1.1

492 46 28
                                    


~Düzenlendi~

Salonda bacaklarıma kollarımı sarmış yerdeki halinin şekillerini inceliyordum.
Taehyung da karşımda oturmuş gözünü kırpmadan bana bakıyordu.

Ona bakmaya kesinlikle cesaretim yoktu ama yanından gitmeme izinde vermiyordu.

Kafamı koltuğun arkasına yaslayıp geriye attığımda çalan telefonumu duymazdan geldim.

Susup bir kere daha çaldığında oflayıp elime aldım.
Ekranda ki teyzemin adıyla yerimde dikleşip telefonu yanıtladım.

"Teyze?"

"Lisa bebeğim nasılsın?"

"İyiyim teyze sen nasılsın?"

"Dedenle oturuyorduk. Bizde yanına gelmeyi planlıyoruz"

"Öyle mi?"

Yerimden kalkıp mutfağa yürüdüğümde Taehyunga bakmadan hızla yanından geçtim.

"Evet yarın gelelim diyoruz. Hem seni çok özledik uzun zaman oldu"

"Gelin tabi bende sizi çok özledim"

"Tamam o zaman yarın uçağa binmeden önce haber veririz"

"Bekliyorum"

"Görüşürüz bebeğim"

Telefonu kapatıp tekrar salona gittiğimde Taehyung kırmızı gözlerini bana çevirdi.

Gözlerimi kaçırıp elimi enseme attığımda hissettiğim boşlukla telaşla boynuma dokundum.

Kolyem yoktu.

Telaşla etrafıma bakmaya başladığımda nefesimin kesildiğini hissediyordum. O bana annemden kalan son şeydi.

Taehyung yerinden kalkıp yanıma geldiğinde kolumu tutup kendine çevirdi.
Dolu gözlerimle ona baktığımda çattığı kaşlarıyla yüzüme baktı.

"Sana sesleniyorum neden cevap vermiyorsun? Sorun ne?"

Kolumu elinden çekip koltuğun üzerine bakmaya başladım.

"Annemin kolyesi yok"

Kısık çıkan sesimle yastıkların altına baktığımda sol gözümden bir yaş aktı. Salonun neresine baktıysamda bulamadım.

Koltuğun kenarına eğilip ağlamaya başladığımda Taehyungun varlığını yanımda hissettim.

Elini sırtımda hissetmemle yere oturup ellerimle yüzümü kapattım.
Ondan başka bende hiçbir şeyi yoktu.

"Tamam ağlama bulurum ben onu"

Hızla ayağa kalkıp kapıya koştuğumda arkamdan seslendi.

Evin kapısını açıp hızımı kesmeden bahçe kapısına gittim.
Taehyung birden önümde belirip gerilememe sebep olduğunda kırmızı gözleriyle yüzüme baktı.

"O kapıdan dışarıya çıkamazsın"

Kafamı hızla iki yana salladım.
"Kolyemi bulmam lazım"

Tekrar kapıya yürüdüğümde elini bileğime koyup gitmeme engel oldu.
Yanan kolumu geriye çekip yüzümü buruşturduğumda göz rengi birden siyaha döndü.

"Oradan çıkamazsın. Gideceğin yeri söyle seni götüreyim"

Kafam o kadar doluydu ki nereye gideceğimi bir an ben bile unutmuştum.
Gözümün önüne gelen yerle bakışlarım Taehyungu bulduğunda dudakları yavaşça aralanıp gözleri hafifçe büyüdü.

"Sen"

Nefes alışlarım biraz düzelirken ne olduğunu anlamaya çalıştım.

Taehyung gözlerini kırpıştırıp bakışlarını benden çektiğinde yavaşça nefesini verip yutkundu.

THE DEVIL'S ANGEL | TAELICEजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें