye beni taklit etti. ''Norm senin kapını kurşunlattığında gözlerindeki ölüm korkusunu nasıl unuttun? Norm'un koltuğuna oturabilme imkanını sana sağlayacağımı duyduğunda bakışlarındaki parıltıya nasıl ihanet ettin? Doğru, sen yanımda olmasını isteyeceğim kadar güzel, zeki ve oldukça cüretkar bir kızsın ama net değilsin.''

Kaşlarımı çattığımda işaret parmağını çeneme koydu ve çenemi hafifçe kaldırarak yüzlerimizin birbirine paralel olmasını sağladı.

''Bebeğim...'' diye mırıldandı, ''Şimdi söyle bana... Ne istiyorsun? Ne istediğini söyle ki sana verebileyim.'' Verdiği nefesin ılıklığı alnıma düştü.

''Sana ne vereceksem mislini.''

''Bana sadece sadakatini vereceksin,'' dudaklarını yaladı. ''Yanımda duracaksın, herkesin isteyebileceği türden o kız benimle olacak... Yükselecek.''

Çünkü bilirsin, demişti Zenbar. Sadakat bir köpeğe kendi kendisini parçalatır.

Onun için kendimi parçalayabilmemi göze almamı istiyordu.

Zenbar bana zar atıyordu ve elimdeki kağıtları ona söyleyerek oyuna devam etmemi diliyordu.

Ona sadakatimi vereceksem o bana sadece Norm'u veremezdi. Çünkü onun istedikleri ona Terk'in başkanını bile önünde diz çöktürecekti.

''Seni.'' Dedim oldukça emin, net ve güçlü bir şekilde. Etraftaki her şeyi dağıtabilecek kadar vahşi... ''Karşılığında seni istiyorum, bana kendini verebilecek misin Zenbar?''

🌙

Eee?

Vasmina'nın Zenbar'dan isteği?

Sizce Zenbar ne diyecek?

Her hafta 2 BÖLÜM GELECEK. Pazar ve çarşamba.

BİR DE YORUMLARINIZA, OYLARINIZA YANİ BU KİTAPLA OLAN ETKİLEŞİMİNİZE GÖRE BÖLÜM SAYISINI HAFTADA 2'DEN 3'E ÇIKARABİLİRİM... HER ŞEY SİZİN ELİNİZDE YAVRULARR.

Bir saniyenin önemini bilin, zamanı çağlara ayırın ve her dönemde devrimler yaratın.
Sizi seviyorum.
-yas ve yük

CÜRETKAR ~ SONSUZU YAŞAMAK | +18Where stories live. Discover now